Diğer yayınlamış olduğum bölümlerdeki yorumlarınız beni çok mutlu etti çoğunluğu çok iyi yorumlar böyle naif yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Umarım yakında küçük ailemiz kocaman bir aile olur!
Okuduktan sonra o küçük yıldıza basmayı unutmayın lütfen
Sizi çok fazla oyalamadan bölümle baş başa bırakıyorum :DÖNCEKİ BÖLÜMDE ANTART
Yardım edin hey buraya bakın yardım edin"diye bağırarak etraftan yardım çağırma çabalarıma iki kişi koşarak geldiğinde birlikte kadını çıkarmak için enkazı kaldırmaya çalıştık en son hem kaldırıp hem çıkaramayacağımızı anlayınca onlar kaldırırken kadını enkazın altından çekmeye çalıştım.Büyük bir çabayla yerinden çok az oynatabildikleri enkazın altından kadını çekmeye çalıştım ama milim oynuyordu ve tutanların gücü gittikçe azalıyordu.Birinin yanıma eğilip kadını çekmeme yardım etmesiyle kadının büyük bir kısmı enkaz altından çıktı ve en son da bacakları çıktı. Bana yardım eden kişiye baktığımda az önce ki mavi gözlü sarışın çocuk olduğunu gördüm ama şuan bunu düşünmüyordum çünkü şaşkınlıkla gözlerim açılmış,ağzım aralanmış bir şekilde yerde yatan kadının büyük karnına baktığımda ağzımdan yavaşça kelimeler döküldü
"Sen hamile misin?"
***
Şaşkınlığım ve çaresizliğim yerde yatan kadına baktıkça gittikçe artıyordu.Oldukça genç bir bayandı en fazla 26 yaşlarındaydı."Acıyor kasılıyorum" dediğinde yüzünü buruşturmuş elimi ellerinin arasına almış sıkıyordu.
"Kaç aylık hamilesin?"soruyu soran onu çıkarmama yardım eden mavi gözlü çocuktu
"8 aylık"dediğinde yüzünü yine buruşturmuş ve benim de yüzümü buruşturmama neden olmuştu
"Burada durmamız tehlikeli fazla duman soluyor onu buradan uzaklaştır"dediğimde yanımda duran mavi gözlü çocuğa baktıktan sonra ayağa kalktım hafifçe başını onaylar şeklinde salladığında kadının kalkmasına yardım ettikten sonra uçağın düşen kanadından başka yöne doğru hareket ettim.
Yardım çığlıkları her yerden yankılanıyordu yerlerden kumlar kalkıyor insanların etrafını sarıyor ve uçağın enkazından kara dumanlar yükseliyordu.Birkaç kez öksürmeden sonra gözlerime siyah bir perde inmiş gibi ilk önce görüşüm karardı sonra öne doğru yalpalandım kendimi toparlamaya çalışıp ellerimi dizlerimin üstüne koydum ve birkaç saniye öyle bekledim.Sanki görmediğim sürece aynı zamanda sesler de kesilmişti tiz bir çınlama kulağımı dolduruyor ve yankı yapıyordu.
"Abla lütfen yardım et ablaa!" çınlama yavaş yavaş yok olup etraftan gelen yardım çığlıklardan bir tanesine dikkat edince toparlanmaya çalıştım ve kafamı kaldırdım.Yüzümü kapatan saçlarımı kulağımın arkasına koyduktan sonra yardım çağıran kızın yanına gitmeye çalıştım birkaç savsak adımdan sonra toparlandım ve koşmaya başladım.
Olduğu yere ulaşıp yanına oturduğumda yaklaşık 5-10 adım ileride yerde hala büyük bir gürültüyle uçağın motoru insanların çığlık seslerine karışarak çalışıyordu ve ister istemez insanın tüylerini ürpertiyordu.
"Abla yardım et lütfen bacağım yaralandı abla lütfen"diyen yaralı kıza döndüğümde yanaklarından gözyaşları ardı sıra akıyordu.Yüzünü ellerimin arasına alıp
"Adın ne?"diye sordum.O kadar ağlıyordu ki içim acımıştı ve ister istemez aklıma kardeşim gelmişti.
"Nisa"deyip elini bacağına götürdü canı çok yanıyor olmalıydı.
"Bak Nisa bende Elif iyileşeceksin hepsi geçecek tamam mı şimdi kalkmana yardım edeceğim" dediğimde kolundan tutarak kaldırmış ve bir iki adım yürümesine yardım etmiştim ki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANTART
Science Fiction"Eğer bunu okuyorsan bir gün bir kazayla buraya gelme ihtimalin yüksek demektir. Hatta ihtimal gerçekleşmek üzeredir" °°° Korkunç bir uçak kazasıyla bilinmezliklerle dolu esrarengiz bir adaya düşen bir grup insan. Düştükleri normalden fa...