Mardin Dikeni ( Turan 1) ✓

§ 31 §

ŞAFAĞA O BAYRAK DİKİLECEK ASKER!

Uraz, boynunu kütürdetip, kuleye bakmayı kesti. Bakışları yanındakilere takılınca istemsizce sırıttı. Hepsi yaklaşık 45 metre olan kuleye bakarak pis pis sırıtıyordu. Murat kendisine bakan Uraz' a bakarak kaşlarını kaldırınca Uraz ' da sırıtarak sordu.

"E nereden başlıyoruz?"

__________________

"2 ay boyunca uzaklaştırma verdim yetmedi! Karakollarda oralet dağıtıp birbirinizin pisliğini temizlediniz olmadı! Donunuzla tüm alanı koşup herkese rezil ettirdim, durmadınız!"

Uraz biraz daha azarlanırsa zar zor zapt ettiği kahkahasını salıverecekti. Yo, Mustafa Yarbay'ını ciddiye almadığından değildi ki Uraz bile o denli büyük bir saçmalık yapmazdı. Sadece azarlanınca azcık huylanıyor ve nedensizce gülme isteği geliyordu. Yani suç şimdi Uraz' ın mıydı? Hiç de değildi. Psikolojisinin incelenmesini defalarca da söylemişti. Murat azıcık bozulsa da annesinin daha önce uyarmasından ötürü hazırlıklıydı o yüzden çok tepki vermeyi düşünmüyordu. Ali kucağından bir an olsun indirmediği kıza arada göz kırpıp yapmacık bir hüzünle Yarbay'ını dinlemeyi tercih ederken Yekta' nın kılı kıpırdamıyordu.

Çünkü neden kıpırdasın?

Adam resmen potansiyel kayınbabasının gözünde topuğuna sıkılacak adamlar listesine top 10' dan 1 numara ile giriş yapmıştı üstelik daha kızına gönül verdiğini bile söylememişti. Yok, Yekta Allah' ın çok sevgili bir kulu olabilirdi ama Berçin' de öyle olmalıydı ki kızın saldığı beddualar gani gani yerine ulaşıyor, ponçik Yekta' nın münasip bir yerinde patlıyordu.

Mustafa Yarbay tekrar gürleyince yerinde sıçradı.

"Sike sürülecek akıl yok diyorum o zaman buraya nasıl gelebildiler diye kendime sormaya başlıyorum. Ulan hadi diyorum gençtirler, delidirler olur arada ortalığın ağzına sıçmak falan ama sıçmanın da bir adabı, edebi vardır ulan?! Diyorum Mustafa sakin ol, olay yapacak bir şey yok ama sonra diyorum ki olayın da, bunlara rütbe veren komutanın da gelmişinin de geçmişinin de hatta tüm..."

"Aman Komutanım. Çocuk korkuyor."

Ali devamında ki küfrün kucağında Türkçe bilmeyen kız için bile tehlikeli olabileceğini düşünerek hızla öne atılıp Yarbay'ının sözünü kesme hatasında bulunmuştu. Mustafa Yarbay ise daha edeceği küfürlerin hesabını yaparken böyle bir ikaz üzerine dudaklarını birbirine bastırdı. Ali demişti bağrına basmıştı o da bok çıkmıştı! Resmen delirmeler geliyordu adamcağıza. Hatta daha da beteri, fenası red light olanı Mustafa Yıkılmaz resmen yıkılıyordu. Ama yok öyle ortalığı karıştırıp köşeye çekilmek. Tamam, bu çocuklar aslan parçası olabilirdi. Tüm birlikler arasında en sağlam ekibi de oluşturabilirlerdi ama bu kadar da göt kurulama peçete sağlığına yararlı değildi. Derin bir nefes alıp gülümsedi.

"Sıçtık."

Uraz' ın fısıltısı ile herkes sertçe yutkunurken Mustafa Yarbay sakince yerine oturup geriye yaslandı. Telefonu eline alıp tuşlara yavaşça basarak bekledi.

"7 tane oralet Serhat' cığım. Evet, kuşburnu olsun. Evet, en kırmızısından."

Yekta kuzu kuzu sonunu beklerken oralet cezasının neden 7 adet olduğunu deli gibi merak etmeye başlamış ve o mübarek çenesini tutamamıştı.

"2 tanesi kim için Yarbayım?"

Mustafa Yarbay konuşmayı zaten planlamıyordu ama planlasada konuşamadan kapısı çalınacaktı.

"Evet."

Kapıdan giren süt dökmüş kedi kıvamında ki Samet' in ardından omuzları dik, Rayban güneş gözlükleri gözünde olan ve daha 6 saat önce sanki bir çatışmanın ortasında değilmişçesine duran saçları ile içeri Oğuz girdi.