Mardin Dikeni ( Turan 1) ✓

§ 16 §

SORUN YOK. SAKİNİZ.

Atalarımız boşa oramızı buramızı çuvaldız iğneleri ile iğnelercesine konuşmuyorlardı ya. Haklılardı. Bilhassa bütün iğneleyici sözler Murat' a yollanmalıydı. Sonuçta selvide de boy vardı ama... Boy uzun olduğundan olsa gerek kan beyne geç gidiyordu. Murat' da şu an bunun canlı kanıtları arasında top 10 listesine 1 numaradan giriş yapmıştı. Hadi başkaları yapsındı ama Murat nasıl yapardı ulan?

Kapıdan gelen sesler ile yürüyerek aşındırdığı zeminde durakladı. Uraz' ın deli sikmiş gibi evden çıkışının üzerinden 72 dakika geçmişti ne hikmetse geçen dakikalar Uraz' ın durumunu değiştirmemişti. Tabi bu kez peşinde sürüklediği bir kız yoktu. Kaşları çatılırken beyninde yankılan kız kelimesine özel olarak ürettiği küfürlerini yolladı. Kızı mızı boş verip Uraz' a odaklandı. Şu nikâh işi hallolsa da hemen eve dönselerdi ya. Kendisi için istiyorsa ne olsundu ama evde bağladığı bir kız şu an ya açlıktan ya da susuzluktan öteki tarafla yakın münasebet içinde idi. Annesi de açmıyordu ki!

"Devrem?"

Uraz hiçbir şey demeden odaya geçip beresini aldıktan sonra başına geçirerek geldiğim gibi giderim akımına öncülük etme niyetini adımları ile belirtmişti ki Murat önünde dikilerek bu akımı durdurdu.

"Kız nerde ulan?"

Uraz umarsızca omuzlarını silkip Murat' ı geride bırakarak kapıya doğru yürümeye devam ederken ağzının içinde mırıldandı.

"Kız mız yok."

Murat kaşlarını çatarken Uraz'ın peşinden yavaşça adımladı. Ne demek yoktu?

"E düğün?"

Uraz yavaşça arkasını dönüp ifadesizce baktığında Murat bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı.

"Gelin adayı olmak istersen?"

Uraz çok mu yakınındaydı? Murat' ın mavi gözleri açılırken hızla birkaç adım geri çekilmişti. Namus söz konusuydu sonuçta.

"Höst ulan!"

"O zaman düğün müğün de yok!"

Murat şaşkın şaşkın bakadursun, Uraz çoktan evden çıkmış cipine doğru uygun adım atmaya başlamıştı bile.

"Ne demek yok ulan?"

Murat kendi kendini yeme evresine girmeden önce kendine gelip hızla Uraz' ın ensesini kavramış ve hiç düşünmeden cipin ön camına doğru savurmuştu.

"Ulan ben senin sikimsolik hevesin yüzünden 3 gün boyunca o kızı evde unuttum!"

Uraz kendine gelmeye bile fırsat bulmazken Murat kafasını Uraz' ın şahsi olarak çok beğendiği burnuna gömdü.

"Kalk lan! İbneye bak sen. Sikerim soyunu sopunu! Boşuna mı geldik?!"

Murat' a iyi saatte olsunlar uğramıştı muhakkak. Ama haklıydı adam! Kızı boşu boşuna bağlaması sinir krizine girmesi için mantıklı bir açıklamaydı. Üstelik o kızı yatağa bağlarken aklına gelen düşünceler ile ayrı, kızın tekmeleri ile ayrı, çenesi ile ise tamamen ayrı uğraşmıştı. Ne için? Uraz efendi için? Üstelik nazlı sevdiceği için bir gün sözü aldığı görev üç güne çıkmıştı. Murat' ın ellerine bir titreme gelmesinde ne yapsındı?

Uraz burnuna bastırdığı elini çekip gözlerini kocaman açarak Murat' a baktı. Murat' ın az biraz deli damarı bulunurdu ki bu deli damarı karşısında Ali bile köşesine sinerdi Uraz garibi napsındı?

"Tamam abi, sakin ol. Evleniriz tamam."

Sanki pazardan patates alıyordu! Murat yumruğunu sıkıp Uraz' ın yakasına yapıştıktan sonra tek tek konuştu.