32- Karşılaşma

292 10 7
                                    


   Ay'la  konuştuktan sonra neşeyle kapadım telefonu. Bu müjdeli haberi Rüzgar' a da vermeliydim. Tabi karakoldan çıkabilirse !

Koltuğun üzerindeki eşyaları alıp, upuzun koridorda ilerlemeye başladım. Rüzgar'ın nerede olduğunu öğrenmiştim ve durumuyla alakalı bilgi bile almıştım. 


" Bayan!" 

Arkamdan gelen kalın ve tok sese karşılık olarak evet diyerek arkamı öndüm. Polis memuru karşımda dikiliyordu. Fazlasıyla somurtkan, sinirli duruyordu.

" Rüzgar Bey'in yakını mısınız?"

"Bir sorun mu var?"  endişelenmediğimi söyleyemem.


"Hayır. Onu bırakıyoruz. Lakin bir kez daha böyle bir durum yaşanırsa, kavga veya şikayet olursa bu sefer serbest kalmayabilir. Sicile işlenebilir kısaca."

"Anladım. Bir daha olmayacak emin olun. Nerede peki şu an?"

"Takip edin."


İri yarı sinirli polisi takip ederken, karşı tarafın şikayeti geri çekmesine sevinmiştim. Yani geri çekmişlerdi herhalde. Yoksa serbest kalmazdı değil mi ?

"Buyrun." diyerek gözden kayboldu. 


Odanın kapısını açtım. Rüzgar koltukta yayılmış derecesine oturuyor, kaşlarını çatmış kafasını tutuyordu. Gözleri ise kapalıydı.

"Rüzgar..?" sessizce odaya girdim. 

"Rüzgar?" Cevap vermemişti. Yanına yaklaştım.


"Ne yapacağımı bilmiyorum. Yani.. Bunca derdi ben açtım başına.Yasemin le alakalı, okulu bırakmayla alakalı, evsizlikle alakalı.. Seni dövdüğüm zamanlar da oldu. Sana gayim diyerek yalan söylediğim zamanlarda oldu. Kendimi bok gibi hissediyorum. Bu öfkem sana değil. Kendime. Daha doğru dürüst tanımadığın biri sana oyunlar oynuyor ve seni incitiyor her konuda. Özellikle Yasemin ve Emine konusunda incittim seni." dedi yüzüme bakmayarak.


"Okan konusu da var tabi." dedim hafifçe gülümseyerek.

Karşımda onca olaya rağmen her an sinirli ve kavgacı tipiyle açığa çıkan, ama aslında fazlasıyla duygusal bir kalbi olan koskoca bir adam duruyordu. Evet bana çok haksızlık ettiği zamanlar olmuştu. Ama her defasında, her kötü olayda yanımda duruyordu. Bu benim için önemliydi. Hep yanımda olan biriydi.


"Helena? Orda mısın? Bak işte ! Böyle on dakika boyunca deli gibi ses çıkarmadan bir yere kilitlenip söylenenlere cevap verememene bile sebep olmuş olabilirim."

Silkelenip Rüzgar'a baktım.


"Hayır Rüzgar. Ben hep böyleydim. Birşeyim yok psikolojik olarak. Merak etme yani bunun sorumlusu bu sefer sen değilsin."

Gülmeye başladım. O da gülmeye başladı. Kahkahalarımız havada uçuşuyordu.Pek komik bir durum yoktu ortada. Muhtemelen sinirlerimiz bozulmuştu. Hatta bir an kendimi yerde oturmuş olarak bulmuştum.


"Helena. Seni hep kollayacağım. Sen istesen de istemesen de." 

Bu sözlerine karşılık gülümsedim. O da gülümsedi ve yere, yanıma oturup kollarını belime sardı. Sıkıca sarıldı. Bende sarıldım. 

Sonsuza Dek Kız KızaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin