§ 15 §

10.9K 598 48
                                    

VEDA İŞTE SAHİCİ VEDA.

Uraz kendi kendine verdiği tonla cesaret içerikli makaleler arasında, unuttuğu o ihtimali yaşıyordu.

Buke' sinin kaçmış olabilmesinden, kendisine saldırmasına kadar her şeyi düşünmüş ve ona göre yapacaklarını beyninde sıralamıştı.

Ama bir ayrıntıyı unutmuştu. Ve o ayrıntı karşısında devleşerek yaşam bulmuştu. Buke dizlerini kendine çekmiş, kollarıyla da sımsıkı sarılmıştı. Yerinde sallanıyor, sürekli bir şeyler mırıldanıyordu.

Uraz sertçe yutkunma isteğini bastırıp, temkinli adımlarla Bukre' nin yanına gitti.

"Buke?"

Bukre kulağına ulaşan ses ile bir rüyadan uyanmışçasına irkilip kendine uzanan eli tüm hırsıyla iteleyip ayağa fırladı.

"Senin yüzünden! Her şey senin yüzünden olmuştur! Unuttum, ben nasıl unuturum? Ben nasıl annemi unuturum?!"

Uraz bir süre şaşakalsa da kendini toparlayıp elleri ile saçlarını çekeleyen kıza yavaşça yaklaştı.

"Yaklaşma! Senin yüzünden oldu her şey! Unutturdun bana! Anneme sözümü, yeminimi unutturdun asker! Git, defol git!"

Bukre, askeri iteleyip arada yumruklarını göğsüne indiriyordu ama hiç biri Uraz' ı etkilemiyordu. Vücuduna değen elleri canını yakmıyordu. Uraz ne yapmıştı? Ne yapmıştı da bu kadar çok nefreti hak etmişti?

Tamam, kızı evlenmeye zorluyor gibi oluyordu ama zorlamıyordu. Yani biraz zorluyordu. Oda inat edip ben Mardin' de kalacağım diye tutturmasaydı ulan! Hem annesini Uraz nasıl unutturabilirdi ki?

"Onun kanı akmadı toprağa. Katilinin kanı akmadı..."

Bukre yavaşça yere çökerken Uraz' da kızla birlikte yere çökmüş, başı önünde hıçkırarak ağlayan Bukre' yi bir süre izlemişti. Uraz ne yapması gerektiğine karar veremezken, göğsünden geriye itilmesi ile bakışları zehir yeşili gözlerin zehrine takılmıştı.

"Bok mu vardı düğünü basacak ha?! Öldürecektim. Onu o gece öldürecektim. Ama sen! Mardin' in dağlarını başlarına yıkan sen! Ben sana ne yaptım asker? Ne yaptım da, kanımı yerde bırakmama sebep oldun?! Ne yapmışımdır söyle!"

Bukre kendinden bile sakladığı sırları tek tek Uraz' ın karşısında dökerken, tüm gücü ağzından çıkan kelimelerle çekilmiş gibi yere yığıldı. Hıçkırıkları boğazından kaçıyor, arsızca odada yankılanıp Uraz' ın kulağına doluyordu.

Uraz' ın canı yanıyordu.

Beyninde ki tilkiler kelimeleri anlamlandırmaya çalışırken sanki her şeyi yeni anlıyordu. Mezarlık. Devran ağa. Bukre' nin katıksız öfkesi. Evlenmeyi kabul edişi. Kelimeler dudaklarından varla yok arası döküldü.

"Ailen için değildi. Şehmuz Ağa için değildi. İntikam için."

Bukre hırsla kükredi.

"Annem için!"

Devran' ı öldürdükten sonra kendisini de öldürecekti. Ağasına, evine zarar verecek kimse kalmayacaktı. Her şeyi ayarlamıştı. Yalancı şahitlerini bile ayarlamıştı Bukre. Hıçkırıkları arasında zorla soludu genç kız.

"Onu öldürecektim. Sonra... Sonra da kendimi. Ne olduğunu sorduklarında, orada ki Musa... Musa söyleyecekti. Aybukre canına kıyınca ağam da kendine kıydı diyecekti. Kimseye zarar gelmeyecekti."

Bukre başında duran bereyi askerin suratına çaldı.

"Ama sen! Senin 3 günlük hevesine oyuncak olan ben yüzünden olmadı."

Mardin Dikeni ( Turan 1) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin