6-Ben de Rüzgar

4.1K 56 0
                                    

İlk yazdığım hikaye arkadaşlarım :) Ve sabırla okumanızı diliyorum.

Bu arada karakterlerle ilgili resim paylaşmayacağım. Hayal gücünüze bıraksam daha iyi ama oldu da merak edenler için sonraki bölümlerde koyarım :)

Ama resimdekiler Helena ve Okan.

  Saf saf masadan kalktım ve yemek yemeden kalabalığın arasından geçtim. İnsanlara çarpa çarpa aşağı indim. Nefes almaya ihtiyacım vardı biraz.

Dışarı çıktım ve yere bakarak yürümeye başladım.

"Dikkat et fıstık" dedi çarptığım çocuk. Yüzüne baktığımda Okan olduğunu fark ettim.

"Pardon ya. "dedim ona bakarak.

"Bir şey mi oldu? İlk günden?" dedi  gülerek. 

Ona karşılık verdim ve birden :

"Emine'yi biliyor musun?" dedim. İlk başta afallamış gibi oldu.

"Vayy kızım onunla tanıştın demek? Boşver sana ne dediyse."

"Onu tanıyor musun dedim Okan?"

"Herkes tanır. Neden sordun?" dedi. Ve boş banka doğru ilerledi. Arkasından yürümeye başladım.

"Biraz garip bi kız. Yani.."

"Kıskançtır o. " dedi gülerek. Oturduk banka.

"Neden öyle ? Sevgilisinden mi ? Murat la mı çıkıyor ?" dedim ona bakarak. Güneş gözlerini ela yapıyordu sanki.

"Murat la da tanıştın demek. Aslında sevgili değilde aşk diyelim buna." Dedi gülümseyerek.

"Karşılıksız aşktan mı bahsediyoruz?" dedim

"Evet aslında. Emine Rüzgar'ı unutmak için Murat'la çıktı. Murat'ın haberi yoktu. Ama haberi alınca da ayrıldılar tabi.Ondan sonra bu Emine gerçekten de sevmeye başladı Murat'ı. Murat ise ondan nefret ediyor. Bende olsam bende ederdim ki zaten Emine yi seven pek çok kişi yoktur. Saf kankalarından başka." Diyerek yutkundu.

"Rüzgar kim?" dedim merakla. Yüzüme baktı ve :

"Onca şey anlattım takıldığın bu mu Helena ?" dedi.  Güldüm ve kafamı salladım. O da güldü.                                                                           

"Rüzgar eski sevgilisi Emine'nin ve pek tekin bi çocuk değildir. Görmüşssündür mutlaka."                                                                                                                                                                                            

 "Hayır görmedim" dedim.

"Gerçekten mi? Hani  kaslı esmer sigaracı çocuk.Tüm kızlar hastadır.Ne buluyorlarsa artık" dedi. Son cümleyi sessizce söyledi.

"Evet biliyorum onu. Koridorda rastladım ona."

"Peki konuştunmu ??" dedi merakla. Gözlerini gözlerime dikmişti.

"Hayır neden ?" dedim bende. Birden rahatlamış gibi oh sesini çıkardı.

"Neden Okan ?" dedim merakla onun dikkatini çekmek için. O gözlerini konuşan insanlara çevirirken ben ona çeviriyordum.                                                                                                                                                     

"Okan?" diye yineledim. En sonunda bana baktı.

"Sadece merak ettim fıstık. Korkma ya" dedi gülerek. Ardından telefonunun Smells Like Teen Spirit ile çalmasıyla kulağına götürdü. Müzik zevkini sevmiştim. Aslında kendisini de sevmiştim. İyi çocuktu.Yardımsever bir tipide vardı. Ama sevgilisi var mıydı yok muydu bilmiyordum.Onu da ilerleyen zamanlarda öğrenirdim.  Sonuçta artık arkadaş olmuştuk değil mi?

"Saçmalama oğlum ya" diye ses duyunca düşüncelerimden yine birazcık uzaklaştım. Nedense hep bölünüyordu.

"Hayır oğlum yapamam" dedi tekrardan Okan.  Telefonla konuşuyordu hâla. Bende dinlemiyormuş gibi yapıp başka yöne döndürdüm kafamı ama kulağım ondaydı.

"Rüzgar! Saçmalama lütfen. Boşver hem o bildiğin gibi biri değil.Ciddiyim ben"

Telefonda Rüzgar la  konuşuyordu. Merakım git gide artıyordu. Çünkü o çocuğun konuşacağını sanmıyordum.Hemde Okan la.

"Kapatıyorum kardeşim. Olmaz  işte anla." Diyerek kulağından götürdü telefonu. Tekrardan cebine koydu. Hiç bir şey olmamış gibi gülümsüyordu sanki hissediyordum. Ama gözlerim hala başka insanlardaydı.

"Helena" dedi ve kafamı ona çevirdim.

"Ben şimdi çıkıyorum okuldan. Bir işim var. Okul çıkışı gelmemi ister misin? Evlerimiz aynı yerde çünkü" dedi.Ayağa kalktı ve bende kalktım.

"Hiç gerekmez Okan.Çok sağol. Eğer kaybolursam ararım zaten" dedim ve güldü. Ben ciddi söylemiştim?

"Peki sonra görüşürüz" dedi ve sarıldı. Ardından okulun çıkış kapısına ilerledi. Bi kaç dakika sonra kayboldu. Bense ayaktaydım ve ne yapacağımı bilmiyordum. En iyisi derse girmek diye düşündüm ve  okula girdim.

Üst kata çıktım. Sınıfım B ydi. Gözüm numaralara bakıyordu. Sonunda bulmuştum. İçeride hoca vardı ama. Sesler geliyordu ve ders psikolojiydi. Kahretsin! Diye iç geçirdikten sonra kapıyı tıkladım.

Kalın bir sesin"GİR" demesiyle kapıyı açtım. Öğrencilerin gözü üzerimdeydi. Ama çok fazla kişi yoktu tabi. Hemen özür dileyip boş bir sıraya ilerledim. Beynim hangi boş sıraya oturmakla ilgili düşünceler üretirken..

O da ne ?? O benim sınıfımda mıydı ??

Rüzgar ?!

 Beynime bu sefer ben emir verip düşüncelerden ayrıldım ve en arkadaki esmer çocuğun yanına yürümeye başladım. Sıralar amfi değildi. Aksine aşağıdan yukarıya doğruydu. Bende kenardan kenardan çocuğun yanına oturdum.                                                                                                        

Tabi herkes nereye oturacağımla ilgili bana bakıyordu. Umursamadan istediğim sıraya geçtim.

Kitaplarımı sıranın üstüne koydum ve telefonumu cebimden çıkarıp sıranın üstüne koydum. Hoca orada bir şeyler vızıldarken yanımdaki çocuk birden bana döndü ve ayaklarını sıraya uzatmaktan vazgeçti.

"Merhaba" dedi gülümseyerek.

"Merhaba" dedim bende gülümseyerek.

"Adın ne ?" diye sordu ve Marlboro paketini sıradan alıp pantolonunun cebine sıkıştırdı.

"Helena. Sen?" dedim gülümsemeye devam ederek. Çocuk gerçekten yakışıklıydı.

"Memnun oldum Helena. Ben de Rüzgar"

Sonsuza Dek Kız KızaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin