AURORA - Winter Bird
YAREN ALACAN
Dudaklarımı birbirlerine bastırarak gözlerimi dolduran yaşları geriye itmek için elimden geleni yapıyordum.
"Kim o?" dedi Uray, Gamze'ye sıkıca sarılarak. Onlara doğru gözlerim dolu dolu baktım. Ben Gürkan'a belkide böyle asla sarılamayacaktım bir daha. Asla ona böyle sokulup kokusunu içime çekemeyecektim. Çünkü şuandan itibaren karar vermiştim... Ceyhun'u seçecektim. Ceyhun'u kaybetmek istemiyordum, o her zaman yanımda olmuştu.
Terkedildiğimde, ağladığımda, üzüldüğümde... Hepsinde bir tek Ceyhun'u hatırlıyordum. Gamze bile çoğunda yokken Ceyhun vardı. Onu arardım ve iki bira alarak parkta beni beklerdi. Kaç kere omzunda ağlamış ve gözyaşlarımı ceketinde eskitmiştim.
Ceyhun'la sayılmayacak kadar anım vardı. Bir sürü macerayı beraber atlatmıştık. O bana dertlerini belli etmezdi, genelde laylaylom havalarda takılırdı ama ben her şeyimi anlatırdım. İçer içer sapıtır, park etrafında yaşayan insanlardan azar işittikten sonra beni eve bırakırdı.
Kafası güzel olsa bile beni düşünmekten vazgeçmezdi. Bazı kişiler bana aşık olduğundan şüpheleniyordu ama asla öyle bir şey yoktu. O beni bir ağabey kadar koruyup, bir sevgili kadar sahipleniyordu. Ama asla bana aşk gibi duygular beslemiyordu, buna emindim. Aslında aşk duygusunu kimseye beslemiyordu, sadece kızlarla yatakta, barda eğleniyordu. Ciddi düşünen bir kızda karşısına çıkmamıştı. Belkide ondan dolayıydı bu serseriliği. Annesi babası on sekiz yaşına bastığı gün onu özgür bırakınca ne arayıp ne sormuşlar. O on sekiz, ben on altı yaşındayken bir parkta tanışmıştık.
O gün okuldan çıkmıştım. Önceden sevdiğim kişiyle çıktığım zamanlardı. Benimle ilgilenmiyordu ve ben her okul çıkışı mahallemizin parkına gidiyordum. Bir gün bankta uyuyakalınca ayık kafalı olmayan iki genç beni dürterek uyandırmıştı. Benden para istemişlerdi ancak bende bir kuruş dahi yoktu. Beni köşeye sıkıştırdıklarında ne yapacağımı bilememiştim. Tabii o zamanlar bu kadar cesur yürekli değildim. O gidince küllerimden değişmiştim. Her neyse...
Tam bıçağı çekmiş bir yerlerime saplayacağı sırada arkadan Ceyhun gelmişti. Çocuklara kafa tutmuş hatta birini dövmüştü ama ikinci çocuk bunu tutunca Ceyhun'un dövdüğü çocuk bunu güzelce pataklamış ve cebindeki beş lirayı alıp kaçmışlardı.
O gün onu bizim eve götürmüştüm. O dövülmüş haliyle bana bir ağabey kadar koruyucu bir şekilde sarılmış iki dakikada bir "İyi misin?" diye sormuştu. O zaman canım kaynamıştı Ceyhun'a.
Eve getirdiğimde annem ona pansuman yapmıştı. Ceyhun bize hikayesini anlattığında babam onu pastaneye işe sokmuştu. Ondan iki ay sonra eleman boşluğu nedeniyle ben işe girmiştim ve o zamanlardan beri can ciğerdik.
Bunun gibi bir sürü neden sayabilirdim kendi kendime Ceyhun'u seçmek için.
Mekandan kendimi soyutlamış ve kendi düşüncelerimle çekişmeli bir kavgaya girişmişken hemen o moddan çıkıp Ceyhun'u dinledim.
"Duyduğuma göre içimizden biri sizin liseden biriyle konuşuyormuş." diyerek beni, Berkay'ı ve Gamze'yi gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Yetmezliği
Teen FictionGölge oldum sana, kadın; Ağladığında gözyaşlarını tek tek öpebilmek için. Nefes oldum sana, adam; Tüm dertlerimden arınıp kısacık saçlarımla sana gelmek için. ~ Çıldırasıya seviyor bu kalp seni... Sözlerini, kalbinin güzelliğini. Delicesine...