-5-

3.9K 78 10
                                    

Selin;

O tanıdık hastane kokusuyla beraber gözlerimi açtım. Başımda annem ve ZAFER vardı.
S: Bu adamın ne işi var burda?
Z: Selin-
S: Çık dışarı. Çık.
Z: Ama kızım-
S: Çık dışarı! Çık!
Çaresiz ayağa kalkıp dışarı çıktı.
S: Anne.
G: Efendim kızım.
S: Benim gerçek babam kim?
Sormamla beraber afalladı.
G: Nerden çıktı o?
S: Bir yerden çıkmadı. Sadece soruyorum. Benim babam kim?
Gözleri uzaklara daldı.
G: Şimdi değil! Zamanı şimdi değil.
S: Zamanı? Ne zaman gelecek o 'zaman' ?
G: Bilmiyorum. Ama emin ol, emin ol ki sana zamanı gelince her şeyi anlatacağım. Ama şimdi sorma bunu!
O da çıktı. Annemin çıkması ardından odaya hemşire girdi.
H: Serumunuzu yenilemeye geldim. S: Yok yok. Gerek yok. Çıkarın şunu kolumdan. Gitmek istiyorum.
H: Ama hanımefendi-
S: Lütfen.
Çaresiz serumu kolumdan söktü. Hemen ayağa kalkıp ayakkabılarımı giydim. Kapşonlumu kafama geçirip adeta bir ziyaretçi havasında odadan çıktım. Kimse yoktu. Bunun rahatlığıyla sakin sakin hastaneden çıkıp geçen sene annemin bana aldığı eve gittim. Eve girip hemen havalandırmaya başladım. Eşyaların üstündeki naylonları kaldırıp temizliğe başladım.

Ali;

Ben depoda ablamın gelmemesi için dua ederken deponun kapısı açıldı.
N: Ali!
A: Abla! Abla niye geldin? Ben sana gelme demedim mi?!
N: İyi misin?
A: Değilim! Niye geldin abla tuzak bu!! GİT!!
N: O Zafer denilecek aşağılık herif nerde?!
Z: Burdayım!
N: Tamam bak geldim! Hadi bırak Ali'yi gitsin!
A: Abla-
N: Kes sesini! Hadi! Onu bırak gitsin!
Zafer başıyla adamlarına işaret yaptı ve adamlardan birinin silahı enseme vurmasıyla bayıldım.
-

Gözümü açtığımda bir yol kenarındaydım. Sanırım düşmenin etkisiyle kafamı vurmuştum ve kanıyordu. Yalpalayarak ayağa kalktım ve nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Bizim eve giden yoldaydım. Yolu takip ederek beş dakika içinde eve varmıştım. Kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladım. Hepsi o aşağılık adam yüzünden olmuştu. Kapıyı babam açtı.
(Multiyi açın. )
H: Ali!
A: Ona da aynısını yapacak!
H: Ne!
A: Ona da tecavüz edecek!!!
H: Kime? Ali ne diyosun?
A: Ablama!..
H: S-saçmalama!
A: Senin yüzünden! Belki de çoktan işini bitirmiştir..
H: Öyle bir şey olmayacak!
Cebinden telefonunu çıkarıp Zafer'i aramaya başladı. Zafer telefonu açtı.
Z: Kızının cesedini kapının önüne yollayayım mı?
Gözlerim doldu ve hıçkırarak ağlamaya başladım.
A: Hayır..hayır.. ona da yapmış olamazsın..hayır..
Kahkaha atmaya başladı.
Z: Ahahah! Henüz bir şey yapmadım canım.
H: Hemen telefonu Nazlı'ya ver!
Z: A-a! Kusura bakma öyle bir şey yapamam! Ama ona biraz daha insaflı davranacağım!
Arkadan ablamın sesi duyuldu.
N: Baba!
O aşağılık adamın yaptıklarını bilmediği için ona hala baba diyor.
A: Abla! Abla iyi misin?
N: İyiy-
Tam o sırada bir tokat sesi lafını kesti.
N: Ahh!
A: Çek lan o pis ellerini üstünden!
Z: Yeter bu abla kardeş muhabbetleri! Siz ağlaya durun. Biz biraz Nazlı'yla eğlenelim.
A: Lan!
H: Seni gebertirim! Duydun m-
Dat dat dat! Telefon yüzümüze kapanmıştı.
A: A-alo? Aloo!!
Başımı kaldırıp babama baktım.Gözlerinde endişe vardı.
A: Senden nefret ediyorum..
Telefonu elinden alıp arabaya atladım.
H: Nereye?!
A: Kendi işimi kendim halledeceğim!
Arabayı çalıştıp Meltem'i aramaya başladım. Yıllardır bu olayları en yakından bilen tek kişi. Bir tek ona anlatabildim.
M: Alo.
A: Alo Meltem. Sana bir numara vercem en kısa sürede hemen yerini bulman lazım!
M: Tamam. Birkaç dakika sürer. Ver numarayı.
A: 05** *** ****
M: Tamam. Biraz bekle.
Aradan bir kaç dakika geçince yine konuşmaya başladı.
M: Buldum. Sana konum atıyorum.
A: Tamam. Kapatıyorum.
Hemen telefonu kapadım ve konumdaki adrese sürmeye başladım. Oysa ne kadar yakınmış. Deponun önüne geldiğimde torpido gözünden silahımı çıkardım. Silahı kontrol edip belime koydum ve arabadan indim. Az daha unutuyordum! Cebimden ilacımı çıkarıp ağzıma attım. Ve ilerlemeye başladım. Deponun kapısına gelince belimden silahımı çıkardım ve sağ ayağımla kapıya bir tekme atarak içeri girdim. İçeride Zafer ve iki adamı vardı. Onlar daha olayı kavrayamadan adamların ikisini de vurdum. Zafer elindeki silahı yere düşürdü. Kafamı sağa çevirdiğimde Nazlı yerde karnını tutmuş titreyerek ağlıyordu.
A: Olamaz..yaptın.
N: Bebeğim!..
Karnından aşağıya baktığımda yerler kan olmuştu.
A: B-be-bebeğin?
Hamile miydi?
N: Katili..o!
Parmağıyla Zafer'i işaret ediyordu.
A: Yaptın! Ama bu sefer hata ettin!
Elimdeki silahla kasıklarına ateş ettim.
Z: Aaaa!
Acıyla yere yığıldı ve kıvranmaya başladı. Nazlı şok olmuştu.
N: A-Ali..n'aptın?
A: Suç aletini ortadan kaldırdım.
Nazlı ağlamaya devam ederken yanına çöktüm.
A: Yapamadım..yetişemedim..
Elini tuttum.
A: Özür dilerim. Özür dilerim...
~

Selin;  

Kendimi yorgunlukla koltuğun üzerine attım ve gözlerimi tavana diktim. Oysa 4 yıl öncesine kadar her şey ne kadar da güzeldi. O lanet olay gerçekleşene kadar..gözümden akan yaşı hızla sildim. Kalktım ve hemen telefonumu elime aldım. Bir an tereddüte düştüm. Kurtulmak için yıllarımı vermiştim. Tekrardan aynı şeyi yapacağıma emin miydim? Sonunda kararımı verdim. Rehberimden sildiğim ama hafızamdan hiç bir zaman silmediğim o numarayı aradım.
S: Alo Can. Naber? Iyi bende n'olsun. Sana konum atsam, evime gelir misin? Yanında bir şeyler de getir. Eminim oğlum ya! Merak etme, parası neyse vericem! Oğlum ben tedavi olmuşum neye yarar! Bağımlıyım lan ben! Hadi, getir! Bekliyorum...

Ali;

Nazlı'nın olduğu odanın önünde dururken koşarak biri geldi.
Sa(Savaş): N-Nazlı? Nerede!?
A: Sen kimsin ya?
Sa: Şu an bunun ne önemi var?!
A: Söyle!
Sa: O ölen bebeğin, babasıyım!
Şok oldum.
A: T-tamam. İçeri gir. Orda Nazlı.
O içeri girince Zafer'in sesini duydum.
Z: Aaah!
Acilde olduğumuz için onu da buraya getirmişlerdi.
A: Allah kahretsin!
Kafamı sola çevirdim. Beni görmemesi gerekiyordu. Daha doğrusu benim onu görmeye midem dayanmıyordu. Sonra o ses beni her şeyden uzaklaştırdı.
N: Ali.
Hemen kapıya döndüm.
A: Nazlı! Savaş nerede?
N: Götür beni burdan..
Koluma girip iyice sokuldu bana. Kafasını omzuma yasladı ve yavaş adımlarla yürümeye başladı. Bende ona ayak uydurdum. Kısa sayılmayacak bir sürede hastaneden çıktık ve arabaya bindik. Arabayı çalıştırıp benim eve sürmeye başladım. Bayadır boştu. O sırada ağzını açıp konuşmaya başladı.
N: Ben bir daha anne olamicam.
Aniden frene basıp arabayı iki saniye icinde durdurdum.
A: Ne?
Kendini tutmak için alt dudağını ısırdı. Ama engel olamadığı bir damla yaş yanaklarından süzüldü.
N: Duydun işte.
Arkamızdan korna sesleri yükselirken el frenini çekip arabadan indim. Nereye olduğunu bilmeden yürümeye başladım. Nazlı da peşimden gelmeye başladı, arkamızdan küfürler yağdıran insanlara aldırış etmeden..
N: Ali!
Cevap vermedim. Veremedim. Çünkü sorumlusu bendim.
A: Gelme!
Ormanın içine doğru yol almaya devam ettim. Tekrar seslendi.
N: Ali!
A: Bak sana gelme diyorum! Bugün de gelme dedim ama sen n'aptın? Geldin! Bir aptal gibi geldin!
N: Ben sana sadece yardım etmek istedim!
A: Istedin de noldu? Bak, anne olamayacaksın! Hemde neden? Ablası biricik kardeşine kıyamadı!
Alaycı bir kahkaha attım.
N: Saygılı ol!
A: Ne saygısı be! Gelirken o adamın sana yapacaklarını bilmiyor muydun?
N: Ali!
A: Abi bana yardım etmeyin ya! Bana yardım etmeyin! Kim bana yardım etse hayatı mahvoluyor ve ben vicdan azabından ölüyorum! Bana acı çektirmekten zevk mi alıyorsunuz?!
N: Yalnız acı çeken sen değilsin!
Alaycı kahkahamı devam ettirdim.
A: Ahahah! Bu karşında duran gereksiz için mi? Acı çekip çekmeyeceğine kendin karar verdin! Tekrar söylüyorum, o adamın sana yapacaklarını biliyordun! Ama sen geldin!
N: Senin için!..
A: Benim için öyle mi? Bildiğin halde oraya geldin ve kendini bir orospu gibi o adama kullandırttın!
N: Yeter!
Yüzüme inen tokatla kendime geldim ve ne dediğimin farkına vardım.
N: Aptal!
Arkasını dönüp çekip gitti. Peşinden dahi gidemedim.
A: O Zafer denen it, hak ettiği acıyı ÇEKECEK!!

Bölüm Sonu

Selam! Sonunda bölüm geldi :) Bu bölüm biraz duygusal olsun dedim. Umarım beğenmişsinizdir. Sonraki bölüm görüşmek üzere :) ♥

Sınır: 15 vote
10 yorum

Sınır dolmadan yeni bölüm gelmeyecek!!

Yasak AŞK // ALSEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin