Yasak AŞK // ALSEL (+18)

-14-

Selin;

S: Allah kahretsin! N'aptım ben?!
O sırada Cenk'in gözleri kapanıyor ve koltuğa yığılıyor.
S: Ne yaptım ben?! Ne yaptım?
Bıçağı burda bırakamazdım. Yavaşça sapladığım yerden çıkarıyorum. Mutfağa gidip bir gazeteye sarıyorum.
S: B-benim hemen gitmem lazım burdan! Hem de hemen!
Bıçağı çantama atıp çantamı da alıp hemen çıkıyorum.
S: Ne yapacağım ben! Kimi arayacağım!
Aklıma başka isim gelmiyordu. Hemen arıyorum.
A: Ne var!
S: Alo Ali! Yalvarıyorum bana yardım et ne olur!
A: S-Selin sen ağlıyor musun?
S: Ben çok kötü bir şey yaptım! N'olur yardım et!
A: T-tamam neredesin sen!
S: Evden çıktım şimdi! Nereye gideceğim bilmiyorum!
A: T-tamam. Fazla uzaklaşma hemen geliyorum!
***
Ali'nin arabasını görünce saklandığım yerden çıkıyorum. Ali hızla iniyor arabadan.
S: Ali!
A: Selin!
Hemen sarılıyorum.
A: N-noldu?
Önce etrafıma bakıyorum. Çantadan gazeteye sarılı bıçağı çıkarıp veriyorum.
A: Bu ne?
Hızla gazeteyi açıyor. Kanlı bıçağı görünce gözlerini üzerime dikiyor.
A: Selin sen n'aptın?! Kimi bıçakladın?
S: Birini işte!
A: Nerede şu an!
S: Evimde.
A: Koş koş!
Hızla koşarak evime gidiyoruz. Anahtarla bir çırpıda kapıyı açıyorum. Ve içeri dalıyoruz.
S: İşte bur-
Yoktu.
S: A-ama..
A: Selin nerede?
S: Bu koltukta! Bu koltukta yatıyordu!
A: T-tamam. Ee şey yani! Demek ki çok kötü değilmiş ayağa kalkıp gitmiş! Olamaz mı?
S: Olamaz! Baygındı! Burda yatıyordu işte!
A: Selin burdan gitmemiz lazım!
S: Nereye!
A: Bilmiyorum ama daha fazla bağırırsak komşular gelecek. Gitmemiz lazım.
Beraber evden çıkıp arabaya biniyoruz.

Ali;

Her ne kadar uzak durmam gerekse de onu böyle yalnız bırakmazdım.
S: Nereye gideceğiz! Ya polise gittiyse! Hapiste çürüyemem ben!
A: Tamam sakin ol.
O sırada telefonu çalıyor
A: Kim arıyor?
S: A-annem!
A: Telefonu ver bana.
Veriyor. Camdan dışarı fırlatıyorum.
A: O telefonu daha fazla yanında taşıyamazsın. Üzgünüm.
S: T-tamam sorun yok. Nereye gidiyoruz.
A: Yolun götürdüğü yere.
S: Yolun götürdüğü yere diye bişey yok Ali! Polise gittiyse yanarım!
A: Tamam. Var aklımda bir yer. Halledeceğim. Biraz uzun sürebilir istersen uyu sen.
S: Bu stresle ne uyuması ya.
A: Sen bilirsin.
***
Uzun süre geçiyor ve şehir dışına çıkıyoruz. Selin'e baktığımda uyuduğunu görüyorum ve gülümsüyorum. Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladığında bir benzinliğe çekiyorum. Arabaya benzin alıyorum ve gözlerimi kapatıyorum.
***
Gözlerimi açtığımda Selin'in gözleri ile karşılaşıyorum.
A: Ne zaman uyandın? Beni de uyandırsaydın ya.
Cevap vermiyor.
A: Bişey oldu. Selin ne oldu?
Cevap vermiyor.
A: Selin boş boş bakmasana! Cevap ver!
Bakmaya devam edince delirdiğini düşünüyorum. Bende ona bakmaya başlıyorum.
A: Selin cevap vers-
Sözlerimi kesen dudakları oluyor. Kısa bir öpücük konduruyor.
S: Seni özlemekten çürüdüm be adam!
A: Yapma n'olur.
Tekrar öpüyor. Bu seferki daha uzun oluyor. Karşılık vermiyorum.
S: Canımı yakmaktan zevk mi alıyorsun?
A: Yalnız acı çeken sen değilsin !*gk repliğisi 💔*
S: Öyleyse neden yapıyorsun bize bunu?
A: Biz diye bir şey yok.

Selin;

Son dediği şeyle kalbim resmen çürüyor.
S: Senden vazgeçmeyeceğimi biliyorsun.
A: Önümüzde baban gibi, babam gibi engeller varken yapma bunu!
Yüzüne dönüyorum. Mavi gözleriyle adeta eriyorum.
A: Yasak aşk bu!
S: O zaman soruyorum sana; bu aşkı yaşayarak riske girmek mi? Yoksa yaşamayarak yokluğumda çürümek mi?
A: O soruyu şöyle değiştireyim. Yaşamak mı ölmek mi?
S: Yaşamak desem de bu bizim için bir ölüm olacak zaten! Ama sensizlikten çürümektense yaşamak!
A: Gel kahvaltıya gidelim.
S: Barıştık mı?
A: Sence?
Başımı olumsuz anlamında sallıyorum. Tam inecekti durduruyorum.
S: Bir dakika!
Bana dönüyor.
A: Efendim?
Yaralarına dokunuyorum. Yutkunuyor.
S: Bunları, baban mı yaptı?
Bişey söylemiyor.
A: En iyisi yiyecek bir şeyler alayım. Yolda daha güzel bir yerde yeriz.
S: Peki.
İniyor. Bense dudaklarıma dokunuyorum. Onu öpmenin etkisiyle dudaklarım adeta yanıyor. Birkaç dakika sonra elinde bir kaç  poşetle geri dönüyor.
A: Bunlar birkaç gün idare eder bizi.
S: Sensiz aldığım her nefes ciğerime batıyor.
Bana dönüyor şaşkınlıkla. Gözlerimin içine bakıyor.
S: Bana öyle bakma. İçim gidiyor.
Gözlerini üzerimden çekip yola çeviriyor.
S: Lavaboya gitmem gerek.
A: Tamam. Bekliyorum.
Lavaboya gidip işlerimi hallediyorum ve buz gibi suyla yüzümü yıkıyorum. Sonra gidip arabaya biniyorum. Tam o sırada az önce konuştuğu telefonu kapatıyor.
S: Kimdi o?
Bana bakıyor. Yüz ifadesi bir garip. Gözleri gördüğüm en koyu maviye bürünüyor.
A: Hiç kimse.