1.Bölüm

585 18 3
                                    

"İstemiyorum annee" diye bağırarak yatağımda çırpınıyordum.
"İstemiyorum filan yok, o görücü gelecek! Evde kaldın sen, turşunu mu kurucam ben senin!"
Ben bir diyordum bin işitiyordum. Evet insan 26 yaşında evde kaldı damgası yiyordu. Böyle küçük bir mahallede, yaşıtlarımın hepsinin çocukları varken benim evde pembe diziler izlemem haliyle anneme dokunuyordu.

Yorganı kafama kadar çektim. Birkaç saniye sonra üzerimden havalandı ve ben savunmasız kaldım.

"Kalk Sümeyye, hazırlık yapmamız gerekiyor, akşam 5 gibi geleceklermiş."

Yavru köpek bakışlarımı takınıp anneme baktım.

"Ama anne istemiyorum...Tanımadığım bir adamla nasıl evleneyim."

Kafasını iki yana salladı. "Tanımadan evlen demiyoruz ki annem, bu akşam göreceksiniz birbirinizi, sonra nişana kadar iyice tanışırsınız. Beni kırma hadi kalk. Millet torun severken ben boynu bükük mü durayım?"
Annemin torun sevme sevdasına bizim kellemiz gidiyordu iyi mi? Daha fazla annemi üzmenin manası yok diyerek yataktan kalktım. Beğenmedim der bir şekilde kurtulurdum görücüden.
Hem... Kalbimde bir başkası varken ben nasıl o görücüyle evlenirdim ki?
Buğra...Üniversite de aşık olduğum çocuk.Ama sadece aşıktım. Bunu ne o ne de en yakın arkadaşım dışında kimse bilmiyordu. Çünkü onun yaşam tarzı bizimkine uymuyordu. Bu yüzden ondan hep uzak kalmayı tercih ettim. Arada haberlerini alıyordum ama sadece o kadar. Hep hidayete gelip Allah'a layık bir kul olması için dua ettim ama demekki daha zamanı var. Hâla barlarda kavga ettiğini duyuyordum. Birkaç kez göz göze gelmiştik ama saniyeler içinde bakışlarımı ondan çevirdiğim için beni farkettiğini sanmıyorum. Onu beklemem saçmaydı ama gönlümde o varken de başkasına bakmam ayrı saçmalık...

Telefonumun çalmasıyla kendime geldim.Rümeysa arıyordu. En yakın arkadaşım.

"Efendim Rümeysa"

"Canım? Sesin neden kötü geliyor?"

Biraz sessiz durduktan sonra konuştum.

"Akşam görücü geliyormuş."

Karşı taraftan bir çığlık koptu. Gözlerimi devirdim.
"Kızım Buğra'yı unutmak için şans ayağına geldi daha ne istiyorsun?"

Ofladım." Rümeysa, bu o kişiyi de kullanmak değil mi?"
Düşünür gibi sesler çıkardı.
"Hayır bence ona ve kendine bir şans vermek. Hem ben seni şey için aramıştım. Şey..."
"Ney Rümeysa?"
"Şey, Buğra'yı görďüm az önce. Annemlerle sahile kahvaltıya gelmiştik ve o... O çimlerde bir kızla öpüşüyordu! Ayh söyledim kurtuldum."
Sol gözümden bir damla yaşın kurtulup yanağımdan süzüldüğünü hissettim.
Ne bekliyordum ki? Buğra bu... O ve onun yaşam stili...
"Rümeysa..."
"Efendim canım?"
"Gelecek görücü 50 yaşında bile olsa kabul edeceğim." Diyip telefonu yüzüne kapattım.
Artık bende kendi yolumu çizecektim. Onun umrunda değilsem, o da benim umrumda olmayacaktı...

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin