23- Seni Seviyorum

758 15 3
                                    


"Ben Burak. Burak Kaya."

"Tamam" dedim umursamazca. Neden soyadını söylediğini anlamamıştım. Umrumda da değildi zaten. 

"Sende Helena olmalısın. " dedi göz kırparak. 

"Adımı nerden biliyorsunuz ? " diyemeden evime girdi. Elleri ceplerinde etrafı incelemeye başladı.

"Evin ne kadar sıcak ve dağınık " dedi.

"Çıkar mısın evimden. Bu ne utanmazlık ? " dedim sinirle. Bana doğru döndü. Yanıma yaklaştı. Ellerini yanağıma doğru tuttu. Şaşkınca ona bakıyordum. 


"Onun sana bir şeyler hissetmesi aslında normalmiş."

Hemen elini ittim.

"Ne diyosun sen ? Defol evimden !" Kolundan tutup atmaya çalıştım ama salak gibi gözüküyodum çünkü çok güçlüydü aptal herif.

"Küçük hanım" dedi gülerek. "Az biraz sakin olsana" 

Kollarını omzuma doğru atmaya çalıştı ki 

"Lan ?!!"

Ve havada Rüzgar'ın kaslı yumruğunu gördüm. Beni de dışarı doğru yere düşürmüştü kaslı hayvan.

"Ayrılın!!" diye bir yerlerimi yırtıyodum asfaltla birleşirken.

"Bir daha seni burada görmeyeceğim! Anladın mı lan??!"

"Manyak mısın lan sen! Kalk üstümden ruh hastası!" diye bağırıyordu Burak.

Hemen ayağa kalkıp Rüzgar'ı belinden tuttum. Çekiştirmeye çalışıyordum. Allah kahretsin dövüş kulübünde miydik?!

"İn sırtımdan Helena!! İnsene kızım!" diye bağırıyordu o sırada da yüzü gözü dağılmış kan içindeki Burak'a hala vurmaya devam ediyodu.

"Yapma vurma artık Rüzgar yeter!" diye bağırdım ve ayağa kalktım. Beni görecek şekilde karşısına geçtim.  

Burak ta art arda öksürmeye başladı. Ağzından çıkan kanlar Rüzgar'ın beyaz gömleğine fışkırıyordu.

Kendimi kusmamak için zor tutuyordum.

Ve sonunda gözlerime baktı. Ellerini Burak'ın yüzünden çekti. Üstünden indi. Ayağa kalktı. Karşı karşıya dikiliyorduk. Ortamızda yere yığılmış  bir Burak vardı.

  Gözlerimizi birbirimize dikmiştik. Karşımda; henüz nasıl biri olduğunu çözemediğim, ama çoğu zaman onu düşünmekten kendimi alamadığım, kaşındaki çiziği, sol bileğinde ki kesik izini unutamadığım biri vardı.

Ve Burak'ın ayağa kalkmaya çalışırken pat diye yere düşmeleriyle gözlerimi ondan çektim. Burak'ın koluna girdim. Kaldırmaya çalışıyordum.

"Vayy be, beğim için üzüldüğ mü küçük hanımmğ" Ağzının kenarı bayağı bir yumruklandığı için saçma salakça konuşuyordu. Cevap vermedim.

"Sen bırak. Ben taşırım evine." dedi birden Rüzgar. Gözlerine baktım. Gözlerini benden kaçırıyordu. 

Cevap vermedim. Ama taşımadım da. Rüzgar'a doğru yanaştırdım Burak'ı. Sendeleyerek evden çıktılar.

Kapıyı kapattım.

Düşüncelerimin içinde kaybolmadan hemen oturma odasına yöneldim ve koltuğa uzandım. Gözlerimi kapattım.





Sonsuza Dek Kız KızaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin