Bir geceliğine benimle uyu

5.6K 328 142
                                    

Riley ile geçirdiğim güzel saatin sonunda Brittany eve geldiğini bildiren bir mesaj atmıştı. O gelene kadar Riley'i evine postalamış ve etrafı güzelce toplamıştım. Banyoya girmeyi Brittany eve geldikten sonraya erteledim yoksa kapı çaldığında ben banyoda olacağımdan ona kapıyı açamazdım.

Nihayet eve geldiğinde yorgun görünüyordu.

"İnsanlar çıldırmış!"

Brittany'nin ağzından çıkan ilk cümle bu oldu. Kim bilir üniversitede neler görmüştü... Gülerek peşinden gittim. Salondaki koltuğa kendini attı ve kaşlarını çatarak tavana dikti öfkeli gözlerini.

"Bir şey mi oldu?" dedim karşısındaki tekli koltuğa otururken. Onun öfkeli hâlini izlemek bana müthiş bir zevk veriyordu. Onu kızdırmayalı kaç saat olmuştu? Hatırlayamadığıma göre uzun bir süre geçmiş olmalıydı, bir ara onu kızdırmalıydım.

"Daha ne olsun, Abby!" diye bağırdı bu sefer bakışlarını bana doğrultarak. "Kimse okul içinde--hadi bunu da geçtim, toplum içinde olduğunun farkında değil! Resmen gözümün önünde birbirlerini yediler ya!"

Bu dediğiyle küçük bir kahkaha attım. "Alış bunlara, ufaklık. O gözler daha nelere şahit olacak bir bilsen..."

"İğrenç!" diyerek ayağa kalktı Brittany. "Eğer böyle devam ederse okula gitmeyeceğim!" Ardından salondan çıktı ve büyük bir ihtimalle kendi odasına gitti. Arkasından kapıyı sertçe kapatınca güldüm. Onun öfkeli gözükmeyen öfkeli hâlleri çok komikti. Onu izlemekten keyif alıyordum. Ben de ayağa kalkıp yanına gitmeye karar verdim bu yüzden. Daha onu kızdırmamıştım bile!

"Başka neler-" diye açtım odasının kapısını ama sözümü tamamlayamadım. Her kapıyı açtığımda böyle rezil durumlarda karşılaşmak zorunda mıydık? "Ya! Üstümü giyiniyorum, gözlerini kapasana be!" Brittany sütyeninin üzerinde olmasına rağmen göğüslerini elleriyle kapatınca ağzımdan bir kıkırtı kaçtı. En son yine bir kapıyı açtığımda Brittany tuvaletini yapıyordu. Şimdi ise o iç çamaşırlarıyla karşımda dikiliyordu. Bir dahaki sefere onu nasıl göreceğimi düşünemiyordum. Belki çırılçıplak? Ne düşünüyorum ben!

Hâlâ ona baktığımı görünce eline geçen ilk şeyi bana fırlattı. Attığı şey durumu daha da tuhaflaştırmıştı. Üstelik attığı şey tam da yüzüme isabet etmişti. Attığı şeyin sütyeni olduğunu anlayınca ağzından çığlığa benzer bir ses çıktı. Yüzü sinir ve utançtan kaynaklı kıpkırmızı olmuştu hemen. "Sütyenimi geri ver ve hemen odamdan çık!" diye ciyakladı ayaklarını yere vurarak. Benim yerime gözlerini kapattığını görünce kahkaham daha çok büyüdü. "Utanmana gerek yok, ufaklık. Aynı şey bende de var, biliyorsun değil mi? Ben de bir kızım." Bu dediğime karşılık bana verdiği cevap kahkahamı susturmuştu. "Sen lezbiyensin!"

"Bu, her meme gördüğümde azdığım anlamına gelmiyor." dedim oldukça ciddi ve biraz da hayal kırıklığına uğramış gibi çıkan ses tonumla. Doğruyu söylemek gerekirse Brittany'nin beni belirli bir kalıba sokması hayal kırıklığına uğramama sebep olmuştu. Onun böyle şeyleri kafasına takacağını sanmıyordum, yani birkaç günlük davranışlarından öyle anlamıştım. Lezbiyen değil de beni 'insan' olarak gördüğünü sanmıştım. Her şeyden önce benimde diğerleri gibi insan olduğumu unutan insanlardan nefret ediyordum. Ve Brittany az önce tam da o tip insanlar gibi davranmıştı.

Brittany önce tek gözünü açtı ve benim hâlâ orada dikilip dikilmediğini kontrol etti anladığım kadarıyla. Gözü beni bulduktan sonra diğer gözünü de açtı. Yüzünde anlayamadığım bir ifade vardı ve ah, neden ben hâlâ bir aptal gibi burada dikiliyordum? Ve neden Brittany'nin sütyenini tutuyordum?

"Abby, öyle demek istemedim... Sadece... bugün biraz sinirlerim bozuk ve ağzımdan çıkan şeylerin farkında değilim. Lezbiyen olmandan rahatsızlık duymuyorum. Lütfen beni yanlış anlama."

hold me tight ➳ girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin