24- Sonsuzluk.

629 16 4
                                    

" Şarkı falan önermiyorum. Sadece kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda ağlayıp rahatlamanızı sağlayan bir şarkıyla beraber okumanızı öneririm :) "



   Çoktan hazırlanmış, makyajımı yapmış bir şekilde koltuğa oturmuş Rüzgar'ı bekliyordum. Heyecanlıydım. Sebebini bilmiyordum. Ne zaman yalnız kalsam düşüncelere dalıp gidiyordum. Bu sefer olmasını istemediğim için kafamı dağıtacak bir şeyler bulmaya başladım. Ve fazlasıyla dağınık bir şekilde ortada duran masaya baktım. Üstünde Rüzgar'ın kim bilir ne kadardır orada duran sigara paketi vardı.


    Sigara kullanan biri değildim. O yüzden elimi bile sürmedim. Kafamı dağıtmak için başka şeyler düşündüm. Televizyonu açtım. Siyah straplez elbisemin altına giydiğim siyah yüksek topuklu ayakkabılarımı koltuğun kenarına koyup ayaklarımı masaya uzattım. Kanalları değiştiriyordum. Aynı zamanda gözüm televizyonun kenarında duran dijital saatteydi. Halbuki fazlaca yavaş hazırlanmıştım. Ama hala gelmemişti. Ve aramamıştı da. Kanallara bakmaya devam ettim. İnsanların içini karartan bir haber kanalında durup sesini açtım. Yalın ayaklarla mutfağa ilerledim. Mutfak berbat görünüyordu.Uzun süredir kendi problemlerimden dolayı kendi hayatıma düzen veremiyordum. Ama artık vakti gelmişti biraz düzenin.


     Bulaşıkları makineye dizmeye başladım. Elbisemin kirlenmemesi için tezgaha uzakta duruyordum. "Son dakika. Ünlü iş adamının oğlu Burak Kaya hayatını kaybetti. Henüz tam açıklanmamasına rağmen arabada birinden daha bahsediliyor. Polisler aramaya devam ediyor. Yoğun bakıma alınan Kaya, maalesef daha fazla dayanamadı ve hayatını kaybetti. Sevdiklerine başsağlığı diliyo___

      Elimdeki tabakları yere fırlatıp oturma odasına koştum. Ağzım açık bir şekilde televizyona bakıyordum.

      Burak ölmüştü ! Hayatımın şoklarından birini yaşıyordum. Ne sevinmiştim, ne de çok üzülmüştüm. Ama insan ister istemez üzülüyordu. Ve gerçekten üzülmüştüm.


DİN DAN DON

  Bulaşıklı ellerimle kapı koluna uzandım. 

"Selam prenses" dedi gülümseyerek.

"Sen miydin o ?" 

Arabada bir kişiden daha şüpheleniliyordu. Kalbim her ne kadar o değil dese bile, beynim olabilir diyordu. Dayanamadım. Ve sormuştum.

" Rüzgar! Bana ben orada değildim! Evde hazırlanıyordum de !! "

".." 

Cevap vermiyordu. Gözlerime bile bakmıyordu. Yere bakmış beni dinliyordu. O'ydu. Lanet olsun ki o öldürmüştü !

"Rüzgar! Ben değildim de !!"

"Cevap ver gerizekalı! Ben değildim de diyorum sana!!"


"Bendim."


"Allah kahretsin!" 


 Hızlıca kapıyı üstüne çarpıp kilitledim. Ağlamamak için dudaklarımı sıkmaya başladım.Banyoya doğru koştum. Kapıyı kilitledim. Küvetteki soğuk suyu açtım. Elbisemi çıkardım. Siyah iç çamaşırlarımla soğuk suyla dolan küvete yavaşça girdim. Uzandım.                                                                         

Sonsuza Dek Kız KızaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin