Aşk Yetmezliği

36 • "Yanaklarda cebin kadar tontiş"

YAREN ALACAN

Bavulun üzerinde zıplarken aynı anda Gamze'ye de "Bugün ne yapacakmışız, duymadım," diye söylendim.

"Bir karavan kiralayacakmışız, onun için Berkay gitar çalacak sokaklarda, bizde para toplayacağız."

Bavulun üzerinde zıplamayı bıraktıktan sonra "İki soru soracağım." dedim düşünceli bir şekilde.

"Sor."

"O karda karavanla nasıl gideceğiz, bu birinci soru. Sokaklarda gitar çalıp para toplamak yasal değil diye biliyorum doğru mu biliyorum, bu da ikinci soru."

Gamze yatakta otururken ellerini birbirine birleştirdi.

"Birinci soruyu Ceycey'e, ikinci soruyuda Berkay'a soracaksın, canım."

"Neyse, eğlenirsek sıkıntı değil." diyerek bavulu zıplayarak kapatma girişimime devam ettim. En sonunda kapatmayı başaramadığımda dolaba dönüp, bavula koymadığım eşya var mı diye baktım. Dolap boştu çünkü dolabımın hepsini koyup götürüyordum. Evet, evet abartıyorum, biliyorum. Ama böyle bir takıntım vardı ve engel olamıyordum.

"Bi' bavulu kapatamadın, iki saattir ya!" diye söylendi Gamze.

"Gel sen kapat o zaman!" diye yapay bir kızgınlıkla bağırdım.

Gamze yataktan kalkarak bavulun başına geldi ve sertçe üzerine oturdu.

"Hadi kapat şimdi."

Oturmaya devam ederken fermuarı çekerek bavulu kapattım. Ve tam o anda telefonum çaldı.

Telefonu elime aldığımda arayanın Ceyhun olduğunu gördüm. Hemen aramayı cevapladım.

"Hemen aşağı inin, geç kalacağız." diye konuşan Ceyhun, bunu dedikten sonra cevabımı önemsemeyip yüzüme kapattı telefonu.

Ne güzel hareketler bunlar!

Allah'tan üzerim giyiliydi, saçım, başım, makyajım falan yapılıydı. Hemen bir çanta alıp içine cüzdan, makyaj çantası ve gerekli olan her şeyi koyup evden çıktık.

Aşağıya indiğimizde Uray'ın arabasından dışarı üç göz üzerimize dikildi. Biz Gamze'yle durakladık ve 'ne oluyor?' der gibi baktık.

"Ne bakıyorsunuz? Hadi, hadi!" dedi Ceyhun. Neydi bu acele şimdi?

Gamze, Berkay'ın yanına bende Gamze'nin yanına oturarak arka koltuklarda yerimizi aldık. Ah, pardon birde koca gitarımız vardı. Onuda üçümüzün bacaklarına uzattık ve yolculuğa başladık.

"Nereye?" dedim Ceyhun'a.

"Taksim." diyerek kısa bir cevap verdi.

Neydi bu gerginlik? Anlayamamıştım.

Aldırmamaya karar vererek elimi cebime atıp telefonumu çıkardım.

Rehbere girdim ve gezinmeye başladım. Gölge'ye mesaj atmayacaktım çünkü onunla müsait olduğum bir yerde, rahat bir konuşma gerçekleştirmek istiyordum, yani bu ancak geceleyin oluyor.