Yasak AŞK // ALSEL (+18)

-1-

İzmir
Selin;

Elimdeki bavulları yere koyup trenin gelmesini beklemeye başladım. Okuldan yeni mezun olmuştum (Moda Tasarım) ve İstanbul'a ailemin yanına dönüyordum. Aynı zamanda da orda staj yapacaktım. Abimi bir kan davası yüzünden iki ay önce kaybetmiştim. Acımız tazeydi ve babamın kötü bir şey yapmasından korkuyordum. Çünkü bu kan davası yıllardır sürüyor ve bunu bitiren babam olacak. Yani en azından o öyle söylüyor. Ben pek biteceğine inanmıyorum ama neyse. O sırada acıktığımı fark ettim. Simit almak için arkamı döndüm ve sert bir şeye çarptım.
A: Şey..pardon pardon. Çok özür dilerim.
S: Yo önemli değil.
A: Bu aralar biraz dalgınım... Neyse iyi günler.
S: İyi günler.
Tuhaf bir çocuktu. Mavi gözlerinde kaybolmuştum. Çok telaşlı bir hâli vardı. Doğrusu merak etmedim değil. Aman...ne diyorum ben?! Banane ki zaten. Yoluma devam edip simitçiye doğru yol aldım.

Ali;

Az önce bir kıza çarpmıştım. Dalgın olduğum için fark edememiştim. Gerçi peşinde silahlı adamlar olan biri ne kadar rahat olabilir ki? İstanbul'a da zaten bu yüzden dönüyordum. Okulu geçen sene bitirmiştim. (Mimarlık) Son olan olaylardan sonra Istanbul'a dönmeye karar verdim. Tüm ailem ve arkadaşlarım neredeyse oradaydı. Yani 5 sene ardından çok da yabancılık çekmeyecektim. Evet. Tam beş senedir hiç uğramamıştım. Yani arada.- Nadiren- Çünkü onca yılın ardından ilk defa İzmir'de huzur bulmuştum. Ama burada da peşimi bırakmamışlardı. Lanet pislikler! Trenin kalkmasına 5 dakika vardı. Trene geçip yerime oturdum.

Selin;

Trene beş dakika kala simiti alıp poşete koydurdum. Sonra yerde duran bavullarımı alıp trene bindim. Biletimde yazan koltuk numarasına bakıp yerimi aramaya başladım. Bir kaç dakika sonra yerimi bulduğumda büyük bir şaşkınlıkla kaşlarımı çattım. Çünkü yerimde bir başkası oturuyordu. Mavi..
S: Pardon. Rahatını bozmak istemem ama burası benim yerim.
A: Anlamadım?
S: Basbaya. Benim yerim. Bakın.
Elimdeki bilette yazan koltuk numarasını gözüne sokar gibi gösterdim. Güldü.
S: Ne gülüyorsun be!
Elini cebine attı ve biletini çıkarıp bana gösterdi. Onun biletinde de aynı koltuk numarası yazıyordu.
S: A-ama..
A: Yani anlayacağın, burası benim yerim.
Yine kaşlarımı çattım. Görevliye hata yaptıklarını söylemek için bir hamle yaptım.
S: Beyefendi-
O sırada trenin kapısı kapandı ve hareket etmeye başladı. Ayağımı yere vurdum.
S: Off!!
Ali'ye baktığımda hala gülüyordu. Sonra elimdeki bavulları yere bırakıp içimdeki arıza Selin'i ortaya çıkardım.
S: Kalk lan ordan!
A: Bişey mi dedin?
S: Bence gayet net duydun!
A: Iyy koca karı çenesi!
S: Efendim?!!!
Yanına gidip tokat atacakken ayağa kalkıp hızla elimi tuttu.
S: Bırak be! Hem yerime oturuyor hem de bırakmı-
Derken dudaklarımda bir sıcaklık hissettim. Bir eliyle hala sımsıkı tutarken diğer elini de enseme koyup kendine bastırdı. Bir süre öyle durduk. Sol elimi tutmayı bırakıp elini belime koydu. Ben de omuzlarından itmeye çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü başaramadım. Öpüşleri yumuşadığında dudaklarımızın arasında az bir boşluk oluştu. Fırsattan istifade olarak o boşluğu doldurdu ve üst dudağımı kısa bir süre emip alt dudağıma geçti. Kısa bir süre emdi. Dudaklarımdan ayrıldığında gözlerimi açtım ve yanağına bir tokat attım.
A: Özür dilerim.
S: Terbiyesiz!
Bavullarımı alıp ona en uzak yere oturdum.

Ali;

Bana arkasını dönecek şekilde oturmuştu. Ellerimi dudaklarıma götürdüm. Sonra hızlı bir şekilde kafamı sağa sola sallayıp hemen kendime geldim. İçimden "sonunda sustu" diye geçirip yerime oturdum. Cebimden kapalı olan telefonumu çıkarıp açtım. Bir sürü mesaj vardı. Okumaya başladım:
Tuğçe: "Alişş! İstanbul seni bekliyorrr!♥"
Emre: "Ooo bro! Alemlere akıcaz alemlere!"
Didem: "Beni hatırladın mı? Seni çok özledim, MAVİ..."
Okuduğum son mesajdan sonra hafızamı biraz zorlamam gerekti. Beynimin arka loblarını kurcaladığımda beynimde canlanan görüntüyle tüylerim diken diken olmuştu.
A: Didem, o Didem mi?!

Bölüm Sonu
Merhaba!!! Bu benim ikinci AlSel hikâyem. Şimdilik ilk bölüm olduğu için kısa oldu. İlk bölümde sınır koymuyorum ama bundan sonraki bölümler sınırlı olacak. Umarım hikayemi beğenirsiniz. ♥♥