Huzur

20.5K 888 192
                                    

Emirler ! Emirler ve Emirler !

Tek yaptığı emir yağdırmak ve istediğini zorla yaptırmak . Bu sefer istediği olmayacak , onun söylediklerini yapmayacağım.Yaptığı yetmiyormuş gibi hiçbir bir de onunla yemeğe çıkmamı istiyordu . Bazen testereyle onu doğrayacak kadar beni deli ediyordu . En kötüsü de 2 hafta öncesine kadar onu bir daha görmemek istiyorken şimdi onu gördükten sonra bu isteğim git gide yok oluyordu ve ben buna engel olamıyordum.Benim ondan nefret etmem gerekiyordu , affetmem değil. Daha fazla oturup düşünmek istemiyordum.Gitmeyecektim , gitmek zorunda değildim.Saate baktığımda 18:00 olmuştu.Biraz dışarıya çıkıp hava almak istiyordum . En azından Zayn geldiğinde beni evde bulamazdı ve hem yemeğe gitme derdinden kurtulurdum hem de mesaj da bahsettiği 'eve kilitlenme' olayını gerçekleştiremezdi .Dediğini yapardı . Bunu geçte olsa anlamıştım ama bu ona boyun eğeceğim anlamına gelmezdi . Herkes duysun millet ! Ben ona boyun eğmeyeceğim . Oturmaktan koltuğa yapışmış popomu sonunda kaldırabilmiştim. Kapının yanında bulunan montumu da üzerime geçirip çantamı ve anahtarımı da aldıktan sonra dışarı çıktım. Kapıyı da arkamdan kilitledikten sonra buraya geleceğimde gitmek istediğim yere yürümeye başladım.

ZAYN'İN AĞZINDAN

Mesajıma cevap vermemişti. Bana , Zayn Malik'e ! Ne kadar evine gitmek istesem de zaten attığım mesajdan dolayı korkmuştur bir de şimdi gidip erkenden onun korkutmak istemiyordum. Saat 8'de zaten gidip onu alacaktım . Gelmemekte ısrar ederse ikimizi de eve kilitleyecektim ve bu işi konuşup halledene kadar kilitli kalacaktık . Bu konuda çok ciddiydim.Her şeyin kusursuz olması için özel bir restoranda yer ayırtmış , onun için güzel bir elbise seçmiştim ve kendime de takım elbise almıştım. Düşünebiliyor musunuz ? Bunların hepsini ben yaptım.Ben bunları yapacak bir adam değildim.Telefonum çalmaya başladığında vakit kaybetmeden cebimden çıkardım . Belki de arayan Erin'dir ama o değildi .Arayan Paul'du.

"Ne var ? "

"Efendim dediğiniz gibi elbiseyi getirdim ama kapıyı çaldım açan olmadı . İçeride ışıkta yanmıyor."evde yok muydu ? Yine nereye kayboldu bu kız.

"Ne demek evde yok , gerekirse o kapıyı kır ve içeri gir . Ben gelene kadar sende onun nerede olduğunu bulmaya çalış" telefonu kapatıp vakit kaybetmeden evden çıktım. Neden bir kere de sözümü dinlemiyor ki ! Arabaya biner binmez Erin 'in evine sürdüm. Anlaşılan bugün yemeğe çıkamayacak evde kilitli kalacaktık . Bunu o istemişti.Gerçi benimde işime gelirdi . O rahatsız takım elbiseyi giymek zorunda kalmayacaktım ve rahatça konuşabilecektik.Tabi önce Erin'i bulmam lazım.Evin önüne gelince Paul'u arabanın içinde telefonla konuşurken buldum.Kesin diğer adamlara da haber veriyordur. Beni görünce arabadan inip koşarak yanıma geldi.

" Efendim kızı bulmak zor olmadı . Hatta Will ve Jace onu küçük bir kafe de otururken görmüşler . Onu almaya gittiklerinde gelmekte zorluk çıkarmış çocuklarda bu hoşunuza gitmeyebilir ama biraz zor kullanmışlar "

"Ne dedin sen ! Eğer saçının teli bile incinmişse onların beyinlerini akıtırım "bu adamlara korkusuz ve acımazsız olmasını öğretiyordum ama bunu benim değer verdiklerime uygulamalarını kastetmemiştim.Umarım onu incitmemişlerdir.

"Ben içeri gidiyorum sende Erin'i getirdiklerinde yatak odasına getiriyorsun ve bütün kapıları kilitliyorsun. Ben seni arayana kadar da bu kapılar açılmayacak "

"Peki efendim "

"Ha bu arada o iki şapşalında Erin'e zor kullandıkları için kulaklarını çek. Bir daha ki sefere benim için değerli olana zor kullanmak ne demekmiş öğrensinler sünepeler " Erin'le aramdaki sorun yetmiyormuş gibi birde bu çıkmıştı başıma.O iki beyinsiz yüzünden Erin bana patlayacaktı ve ben yine şu gereksiz sinir krizi yüzünden ona zarar vermek istemiyordum.Ah az kalsın unutuyordum ilaçlarımı almam gerekiyordu. Doktorun da dediği gibi bu ilaçlar beni sakinleştiriyordu.Bu gecenin iyi sonuçlanması için istemeyerek de olsa ilacımı içmem gerekiyordu.Ceketimin cebinde bulunan küçük kutuyu vakit kaybetmeden elime aldım . İçinde 2 tane hapı aldığım gibi direk ağzıma atıp yuttum.Boğazımdan geçmesi zor olsa da bir de su içmek için mutfağa gidemezdim.Kısa sürede Erin'in odasını bulunca yatağına oturup beklemeye başladım.İçime dolan o müthiş kokusu onu ne kadar çok özlediğimi yüzüme vuruyordu.Yastığını alıp üzerine sinmiş olan kokusunu daha da içime çektim.Şimdi bu yastık yerime kollarımda Erin olmalıydı.Kokusunu yastığa sarılarak değil de ona sarılarak içime çekmeliydim.

SERSERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin