ÖLÜM

3.7K 188 109
                                    

ZAYN...
Bu olmazdı.Hayır,hayır,hayır.Bunu beklemiyordum beni bu kadar çabuk bulmasını beklemiyordum.Daha içimdeki şeytandan kurtulmamışken bunu beklemiyordum. Şuan benim icin zaman durmuş gibiydi.
"Sonunda kalbimin sahibini buldum "dedi sesini bile daha duymaya tahammül edemediğim adam.Konusmasıyla Damon'a daha cok sokuldum.Beni buradan zorla götürecekti adım gibi emindim. Elini bana uzatarak;
" Hadi sevgilim evimize dönelim. Senin yerin benim yanım.Bu seferlik seni affediyorum cünkü bu hatanı yaşadığın tramvadan dolayı yaptığın bir hata." sesini her duyduğumda kendimi kusacakmış gibi hissediyorum.Ondan iğreniyorum!
"Git burdan seni istemiyorum bunu anlamıyor musun? Senden kaçmam seni istememem demek bunu neden anlamıyorsun! " sonunda bir cevap verebilmiştim. Damon ise sessizce bizi izliyordu hala olayın şokundaydı büyük ihtimalle.
Zayn burun kemerini parmaklarıyla ovdu. Kendini sakinleştirme yöntemiydi.
" Erin. Zorluk çıkarmanı istemiyorum cünkü sana zor kullanmak istemiyorum "
" İzni olmadan onu hiçbir yere götüremezsin " SONUNDA! Damon beni arkasına alarak önüme geçti. Bu beni biraz olsun rahatlattı.
" Sen bu işe karışma sünepe.Bu sevgilim ve benim aramda şimdi, çekil önümden! " Zayn Damon'a atak yapınca Damon hiç yapmaması gereken birşey yaptı. Zayn'e yumruk attı. AMAN TANRIM! Birazdan burada kan gölü olacak.
" İşte bunu yapmamalıydın" daha ne olduğunu anlayamadan Damon'ın bedeni önümden çekildi.
"Paul! Gel ve şu leşi benim depoma götür onunla daha sonra ilgileneceğim" Zayn'in konuşması üzerine Paul Damon'ın çok da nazik olmayan bir şekilde arabaya bindirdi.Onu kesin öldürecekti.Arabaya koşmak için tam hazırlanıyordum ki önümdeki beden beni engelledi.
"Çekil önümden.Onu götürmelerine izin veremem" Zayn'i ittirmek icin büyük eform sarfediyordum ama boşunaydı.
"Rahat dur Erin! Bizim halletmemiz gereken daha önemli bir konu var. GEÇ İÇERİ! " Tamam. Bu biraz korkuttu.Titrek adımlarla ondan uzaklaştım ve salona doğru ilerledim. Boşuna diretmenin anlamı yoktu o istediğini zorla da olsa alırdı. Sakin ve yavaş adımlarla salona gelince tekli koltuğun bir tanesine kendimi resmen attım.Artık gücüm tükenmişti beni ruhen ve bedenen çökertmişti.O da kısa sürede salona gelip karşındaki koltuğa oturdu. İyi, en azından yanıma oturmak için diretmedi. Başımda tarif edilemez bir ağrı vardı. Ellerimle başıma hafif hafif masaj yaparken konuştu.
"Neden? Neden beni bıraktın? Neden en çok sana ihtiyacım olduğu zamanlarda beni bırakıyorsun? Neden benden kaçtın, söyle ha neden! " bir sinir krizi geliyor bunu hissedebiliyordum ve onu sakinleştirmem lazımdı yoksa zararlı çıkacaktım.
"Ben senin için o hastanede deli olurken, acaba neyin var hastamısın diye ödüm koparken sen ne yaptın? O sikik doktorlar anlaşıp kaçtın ve kendini o piçin kollarına attın! " şuan bir üst seviyeye çıkmıştı ve etrafındakileri kırmaya başlamıştı.Onu durdurmalıydım ama birşey yapamıyordum. LANET OLSUN!
Deli gibi kahkaha atmaya başlayınca sonunda kendi düşüncelerimden kurtulup dikkatimi ona verebilmiştim.
"Ama bu sevgilin seni affediyor ve aramızdaki şeytanları, bizi ayırmaya çalışanları temizliyor.Tıpkı bir Azrail gibi " ne saçmalıyordu bu! Yoksa birini mi öldürecekti.Konuşabilmek için kendimi zorladım.
"N-ne saçmalıyorsun s-sen?" lütfen birini öldürmüş olmasın lütfen, lütfen.
Hızlı adımlarla yanıma gelerek önümde durdu ve diş çöktü. Ellerini bana uzattığında korkarak geri çekilmeye çalıştı ama koca avuçları yanaklarımdaki yerini aldı.
"Şşşhh, korkma aşkım bizi kimsenin ayırmasına izin vermem.Marissa bizi ayırmaya çalıştı ama ben seni buldum ve ona bunun cezasını verdim.Onun derilerini yüzerken çığlıkları bana huzur verdi. Tekrar sana kavuşmanın huzurunu " duyduklarımla gözümden akmaması icin direndiğim yaşları serbest bıraktım.O bir katildi. O suçsuz bir kadını öldürmüştü benim yüzümden.Tüm gücümle onu ittirerek dengesini kaybedip yere düşmesini sağladım. Kaçmalıydım o bir katildi, acımasız bir katil! Hızla çıkış kapısına doğru koştum.Nefesim daralıyor ve başım dönüyordu ama ondan kurtulmalıydım. Kapıya yaklaşmanın sevinciyle kolu tutup açmaya çalıştım ve işte o an başımdan aşağıya kaynar su dökülmüş gibi hissettim. Kapıyı kitlemişti ve ben kaçmaya çalışarak ölüm fermanımı imzalamıştım.Kapıya anlımı dayayarak sessizce bekledim. Bir kurbanın sonunu beklemesi gibi. Büyük elleri önce kalçalarımı buldu ve beni sert bir şekilde kendine bastırdı.Göz yaşlarım daha da şiddetlenirken elimle ağzımı kapattım çünkü hıçkırarak ağlamak üzereydim. "Sahibinden nasıl kaçarsın Erin. Senin her bir noktana sahip olan adamdan nasıl kaçmak istersin?" kendini bana mümkünmüş gibi daha da bastırdı ve bu artık canımı yakıyordu. Bana o iğrenç geceyi hatırlatıyordu ve ben artık kafayı yemek üzere olduğuma emindim. Bu çok fazlaydı.
"İçine işleyişimi, kollarına ve boynuna bıraktığım çürükleri, her yerini keşfeden ellerimi ve en önemlisi bana en çok ait olduğunu gösteren şeyi içine büyük bir zevkle akıttığım sıvıyı nasıl unutursun? " Bu sondu artık hıçkırıklarımı bile tutamıyorum istediğine ulaşmıştı kendi acı çekiyor diye bana da acı çektirşyordu.Ellerimi kollarımı buldu ve iz bırakmak istercesine sıkarak beni döndürdü ve sırtım bu sefer kapıyla buluştu.
"Söylesene Erin" diyerek bir elini yanağıma götürdü ve sağ gözümdeki yaşları sildi. Sol elinide yavaşça yukarı çıkarıyordu. Omzuma gelince bir süreliğine durdu ve orayı yavaş daireler halinde okşuyordu. Ben mi? Ben bitmiştim artık ruhum beni terk etmiş gibiydi boş gözlerle arkasında kalan duvara bakıyordum.Evin içini kumaşın yırtılma sesi oldurdu ama yinede hareket etmiyordum. Sol omzumu açacak şekilde tişörtümü yırtmıştı.Eli bu sefer hiçbir zaman geçmeyecek olan damganın üzerindeydi.
"Bu damga senin kime ait olduğunu söylüyor? Dur, ben senin yerine cevaplayım sevgilim. Bana aitsin! ZAYN MALİK'e ! " sesi kulaklarımda yankılanıyordu. Evet ben ona aittim bunu ne kadar inkar edersem edeyim evren bile bunu benim kulağıma fısıldıyordu. Bir anda karşımdaki beyaz duvar yerini karanlığa bıraktı ve bacaklarım artık beni taşımıyordu.Gözlerim ve bilincim kapanırken bir daha uyanmamak icin dua ettim.
Bitmiştim...

*********

Sesler. Bir sürü ama anlaşılmaz sesler duyuyorum. Gözlerim açılmak için direniyor ama başarısız oluyordu. Kendimi zorladım ve gözlerimi açabildim. Gözüme vuran ışık yüzünden başımı hemen yan çevirdim ve karşımda bir adam vardı. Elindeki ilaca bakıyordu. Gözlerimi kırpıştırdım daha net görmek için. Sonunda görüntü daha da netleşince bu adamı tanıdığımı farkettim. Omzumu tedavi eden adamdı. Bakışlarını kaldırıp bana baktığında yüzünde bir tebessüm oluştu. Benim konusmama fırsat vermeden açılama yapmaya başladı.
"Şükürler olsun kendinize geldiniz Bayan Drew. Korkacak birseyiniz yok sadece aşırı stresten küçük bir baygınlık geçirdiniz ama tekrardan bir doktor muayenesinden geçmenizi tavsiye ederim tedbir için.Size tek tavsiyem fazla stres yapmayın ve özellikle öğünlerinizi düzenli yiyin. Tekrardan gecmis olsun " çantasını toparlayıp kapıya doğru ilerledi. Son kez başıyla bana Selam verdikten sonra gitti. Etrafa göz atınca buranın bir ev odası olduğunu anladım ama daha önce buraya hiç geldiğimi hatırlamıyordum hatta neden burada olduğumuda. Neler olduğunu anlamak için biraz beyinimi zorladım ama buna pişman oldum çünkü şimdi hepsi kafamın içinde film şeridi gibi geçiyordu. İstem dışı gözümden bir damla yaş aktı. Kapı tıklanıp ardından açılınca korkuyla başıma oraya çevirdim. İçeri uzatılan sarı kafa içimi biraz olsun rahatlatmıştı. Onu görmeye hazır değildim.
"Merhaba uyuyan güzel " Niall enerjisiyle etrafa ışık saçıyordu ama ben ölüden farksızdım. Sonunda konuşmaya karar verdim.
" Imm şey... Merhaba " o arkasını son kez kontrol edip yanıma geldi ve yatağın yanındaki koltuğa oturdu.
" Nasılsın bakalım? Kendini nasıl hissediyorsun? "
" Ölü gibi " tam olarak buydu. Ölü gibi. Artık gücüm yoktu. Nefes almak bile bana ağır geliyordu. Mike ve Belladan kopmuştum okula gitmiyordum ve en önemlisi ailem onlarla uzun süredir konuşmuyordum onları şimdiden cok özlemiştim.
" Böyle söyleme bak herşey dü- " Niall lafını tamamlayamadan bir gürültü kopmuştu. Sanki birsey kırılmıştı ve ardından gelen ses kanımı dondurmuştu.
" Bırakın beni, onu görmem lazım. İyi olduğunu gözlerimle görmem lazım " onu görmek istemiyordum.
" Hasiktir " Niall küfür savurarak ayağa kalktı.
" Niall lütfen onun buraya gelmesine izin verme. Lütfen " ve yine ağlıyordum.
" Sakin ol Erin onu engelleyeceğim ama sen sakin ol ve burda ol tamam mı? " sadece başını sallamakla yetindim. Aşağıda gürültüler git gide artıyordu ellerimle kulaklarımı kapattım. Duymak istemiyorum, hiçbirşey duymak istemiyorum.
Ve olan oldu kapı büyük bir gürültüyle açıldı. Bakmaya korkuyordum.
" E-erin " gelmişti işte, Niall sözünü tutamamıştı. Yatakta bir sarsılma oldu ve elime dokunan bir el hırsla elini ittim.
" Git burdan, dokunma bana " hem bağırıyor hem ağlıyordum. Çocuklar Zayn'i tekrar çekmek için yanına geldiler. Bu fırsattan koşturarak odadan çıktım. Daha fazla burada kalamazdım.Merdivenlerden ineceğim sırada biri tarafından tutuldum. Yine Zayndi. Yüzüne bakmıyorum.
" Gitme Erin, beni bırakamazsın s-sana ihtiyacım var " bu sefer bana engel olamayacaktı. Ondan kurtulacaktım. Yüzüne tüm gücümle tokat attım. Afalladığından olsa gerek beni bırakmak zorunda kaldı. Tam bir adım atıp ondan uzaklaşmıştım ki işte o an oldu. Kendimi savrulurken buldum çünkü kaçarken merdiveni hesaba katmamıştım. Son merdivene ulaştığımda ise artık nefes alamıyordum. Vücudum yanıyordu. Karnımdaki acı beni öldürüyordu ki işte o an anladım o şeytan ölmüştü çünkü kan içindeydim. Gözlerim kapanmadan önce son duyduğum ses ise onunkiydi.

BEN GELDİM :) KARŞINIZDA YENİ BÖLÜM :) KAÇ GÜNDÜR KURGUYU DEĞİŞTİRİP DURUYORUM AMA SONUNDA ARTIK YAZABİLDİM. ÖNCELİKLE BİR ÇOĞUNUZ BANA ÖFKELİ AMA LÜTFEN AMA KÜFÜR İÇERİKLİ MESAJLAR ATMAYIN YA DA YORUM YAPMAYIN ÇÜNKÜ BEN ÇOK ÜZÜLÜYORUM. KİMSEYİ HİKAYEMİ OKUSUN DİYE ZORLANIYORUM. BEN BENİMLE OLANLARLA YOLUMA DEVAM ETMEK İSTİYORUM VE BENİMLE OLANLAR ŞİMDİ SİZE ÇOK İHTİYACIM VAR VE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM HER NE OLURSA OLSUN YANIMDA OLDUNUZ. ŞİMDİ SİZDEN GÜZEL YORUMLAR İSTİYORUM HİKAYENİN HAKKINI VERİN SIRF SINIR GEÇSİN DİYE SÜREKLİ AYNI KİŞİLER YORUM YAPMASIN :) BEN SİZİ MUTLU ETTİM GERİ DÖNEREK ŞİMDİ SİZDE BENİ MUTLU EDİNNN 😘 HEPİNİZİ ÇOK ÖZLEDİMMMM
💜💜

VOTE +1000 YORUM +800 HADİ SERSERİLER GÖREYİM SİZİİİ X

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 27, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin