§ 37 §

7K 346 66
                                    

VATAN İÇİN BE KOMUTANIM!

           

Uyanan şafak göz kırpınca genç adamın yüzüne, huysuz bir gülümseme ile karşılaştı. Genç adam huysuzlanıp yüzünü saklamak için kollarında sarmaladığı kadının boynuna sakladı yüzünü. Adamın saçları çenesini gıdıklayınca genç kız kıkırdayıp ellerini o yumuşacık saça yasladı. Gözleri huzura kapanırken adam karısının toprak kokusu ile sarmalanmıştı.

En azından Uraz Atacan'ın kafasında kurduğu sahne buydu. Lakin hayat sinsice gülerek Uraz'a arkasını dönmüş ve tatbikî hayallerini gerçekleştireceğim Uraz Atacan diyerek yalandan el sallamıştı.

Uraz alt dudağını hafifçe sarkıtıp iç çekti.

"Zalım hayat."

Mırıldanması yerde uyuyan karısının kulağına ilişmiş olacak ki huysuzca kıpırdanmıştı. Ne demek çok sıcak Uraz az öteye git. Ulan başka zaman olsa belki 1 metre ötesine geçebilirdi ama artık mümkünatı yoktu. İçi kaynıyordu çocuğun dışı yansa ne olacaktı be?! Ah ah bilirdi ' daha demin koynumdaydın kadın gel şuraya!' diyerek elini masaya vurmasını ama içinde ki romantik adam buna izin vermiyordu. Tekrar iç çekip yere doğru kendini attı. Hiç kalkıp da gidemezdi. Zaten sedirin hemen dibindeydi. Minik bir panda olup yuvarlanmak daha cazip gelmişti Uraz' a. Bukre' nin bacaklarını ezmeseydi daha iyi olabilirdi muhtemelen ama sonuçta bir pandaya suç atılamazdı.

"Asker?! Az git sıcak sıcak!"

Uraz hiç de bir yerine takmadan koala misali kıza sarılmıştı. Panda olarak başladığı hayatına ne gibi hayvanlar eklenecekti kim bilir.

"Bence soğuk Buke. Bak nasıl titriyorum? Kocana mı kıyacaksın?"

Bukre sabır çekip elinin tersiyle suratına okkalısından çakacaktı... Çakacaktı çakmasına da namussuzun yüzü hiç çakılası değildi. Bukre' ye göre çakılası yüzler vardı. Mesela Devran iti. Ay tövbe nereden çıktıysa o uğursuz. Uraz' ın yüzü çakılmalıktan ziyade sevilmelikti. Böyle hafif kirli sakalların dudaklarını çizmesine aldırış etmeden öpülesiydi yüzü. İç çekip adamın aşırı yakışıklı yüzüne doğru uzattı elini. İşaret parmağı yanağına hafifçe sürelemişti. Uraz tam sevinerek sırnaşıklığını en üst moda getirecekti ki yanağında oluşan ani acı ile silkelendi. Acı çok yüksek olduğundan değildi yine beklemediği yerden vurmuştu zalim.

"Ya bana kıymanı anlarım da şu yüze nasıl kıyıyorsun aklım kabullenemiyor."

Bukre kendi kendine aşık olan kocasına gözlerini devirip arkasını döndü. Örtüye de iyice sarınmıştı. İşi yaparken ayrı utanmıştı sonrasında daha da ayrı. Üzerinde oluşan ağırlık ile kapalı gözlerini sonuna değin açtı.

"Uraz az bir yaşam alanı versen ölmezsin ey?"

Uraz küskün küskün omuzlarını silkip karısına daha sıkı sarıldı.

"İhtimal. Az önce kalbimde bir ritim bozukluğu oldu bak geldim sana sarıldım."

Kollarını biraz daha sıkıp yanağını kızın omzuna sürelerken içine dolan tüm duyguları küçük küçük kavanozlara aktardı.

"Ritim bozukluğum geçti."

Bukre en sonunda pes edip ellerini adamın kollarının üzerine usulca bıraktı. Zaten askerin isteyip de alamadığı bir şey henüz görememişti. Derin bir nefes alıp gözlerini kapadı Bukre. Direnmek istediği bir şeyler yoktu. Hüzün kokulum demişti Uraz ona öncelerden. Gülümsedi. Annesi de öyle severdi onu. Annesi gibi seven bir adamın kollarındayken direnmek istemedi Bukre. Direnmedi de. Azıcık başlarda şey etmişti ama olsundu sayılmazdı o.

Mardin Dikeni ( Turan 1) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin