§ 26 §

10.2K 510 237
                                    




AZ Bİ HUZUR KOMUTANIM.

Paniğe gerek yok, her şey kontrol altında deyip belinde ki silah ile kafasına mı sıksaydı acaba? Yok çok günahtı o. Paniğe gerek yok, her şey kontrol altında deyip karşısında ki herife mi sıksaydı? Yok o da günahtı. Üstelik görevi kötüye kullanımdan hiç de etik değildi. Birde vicdan azabı falan uğraşamazdı hiç. Tamam. Paniğe hiç gerek yok, her şey kontrol altında deyip belinde ki silah ile Gölge' nin kafasına sıkacaktı şimdi! Amına koyacaktı ama o hiç olmazdı ulan! Kendisine sıkardı ama yine de kıza dokunamazdı. En iyisi toplu katliamdı.

Murat sinirden alnında beliren damarı bile fark edebiliyordu. Çakraları öylesine açılmıştı.

"Gölge, sen efendice anlatır mısın yoksa ben kendimi denize mi atayım?"

Genç kız, Murat' ın sesi ile irkilse de söylediklerinden hiçbir şey anlamamıştı. Bakışlarını karşısında kendisini kollarını açarak bekleyen adamdan çekemiyordu. Nasıl bir oyun lan bu diye, Murat' ın silahını alıp kafasına mı sıksaydı acaba? Gayet mantıklıydı. Aman yaşayacağını yaşamıştı zaten anasını satayım. Daha neyde vardı ki gözü? Bakışları soyutluktan çıkıp görmeye başladığında Murat' ın sinirden bozaran yüzüne baktı. Murat' daydı gözü. Şu dünyada bir o kalmıştı gözünde. Çok yakışıklıydı ulan! Öyle mankenler falan cinsindendi bu. Hatta tam olarak öyle bile değildi. Başka bir hava vardı. Entelektüel bir dağ ayısı gibiydi. Kendi kendine kıkırdamamak için bakışlarını kaçırdı. Bir an için olayın şokundan olsa gerek karşısında ki adamın harbi harbi babası olduğunu düşünmüştü. Kaşları çatılırken bir eli de beline yerleşmişti.

"Ne diyorsun sen bey amca? İşimiz gücümüz var çekil şuradan Allah aşkına!"

Sinan Bey hiçte şaşırmayarak kollarını yanına indirip gülümsedi. Yeşil gözleri kızının yüzünde dolaştıktan sonra yanında ki dallamaya kaydı.

"Bu puştla mı işin var ?"

Gölge' nin gözleri kocaman açılırken diğer elini de beline koyup öne eğildi.

"Hop! Ağır gel. Yaşlısın diye bir şey demedik kudurdun hemen! Kime puşt diyorsun ulan sen?"

Murat öne doğru giden kızın kolundan tutup arkasına çektikten sonra sesini kısık tutmayı deneyerek çemkirdi.

"Bir dur be kızım."

Sonra adama dönüp tek kaşını kaldırdı.

"Seni tanıyor gibi durmuyor."

Murat kesin hüküm vermek istemiyor olduğundan ötürü sakin kalıyordu. Gerçi pek de sakin kalıyor gibi durmuyordu ama sonuç olarak sakindi. Yani en azından yıkım yapacak kadar tehlikeli bir durumda değildi. Kısmen. Aman olmadı ortalığın ağzına sıçar Gölge' ye dokunmazdı.

Yaşlı adam yanında duran korumalara uzaklaşmaları için işaret verdikten sonra Murat' ı kale bile almadan Gölge' ye doğru yürümeye başladı. Murat bir adım atıp, kızı arkasına biraz daha iteledikten sonra dişlerini sıktı.

"Uzun zamandır ayrıyız. Baba kız hasret gidereceğiz. Müsaadenle."

Gölge, çırpınmaya başlayınca Murat duruşunu biraz daha dikleştirdi. Adam derin bir nefes alıp başını gökyüzüne kaldırdı.

"Görüyorsun ya efendilikten anlamıyor amına koduklarım!"

Gölge' nin gözleri büyürken, Murat' ın genzinden hırlamaya benzer bir ses firar etmişti. Yaşlı adamın omuzlarından kavradığı sırada Gölge Murat' ın beline sarılıp çekebildiği kadar kendine çekmişti.

"Ya dur!"

Sinan Bey bir adım geri çekilip omuzlarını silkeledikten sonra bakışlarını kızının gözlerine sabitledi.

Mardin Dikeni ( Turan 1) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin