Güçler Okulu 3

Hayır Artık Dinlemek Istemiyorum!

Bölüm şarkısı Guy Sebastian ft. Lupe Fiasco→Battle Scars

Gözlerimi açtığımda direk tavanla karşılaştım. Yanımda biri oturuyordu ve elimi tutuyordu. Her kimse ve ne yapıyorsa, iyi geliyordu. Acımı alıyordu. Elimi biraz kıpraştırdım. Elimi tutan el, yetişkin birine aitti. Başımı hareket ettirmeden etrafa baktım. Burası benim odamdı. Ama perdeler çekilmişti ve odama güneş girmiyordu. Hava ise neredeyse kararacaktı ve masamdaki kırmızı masa lambam yanıyordu. Başımı kaldırıp yanımdaki kişiye baktım. Berke amcayı görünce şaşkınlığım daha da arttı.

"Berke amca?"

Başını kaldırıp bana baktı. "Daha iyi misin?"

"Evet. " diyip başımı salladım.

"Hala yorgun musun? Seni biraz daha iyileştirmeli miyim?"

"Aslında," diyip elimi uzattım. "Biraz daha yorgunluğumu alsan iyi olur. "

Başını sallayıp elimi tuttu. Şifa gücüyle yorgunluğumu iyice aldığında yataktan kalkıp salona gittim. Hala üstümde lacivert elbisemle duruyordum. Salona gittiğimde sadece arkadaşlarımın oturduğunu gördüm. Beni görünce hepsi ayaklandı. "Sakin olun. " dedim hemen. "Oturun. "

Hepsi geri kanepelere oturunca ben de oturdum. "Annemler nerede?"

"Henüz söylemedik. " dedi Açelya.

Kaşlarımı çattım. "Söylemediniz mi?"

"Açıkçası ne yalan söyleyeceğimizi bilemedik. "

Çekingen bakışlarla Berke amcaya baktım. Sonra tekrar Açelya'ya dönüp imalı bakışlarımı yolladım. "Bana öyle bakma!" dedi Açelya. "Seni uyandırmak için babamı çağırmalıydık. "

Tekrar çekingen bakışlarla Berke amcaya baktım. "Anneme anlatacak mısın?"

Başını iki yanında sallayarak "Bu senin kararın. " dedi.

Omuzlarımı düşürdüm. Umutsuz bakışlarımla halının desenlerini suçlu bir çocuk gibi incelerken "Bir karara varamıyorumki. "

"Peki. " dedi Berke amca ve ayağa kalktı. "O zaman şimdilik söylemeyin. Ama bu olay tekrarlanırsa," dedi ve ellerini havaya kaldırdı. "Kimseye söylememek konusunda söz veremem. "

Başımı onaylarcasına salladım. Berke amca da "Geç oldu, hadi biz eve gidelim. " dedi. Ayaz ve Açelya ayaklanıp evden çıktıklarında ben, Yelit, Kayra ve Rüzgar kalmıştık evde.

"Ee? Ne yapacağız?" dedi Rüzgar.

Oturduğum koltukta balımı Yelit'in bacaklarına koydum ve iyice uzandım. "Ben bu yaşananlardan sonra depresyon moduna girmeyi planlıyorum. "

Kayra yastıkla kafama vurdu. "Kalk!"

Yastık darbesiyle dağılan saçlarımı düzeltirken Kayra, televizyondan yabancı müzik kanalı açtı. Kanalda Teddybear-Cobra Style çalıyordu. Kayra heyecanla olduğu yerde tepinirken "Hadiiii!.." diye mızmızlandı. "Kalkın eğlenelim. "

Biz boş gözlerle Kayra'ya dik dik bakıyorduk. Sonunda Rüzgar "Ne yapacağız tam olarak?" diye sordu.

Kayra ellerini öne uzatıp "Bekleyin. " dedi ve koşarak salondan çıktı. Geri geldiğinde elinde büyük bir sepet vardı. Piknik sepetimizin içine ne koyduğunu merak ederken sepeti yere koydu. Hepimiz başımızı eğip sepete bakarken Kayra, malzemeleri tanıtmaya başladı.

"Gofretler, cipsler, kola ve meyve suyu getirdim!"

Sepetteki tuvalet kağıtlarından birini alıp havaya kaldırdım. "Bu ne?"