§ 30 §

8.4K 430 108
                                    

DERİNLİK ÖNEMLİ.

           

Anapa' nın resmi sınırları içine üzerine gururla kazınan Türk bayrağının olduğu bir helikopter ile dalmak kuvvetle muhtemeldir ki akıl karı bir iş değildi. Hiçbir mantık da bunu kabul etmezdi. Kabul edelim ki Murat' da akıl ve mantık genelde en son loblarında takılıyordu. Daha çok aktif olan lobu hır gür çıkaran asker yanıydı. Ha bir de elinde balonları olan aşk pıtırcığı bir Murat' da vardı ama en son Gölge' den Türkan Şoray vari bir şekilde ' Yürrü kereste müdürü!" cevabını aldıktan sonra elinde ki balonları helyumla doldurup gökyüzüne doğru uçmuştu.

Yazık oldu baloncu Murat' a. Milletçe severdik. Ya da pek sevilmezdi. Murat bundan da emin olamıyordu. Aman yemişim aşkını ben kariyer yapacağım diye kendini askeri liseye attığından beri çok da sevmiyordu o yanını. Mantığa da çok gerek yoktu icabında. Yaşıyor ve yanında ki adamı yaşatıyorsa gerek yoktu. Ta ki bugüne kadar. Çünkü Murat yaşıyor ama yanında ki adamı yaşatamıyordu. O yüzden mantıklı olmalıydı. Ki mantıklıydı da. Elbette Rusya' nın resmi sınırlarına TSK ' ya ait UH-60 Blackhawk ile girmesi gayet de tabi mantıklıydı Murat' a göre. Üstelik üstlerinden izin çıkmadığı halde Mardin' e gidip Uraz' ı kaçırmak ve yine Mustafa Yarbay'ının tüm emirlerine götünü devirip Mihriban' ın korumalığını yaptığını öğrendiği Samet' i peşine takmak da gayet mantıklıydı.

Değil miydi?

Her neyse. Amacı 'Biz Menen Ekibi' ni birleştirmekti ve onu da yerine getirmişti. Can, Bahadır, Ali ve Yekta' yı da sağ salim bulunca ekip tamamlanacaktı. Helikopterden indiği anda burnuna doğrultulan silah ile gözlerini devirdi. Ardından ellerini arka cebine götürdü bir kıpırtı oluşunca başını hafifçe yana eğip sıkıntı yok dedi. Ama elin Rus'u nerden bilsin mahalle raconlarını. O yüzden anlamayarak garibim Ruslar, terörist olduğunu düşündükleri adama sıkmak için harekette bulundular. Murat' da bundan kıl kaptı. Anlayacaklardı ulan mahalle raconlarını da! Cüzdanını çıkarmak yerine hızla yere eğilip her iki botuna sakladığı toplam 8 adet iğneyi parmaklarının arasına birer tane yerleştirmek sureti ile çekip harekete geçen sekiz boz ayının boynuna fırlattı. Yere yığılmaları kısa sürdü. Diğerleri sıkmak yerine Murat' ı tutmaya çalıştılar eh hata yapmanın da bir edebi adabı olurdu. Ve tam o anda aksansız bir Rusça ile birisi sakince konuştu.

"Kıpırdadığınız anda ailenizde dâhil olmak üzere hakkınızda soruşturma açılacaktır."

Uzun, ince yapılı ve ' ben her sabah manyak gibi sabah 5 koşumu yapıp götümden soluyorum' duruşu olan, büyük ihtimal bu sayede üzerinde taşıdığı Ermenegilde Zenga marka takım elbiseyi bir manken edası ile süsleyen bir vücuda sahip, aşırı tiki ve ' kimse umurumda değil' modunda takılan bir herif ağır adımlarla Murat' a yaklaşıyordu.

Murat, kehribar rengi gözleri ve beyaz tenine inat simsiyah kirpiklerinden tanıdığı Oğuz' a ifadesiz bir şekilde bakmaya devam etti.

Adam sakin sesine uygun bir biçimde sakince adımlayıp suratına bön bön bakan Rus askerlerine ceketinin ön cebinden çıkardığı MİT kimliğini gösterdi.

Silahlar indi. Murat bu adama birden bire gıcık olmaya başlamıştı. Ne o öyle artist artist havalar falan? Havan kime olom diye aşırı ütülü gömleğine yapışabilir itina ile taranan ve saç spreyleri ile çekici bir görüntüsü olan siyah saçlarını kökten kazıyabilirdi.

İrkilerek Gölge' ye benzemeye başladığını fark etti. Oğuz, eli ile arabayı gösterirken Murat sert adımlarla yürüyüp TSK' ne ait helikopteri köşesinde boynu bükük bıraktı. Arabaya geçip kapı kapandığı anda öne eğildi.

"Ali Karan ile Yekta Davudi. Nerede?"

Oğuz ifadesiz gözlerini adama diktikten sonra başını yana yatırdı.

Mardin Dikeni ( Turan 1) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin