İlk randevu

3.9K 219 48
                                    

Brittany akşam yemeğine yakın bir saatte gözlerini açtı. O uyurken yerimden hiç kıpırdamamış ve onu izlemiştim. Düşünmek için fazla vaktim olmuştu. Çıkardığım sonuç şuydu: onu asla bırakmayacaktım. İçimde bir yerlerde onu koruma içgüdüsü vardı. Sanki yanında ben olmazsam ona zarar verecekler gibi hissediyordum. Zor şeyler atlatmıştı, bildiğim kadarıyla. Onun daha fazla üzülmesini istemiyordum. Brittany'e karşı aşırı hassastım, neden bilmiyordum. Belki de nedeni yoktu. Ya da nedeni onu sevdiğimdi. Ben, birini seviyordum. Birini sevdiğimi kendime dürüstçe itiraf ettiğim ilk kişiydi Brittany. Ondan öncesinde Riley vardı ve ben onu sevdiğimi bir kez bile kabullenmemiştim. Kabullendiğim gün, ayrıldığımız gündü. Her neyse. Bundan sonra eskilere takılı kalmayacaktım. Çünkü ne zaman geçmişe dönüp baksam, hatalarımdan başka bir şey göremiyordum. İnsanları üzmekten bir boka yaramamıştım. Şimdi ise elime düzeltmek için bir şans geçmişti.

"Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şeyin sen olması güzel," diye bir mırıltı döküldü dudaklarından Brittany'nin. Sahiden de dediği gibi olmuştu. Gözlerini açtığı an gözlerimiz buluşmuştu. Sanırım bundan sonraki günlerde de bu böyle olacaktı. Sabahları gözlerimi açtığımda yanımda onu bulacak ve ilk onu görecektim. Kulağa hoş geliyordu.

"Günaydın demek için hava çok karanlık. İyi uyudun mu?" Eğildim ve yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Brittany gözlerini kapatarak mutlu bir şekilde gerinmişti. "Çok iyi uyudum hemde, tahmin edemezsin. Sen uyumadın sanırım? Aç mısın?" Yerinden kalkmak istemeyen bir ifadeyle zar zor oturma pozisyonunu aldığında onu izliyordum. O kalkınca kollarımın uyuştuğunu fark etmiştim ama umurumda değildi doğrusu. Buna değerdi.

"Evet, sen?" diye sordum gülümseyerek. Bir sonraki hamlesini biliyordum. O konuşurken ayağa kalkmadan önce hemen atılıp kolundan yakaladım. "Hemen gidip bir şeyler hazırla-" Cümlesi kolunu tutmamla kesilince kaşlarını kaldırarak bana döndü. "Bugün dışarı çıkalım," dedim, söylemesi bile güzeldi. Dışarı çıkmayı özlemiştim. Üstelik Brittany de hiç çıkmıyordu. Görmediği bir sürü yer olduğuna bahse girerdim. "Yoksa yemeklerimi beğenmiyor musun?" Dudaklarını bükerek sorunca afalladım ve bir anda onu kendime çekerek açıklama yapmaya başladım. "Hayır, kesinlikle alakası yok. Yemeklerini çok seviyorum. Hatta annemin yemeklerinden bile çok seviyorum çünkü annem yemek yapmayı beceremez. Sadece hiç birlikte dışarı çıkmamıştık ve bunun iyi bir fikir-" Hızlı hızlı açıklamamı yaparken Brittany'den gelen kıkırdamayla sözümü yarıda bıraktım. Neye gülüyordu? "Şaka yapıyorum, Gail. Bu kadar telaşlanacağını düşünmemiştim. Seninle dışarı çıkmayı çok isterim."

Vay be, kandırılmıştım. "Demek beni  kandırdın, ha?!" Şakayla karışık sesimi yükselttim ve bir an sonra onu gıdıklamaya başladım. Odada Brittany'nin kahkahaları ve benim onu azarlamalarım yankılanırken her şey güzeldi. "T-Tamam, d-dur! B-Bu kadar y-yeter, Gail!" Kahkahalarının arasında zar zor söylediğinde bunun yeterli olduğunu düşünerek durdum. "Bir daha beni kandırmayacağına söz ver bakalım," Hangi ara onu altıma aldığımı bilmiyordum ama şimdi karnına oturmuş bacaklarımı bacaklarına dolayarak kaçmasını engellemiş bir şekilde ona yukarıdan bakıyordum. Henüz onu rahatlattığım anın üzerinden sadece bir-iki saat geçmişti ama hâlâ onu deli gibi arzuluyordum. Riley ile düzenli bir yatak hayatımız vardı ve onunla en son sevişeli üzerinden benim için uzun sayılabilecek bir süre geçtiğinden gerçekten dayanmak zordu. Ama dayanmalıydım, Brittany için. O hazır olana kadar dokunmayacağıma dair kendime bir söz vermiştim.

"Söz veremem," diyerek beni kışkırttığında onu gıdıklayacakmış gibi yapıp ellerimi ona yaklaştırdım. Hemen savunmaya geçmiş, ellerini vücuduna siper etmişti. Eğlenen bir ifadeyle ona baktım. "Tekrar düşün."

"Off, tamam! Söz veriyorum, oldu mu?" Ellerimi başının iki yanına koydum ve eğilip alnını öptüm. "Oldu. Şimdi kıçını kaldırıp hazırlan. Seni dışarıya veya randevuya, adını ne koymak istersen işte, ona çıkarıyorum. Önce yemek yer sonra da seni en çok takıldığım mekana götürürüm. Seni arkadaşlarımla tanışmak istiyorum, sorun olur mu? Gerçi çok seveceğini sanmam biraz patavatsızlardır ama olsun. Eminim seni seveceklerdir."

hold me tight ➳ girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin