Güçler Okulu 3

*ÖZEL BÖLÜMLER-2*

Benden size yaz hediyesi olsun. Bölüm şarkısı-Fall Out Boy-Dance Dance

"Kan testi yaptırdım ama sonucu yarın belli olacakmış. " diye açıklama yaptım. Sonra saçlarımı savurdum ve heyecanlı bir sesle "Ee? Üç katlı apartmandaki kız isteme olayını izlemek için ağaca tırmanmaya gidiyor muyuz?" dedim.

Nisa bana tuhaf tuhaf bakarak "Öyle uzun bir cümleyi bir seferde nasıl kurdun sen?" dedi.

Göz devirdim. "Gidecek miyiz acaba?"

"Evet!"

"O zaman uzatmayın! Hadi çıkalım." dedim ve ayakkabılarımı giymeye başladım.

Yolda giderken Koray, "Doktor herhangi bir paparaziye haber vermez inşallah." dedi.

Elimi alnıma vurdum ve "Onu konuşmayı unuttum!" dedim.

Zeynep, "Artık sonuçlara bakacağız." dedi.

İlayda'nın evine varınca ağaca tırmanamayacağımız konusunda karar kıldık ve Hava Elementi'yle ağaca çıktık ve hepimizin oturabileceği bir dal ayarladık.

Salona Barbie girince onu inceledik. Üstünde buz mavisi bir elbise vardı. Elbise, bol bir görünüme sahipti ama kötü durmuyordu aksine çok güzel durmuştu onda. Sarı saçlarını yandan, upuzun bol bir örgü yapmıştı ve bol elbisesine o salaş örgü çok yakışmıştı. Ve- her zamanki gibi makyajı çok sevmeyen İlayda, pembe bir dudak parlatıcısı, rimel ve göz kalemi sürmüştü. Ve- kulağında küçük, beyaz taşlı, kanat şeklinde küpeleri vardı.

Her şeyi bu kadar net görmemizi sağlayan şey, oturduğumuz ağacın tam da salon penceresinin yanında olmasıydı. Buna binlerce kez şükredebilirdim çünkü hiç bir ayrıntı kaçırmak istemiyordum.

İlayda gayet mutlu bir şekilde salona geçti. Salonda şu an O'ndan başka kimse yoktu. Gülümseyerek pencereye yaklaştı ve camdan dılarıyı, gökyüzünü izlemeye başladı.

Pencereye yaklaştığını fark eder fark etmez hemen kendimizi ağaç yapraklarının arasına saklamıştık.

İlayda hala bizi fark etmeden gökyüzüne gülümseyerek bakmaya devam etti. Sanki hayal kuruyordu.

Aytekin bir kahkaha attı. "Valla aşık bu kız! Nasıl da bakıyor öyle hülyalı hülyalı..."

Nisa söze atıldı. "Bence üçe kadar sayalım, üç deyince ona kendimizi gösterelim." dedi.

Emir keyifli bir sesle "Verdim gitti kızı, diye bağıralım." dedi.

Hepimiz Emir'i alkışlamaya başladık.

Sonra saymaya başladım. "1-2-3!"

Hepimiz önümüzü kapattığımız yaprakları çekerek "Verdim gitti kızı!" diye bağırdık.

İlayda kafasını çevirip bize baktı. Önce gözleri kocaman açıldı. Sonra şaşkınlıktan ağzı açıldı. Biz bu tipine gülerken hemen kafasını çevirip arkasına baktı ve etrafı taradı. Koşarak salon kapısını kapattıktan sonra tekrar pencerenin yanına geldi ve pencereyi açtı. "sizin ne işiniz var burada?!" dedi fısıldayarak.

Berke elini kulağına koydu. "Ne dedin? Duyamadık canım."

İlayda gözlerini sinirden sımsıkı yumup derin bir nefes alıp verdi. Gözlerini açtıktan sonra hepimize tek tek baktı. Dişlerinin arasından konuşarak "Ne işiniz var burada?" dedi.

"Sen ağaca çıkıp izleyebilirsiniz demiştin." dedim.

Elini alnına vurdu. Sonra tekrar arkasına baktı biri geliyor mu diye. Bize endişeyle baktı. "Ya annemler görürse?"