Güçler Okulu 3

Gücün Kanımla Birleşti

Medyayı mutlaka izleyin. Videodaki 3.40 daki sahne bu bölümdeki Derin'in sahnesi olsun. Bence video tam bir Güçler Okulu Seri videosu.

AYAZ
Derin, önce büyük sahneye çıkıp etrafına baktı dikkatle. Gözlerinin yeşili parlıyordu adeta. Kalabalığı yapmaya ve yanına gitmeye çalışırken gözlerinin siyaha doğru ilerlediğini gördüm. Ellerini iki yana kaldırdı ve yumruklarını, bir şey kırarmışçasına sıktı. Masalardaki çiçek vazoları patlayıp kırmızı güller etrafa savrulduğunda müzik durdu. Herkes korkuyla başını tuttuğunda hepimiz bşr anda salonun ortasına doğru savrulduk ve eş zamanlı olarak kırık cam parçaları havada uçmaya başladı. Salonun ortasına toplanmışken, tavandaki büyük, camlı avize düştüğünde herkes çığlık atarak kaçmaya çalıştı fakat anlam veremediğimiz bir şekilde hepimiz yere yığıldık. Neysesi avizeden kurtulmuştuk. Avizeden gelen cam kırıkları vücudumuza parça parça süs vererek düşerken büyük kırmızı perdeler dalgalanarak havaya kalkmaya başlamıştı. Sahne ışıklarının ışığı son seviyede parlarken ard arda ampulleri patladı.

Canım yanarken zor aldığım nefesimde "Derin..." diye fısıldayabildim sadece.

Ellerini tam havaya kaldırmıştı ki gözleri bana kaydı. Ellerini yavaşça aşağı indirirsen şaşkın bakışlarla etrafına bakıyordu. Gözünden düşen gözyaşları siyah renkti. Ellerinde, avuçlarında mor ışıklar parlıyordu. Derin nefesler alırken ağlamaya devam ediyordu. Bir şey... Onu yönetiyordu sanki. Isteyerek yapıyor olsaydı ağlamazdı değil mi? Kesinlikle kontrol ediliyordu.

Çığlık atarak dizlerinin üstüne çöktü. Çığlık atarken bütün nefesini harcıyormuş gibi karnı kasılmış, iki büklüm olmuştu. Ellerinde tuttuğu Ruh Elementi topu, patlayıp etrafa savrulduğunda hepimiz yerde yuvarlanmaya başladık. Kafamı kaldırmaya gücüm kalmamıştı. Yuvarlanırken yanıma gelen Açelya'nın sesli bir son nefesini verdiğini duydum.

Korkudan aldığım güçle ellerimi yere koyup kalkmaya çalıştım fakat elime batan kırık camlar buna izin vermedi.

"Hayır!" Kayra çığlık atarak yanımıza geldi. Kocaman açılmış gözleriyle Derin'e baktı. "Ne yaptın sen Derin?! N'aptın!"

Derin ayağa kalkıp küçük adımlarla yanımıza gelmeye başladı. "Hayır. Hayır hayır. Lütfen bayılmış ol. Lütfen..."

Bense çoktan ağlamaya başlamıştım. "Uyan birtanem uyan. " Alnından öpüp saçlarını okşuyordum.

"Ayaz-"

"Sus!" Vücudunu dikkatle incelerken "Ne yaptın ona? Ne oldu, bir yeri mi kesildi?" diye soruyordum.

"Beli!" diye seslendi Kayra. Yırtılan gömleğini kaldırıp beline baktım. Belinde bir kesik vardı ve ama derin değildi. "Bundan bir şey olmaz. "

"Ne yaptın? Ruh Elementi mi etkiledi?"

Başını salladığında "O zaman yaşıyor. " diyip hemen başımı göğsüne yasladım. Yaşlanmamda öksürmeye bir oldu. Derin bir oh çekip kendime bastırdım onu. Sımsıkı sarılmak istiyordum. Sarılırken öldürmek istiyordum resmen! O benim ikizimdi. Diğer yarımdı. Ne kadar üzüldüğümü anlatamazdım.

O da kollarımı boynuma dolayıp sarıldı. "Iyiyim. Ağlama. "

Boynunu öpüp ağlamaya devam ederken salon kapısından içeri görevli öğretmen girdi. "Burada ne oldu?!"

ELİF
"Sen..." diyip parmağıyla beni işaret etti. "Hayvanlara mı dönüşüyorsun?"

"Hocam ben... Evet ama-"

"Bunu sakladın mı?"

"Evet. Evet sakladım ama ben-"

"Bunun cezası ne kadar büyük haberin var mı!" diye bağırdı. "Güçler Okulu kaçağı olmak ne demek biliyor musun!"