-6-

3.3K 60 11
                                    

Selin;

Bugün doğum günümdü. Ama hiç doğum günümmüş gibi hissedemiyorum. Üstelik dün uyuşturucu içmeye kalkışmışken..neyse ki kendime engel olabildim. Tekrar bağımlı olamazdım. İşe gitmek üzere giyinip evden çıktım ve çağırdığım taksiye bindim.
S: Levent.
X: Hemen efendim.
O sırada telefonum çaldı. Arayan annemdi.
S: Efendim.
G: Kızım. Sana bişey vermem gerekiyor.
S: Şimdi işe gidiyorum. Sonra versen ?
G: Şimdi vermem gerek. Sana yollayacağım adrese gel.
S: Tamam.
Kapadım. Adres Beykoz'du.
S: Istikamet değişti. Beykoz'a gidiyoruz.
Taksici hemen yönü değiştirdi ve kısa sürede Beykoz sahile vardık. Ücreti teslim edip taksiden indim. Annem gelmişti bile.
S: Ooo! Yeni araban yakıyor!
G: Bende seninle onu konuşacaktım.
S: Anlamadım?
Elindeki anahtarı bana uzattı.
S: Bu ne?
G: Bu elimde duran, gördüğün bu arabanın anahtarı.
S: Ee?
G: Ee'si, artık senin.
S: Ne? Saçmalama.
G: Doğum günü hediyen.
S: Ciddi misin?
G: Hiç olmadığım kadar!
Elindeki anahtarı aldım ve arabaya döndüm. Gülerek konuştum.
S: Benim mi şimdi bu?
G: Senin.
S: T-teşekkür ederim.
G: Güle güle kullan.
Arabanın açma düğmesine bastım ve hemen direksiyonun başına geçtim. Arabayı bir süre inceledikten sonra çalıştırdım ve sürmeye başladım. Bir süre sürdükten sonra sahil kenarında onu gördüm.
S: A-Ali?
Arabayı sahil kenarına çekmişti. Bende aynı yere arabayı park ettim. Arabadan inip Ali'nin arabasının yanına gittim ve kapıyı açtım. Kapıyı açmamla dağ gibi olmuş bira şişelerinin dökülmesi bir oldu.
S: Ali?
Elindeki bira şişesinin de dibini görünce şişe yığınının üstüne attı. Ayağımla bira şişelerinin bir kısmını dışarı atıp koltuğa oturdum ve kapıyı kapattım.
S: İyi misin?
Iyi olmadığını açık ve net görebiliyordum. Ağlamaktan -ve belkide uykusuzluktan- kızarmış gözlerle bana döndü.
A: Sence iyi miyim?
Sonra yine gözlerini denize dikti. Çok halsizdi.
S: Anlatacak mısın?
Sesimin çıktığından emin bile değildim.
A: Ee, sen işe gitmeyecek misin?
S: Hayır.
A: Benimle ilgilenmek zorunda değilsin..
O sırada birden Ali'nin tarafındaki kapının ardından bir ses geldi.
N: Burda olduğunu biliyordum.
Aniden kapıyı açtı.
N: Hii! Ali!
Hızla kolundan tutup dışarı çıkardı. Elini Ali'nin kalbinin üzerine koydu; ritmini kontrol eder gibi..
N: Bana bak! Bu kadar içmenin yasak olduğunu ikimiz de biliyoruz! Normal bir insana bile zarar verir bu kadarı!
A: Tamam ya! İki yudum bir şey içtik.
Sonra gülmeye başladı.
N: İki yudum mu? Off! İlacını içtin mi?
Onaylar şekilde kafasını salladı.
N: Kim bilir kaç tane içtin?
Çocuk gibi eliyle gösterdi.
N: Yuh! Beş ne lan! Tamam! Yeter bu kadar eğlence! Yürü eve gidiyoruz!
A: Hemen anneciğim.
N: Dalga geçme.
Kolunun altına girip arabaya taşıdı ve anahtarı almaya geldi.  Arabadan indim ve Nazlı anahtarı alıp cebine attı. Sonra da gittiler. Bende onlar uzaklaşana kadar arkalarından baktım. Dışarıdan bakınca çok acımasız, duygusuz, asi herifin teki gibi duruyor. Ama aslında çok hassas. Ali de farklı bir şey vardı. Bunu bir ablası, bir de ben fark ediyordum. Üstelik bu kadar hassaslığın üstüne hastaydı. Ama ne hastası? Ayrıca dün gece ne olmuş olabilirdi? Onu bu kadar içeren, zil zurna sarhoş kalmak zorunda bırakan olay neydi? O sırada telefonum çaldı. Arayan ablamdı.
S: Efendim?
G: İşe gelmeyi düşünüyor musun acaba?!
Kolumdaki saate baktım.
S:Hiii!
Çoktan geç kalmıştım.
S: T-tamam geliyorum.
G: Bekliyorum.
Hemen arabama binip Mega'ya doğru yola çıktım.

Ali;

Arabada eve doğru yol alıyorum.
N: Hayır yani bir gün de akıllı uslu bir çocuk olsan n'olur?!
A: Sen de acaba bir kere benim sözümü dinlesen n'olur?!
N: Çocuk gibisin Ali ya! Ya bişey olsaydı! Bir daha bu kadar içmek yok! Geberip gideceksin!
A: Iyi ki hastayız ha! Bi bok yapamıyoruz!
Uzun süre sessizlik oldu. O sessizliği ben bozdum.
A: Beni Emre'ye bırak.
N: Öyle bir şey yapmıyorum. Eve geleceksin.
A: Abla!
N: Ne var! Eve geleceksin o kadar!
Tekrardan sessizlik.
N: Bu arada, yanındaki kız kimdi senin?
A: Selin.
N: Soyadı?
A: Ne biliyim! Ne yapacaksın?
N: Zafer'in kızının adı da Selin'di de ondan sordum.
Ses etmedim. Kafamı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım.
~
Müthiş bir baş ağrısıyla gözümü açtığımda evde değildim. Burnuma ulaşan kokuyla beraber gözlerim dolmaya başladı. Bu koku başımı döndürecek derecede bir güzellikteydi. Elif'in kokusuydu bu..
Ayağa kalkıp sersem bir şekilde onu aramaya başladım.
A: Elif!
Ses yok.
A: Eliiif!
Ses yok.
A: Eliff neredesin?!!
Yine ses yok.
Hayal görüp görmediğimi algılayabilmek için yüzüme bir kaç tokat attım. Her şey hayal olabilirdi ama bu koku..hayal olamayacak kadar gerçekti.
A: Elif!
Kafamı çevirip duvardaki resme baktım. Son çekildiğimiz fotoğraftı..
Ve büyük boy poster şeklinde duvara asılmıştı. Aynısı bende de vardı. Onu unutmak için o posteri yaktığım gün aklıma geldi. Belki ondan kalan şeyleri yok edersem unuturum zannetmiştim. Ama o kokusunu unutamadım. Posteri söküp elime aldım. Sonra büyük bir hırsla buruşturup yere fırlattım.
A: N'apıyorum ben ya? N'apıyorum?!
N'aptığımı bilmez bir şekilde hızla kapıdan çıktım ve yalpalayarak yürümeye başladım. Epey bir yol aldıktan sonra telefonum çaldı. Arayan Nazlı'ydı.
A: A-alo.
N: Ali nerdesin sen?
A: B-bilmiyorum..bilmiyorum.
N: Ali? Ali orda mısın?
A: B-burdayım. Sen neredesin?
N: Ali?! Ali neredesin cevap versene!
A: Ya nerede olduğumu bilmiyorum!
N: Ali! Sesin gelmiyor! Ali!!.

A: Nazlı!!
N: Efendim?
Kafamı çevirdigimde Nazlı şaşkın şaşkın bana bakıyordu ve daha önce hiç görmediğim bir yerdeydim.
N: Iyi misin sen? Bir saattir kendi kendine konuşuyorsun.
Ne yani tüm bu yaşananlar hayal miydi? Kafamı posterin olduğu duvara çevirdim. Sadece televizyon vardı.
A: Nerdeyiz biz?
N: Annemin gizli cennetinde..
A: Abla! Annemin adı dahi geçtiğinde iyi olmadığımı biliyorsun. Neden beni buraya getirdin?
N: Ama-
A: Götür beni burdan.
N: Ali..
A: Götür beni burdan!!
N: Peki.
O anahtarı ararken bende dışarı çıktım. Ama karşımda onu görmemle tüm vücudum buz kesti.
(Multiyi açın)
Z: Ooo! Ali Bey!
Neler olduğunu kavramama vakit kalmadan elindeki silahla havaya ateş etti ve koşarak kaçmaya başladım.

Selin;

İş çıkışı kafa dağıtmak için dağ başında bir yerlere gitmeye karar vermiş ve yola çıkmıştım. Bir süre sonra peşimdeki aracın beni takip ettiğini fark ettim.
S: N'oluyo ya!
Arkamdan kornaya basmaya başladı. Gaza basarak atlatmaya çalıştım ama hala peşimdeydi.
S: Şuna bak ya resmen çarpacak!!
Ona inat daha fazla gaza bastım. Bu kovalamaca devam ederken telefonum çalmaya başladı.

Ali:

Ondan kaçmaya devam ederken kendimi yola attım. Bana çarpan araba bedenimi savururken göz kapaklarım yavaşça kapanmaya başladı. Bayılmadan önce duyduğum tek ses onun sesiydi...
S: Ali!

Bölüm Sonu

Merhabalar!! Farkındayım bu bölüm biraz kısa oldu. O yüzden sınırı azalttım. Ama bu bölümü biraz gizemli ve heyecanlı yazayım dedim. Emin olun bir sonraki bölüm bomba gibi olacak! Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

Sınır: 10 vote
7 yorum

Yasak AŞK // ALSEL (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin