Aşk Yetmezliği

21 • "Ne güzel güldün o akşam"

YAREN ALACAN

Gölgeyle konuşmaya devam ederken, bir daha zil çaldı.

Uray yerine Gamze kapıya koştu ve giderken "Ayayayaya!" diye çığlık attı.

İçimden bir ses dedi ki:

"NE OLUYO OLM"

İçimdeki sesi susturarak Gamze'nin hareketlerini takip ettim. Kapıya kadar götüne egzos takmış gibi gürültüyle giden Gamze, kapıyı açarken sadist bir ev sahibinin hizmetçisine kapıyı açtığı gibi kapıyı açtı.

Ben yazarken anlamadım ama bence siz anladınız.

Kapıyı açar açmaz içeri bir kız girdi.

Sapsarı doğal saçları ve güzel fiziğiyle birçok erkeğin dikkati bir anda ona döndü.

"Merhaba ben Gamze, Uray'ın sevgilisiyim." dedi Gamze, elini kıza uzatırken.

"Bende Şule, Uray'ın kuzeniyim." dedi ve sarıldılar.

"Çok memnun oldum." diyen Gamze kızı şöyle bir süzdü. "Benden güzel olmanı da kıskandım bir miktar."

Kız kafasını eğdi ve eliyle ağzını kapatarak güldü.

Bu da utanmıştı. Berkay'ın kayıp kız kardeşi falandı herhalde.

Berkay demişken, gözüm bir anda Berkay'a kaydı.

Odadaki her erkek Şule'ye bakarken, o kafasını eğmiş gitarıyla ilgileniyordu.

Fazlasıyla ilginç.

Şule ise dakikalar sonra yemyeşil gözleriyle içeri baktı ve ilk gözüne çarpan kişi Berkay oldu. Bunu tek ben değil, herkes fark etmişti. Şule'nin Berkay'a bakmasıyla bütün erkeklerin gözü Berkay'a kaydı. Bakışları fark eden Berkay hemen kafasını kaldırdı ve 'ne oluyor' adlı masum bakışlar attı.

Şule kocaman gülümsedi ve bakışlarını Berkay'dan zor alarak "Herkese merhaba," dedi.

Şule içeri geçerken arkasından Uray'a benzeyen bir çocuk girdi.

Çocuk dediğimde benim yaşıtım gibi duran yakışıklı biriydi.

Hafif kumral, sarıya kaçan saçları ve yeşil gözleri vardı. Yeşil bir kazak ve siyah bir pantolon giymişti.

Hiç tipine yakışmayan piçimsi bir gülüş attı ve odadaki tüm kızları süzdü. Bende dahil.

Hatta bakışları biraz fazla üzerimde durdu. Özellikle bacaklarımda. Ara ara çıkmış kıllara sahip bacaklarıma.

Gamze hemen Şule'yi yanına çekip oturttu.

Şule'nin kardeşi veya ikizi olarak tahmin ettiğim o çocuk ise yanımı boş görerek bana doğru yöneldi. Hemen bacağımı uzattım ve ahlı uhlu sesler çıkardım.

"Şu bacağımda nasıl acıyor!" dedim hırçın bakışlarla.

Çocuk boş durur mu? Hemen bir piçlik buldu ve "Öpeyimde geçsin." dedi.