Kıskançlık

3.6K 241 33
                                    

sınavlarım çok iyi geçti oH BE SINAV HAFTASI BİTTİ. karnım ağrıyor bu yüzden uzatamayacağım:(

kontrol etmeden atıyorum, eğer hatalarım varsa kusura bakmayın lütfen ehehehe sabırla beklediğiniz için çok teşekkür ederim. hepinizi çok seviyorum, iyi okumalar!~

oy ve yorumları bekliyorum ballı kaymaklarım ❤️🙈

*

Kıskanç biri değilim desem yalan söylemiş olurdum. Fena kıskançtım. Eğer yanımda oturan kişi şuan ilgilendiğim kişi hakkında birlikte neler yaptıklarını anlatıyorsa kesinlikle kıskanmalıydım. Yani şey, aslında kıskanmamam gerekiyordu. Sonuçta Larissa ve Brittany iki yakın arkadaştı. Hiçbir zaman arkadaştan öte olamayacaklardı. Yine de bu arkadaşlardan biri diğerine âşıktı. Geçmiş zaman ekine dikkat edelim lütfen. Âşık-tı. Artık değil. Öyle olmak zorundaydı.

"Lafını bölüyorum kusura bakma ama Brittany ile ne boklar yediğiniz umrumda değil. Daha fazla anı duymak istemiyorum." diyerek Larissa'nın hararetli hararetli anlattığı ve yarısında dinlemeyi bıraktığım anıyı sertçe kestim. Ne aynı yatakta sabahladıkları ne de banyoda yaptıkları su savaşları umrumdaydı! Hiçbirini duymak istemiyordum. Çünkü eğer biraz daha duyarsam arabayı uçuruma sürükleyecektim. Benimde bir kıskançlık sınırım vardı yahu.

Larissa yarı bozulmuş yarı umrunda olmayan bir tavırla somurttu ve başını cama doğru çevirdi.

"Her zaman ki gibi kabasın. Bir insan hiç mi değişmez? Doğru ya, sen insan değildin!" diye çemkirdi. Çemkirirken çıkardığı ses tonuna o kadar aşinaydım ki artık ellerimle kulağımı kapatmıyor sadece yüzümü buruşturuyordum. Eskiden olsa ağzına bir tane geçirirdim. Ben hayatımda böyle tiz, ince, iğrenç bir ses duymamıştım! Bir insan kendi öz kardeşinden bu kadar nefret etmemeliydi ama inanın insanın elinde değil şu varlıktan nefret etmek.

"Ben insan değilsem sen nesin? Hayır anlamıyorum yani o sesi nerenden çıkarıyorsun? Bu sesi çıkaran biri insan olamaz. O yüzden tatlım, kapa çeneni."

Yalandan havaya bir öpücük yolladım. Kusuyormuş gibi bir ses çıkartınca da kıkırdadım.

Yarım saat sonra Larissa'nın eşşek ölüsü koyduğundan şüphelendiğim bavulunu -iki gün için fazla şey getirmişti- evimin önüne kadar taşımış kapının önünde bekliyorduk. "Ne duruyorsun, bassana zile!" diye kızdım acıyan belimi tutarak. Öküzün trene baktığı gibi kapıya bakıyordu. "Ayy, heyecan yaptım şimdi! Acaba Brittany beni görünce-" Devam etmesine izin vermeyerek zile uzunca bir süre basılı tuttum. Geldiğinden beri ağzından çıkan 10 cümleden 20'si Brittany idi ve artık kulağımdan dumanlar çıkıyordu. Senin Brittany'ni diye başlayıp bildiğim tüm küfürleri sıralamak istiyordum.

Larissa hemen saçlarını düzeltince resmen hırlayarak elimi saçlarına attım ve onları bozdum. "Çok çirkinsin!" dememle kapı açıldı ve birbirimizden ayrıldık.

"Sürpriz!" diyerek bağırdı Larissa ama yüzünde tek bir mimik bile oynamıyordu. Her an üzerime atlayabilecek gibi duruyordu, bu yüzden hemen kendimi içeri attım ve Brittany'nin arkasına saklandım. Uzun boyum ve Brittany'nin kısalığıyla elbette görünüyordum ama umrumda değildi. Beni Larissa'dan koruyabilecek tek kişi oydu sonuçta.

"Bana çirkin dedi, Brit. İnanabiliyor musun?! Onu geberteceğim!" diyerek üzerime atlamaya çalışınca küçük kahramanım beni korumak için atak yaptı ve Larissa'yı benden uzaklaştırdı.

"Önce sakin ol bakalım. Hoşgeldin sarılması yok mu?" Brittany bu nasıl kurtarma şekli tanrı aşkına? Buraya gelene kadar zar zor dayanmışken birde gözümün önünde sarmaş dolaş olmalarına nasıl dayanabilirdim?!

hold me tight ➳ girlxgirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin