Güçler Okulu 3

Öğrendiğinde Sana Dönecekler

Bölüm şarkısı Plumb-I Want You Here
Medyada Kayra ve Elif temsili. Bence güzel temsili olmuş.

ELIF
Yine düştüğüm psikiyatri kiliniğine giriş yaptım. Koltuklarda oturmuş sıra beklerken telefonuma bağladığım kulaklıklarla müzik dinlemeye ve oyun oynamaya devam ettim. Sıra bana geldiğinde telefonumu küçük çantama koyup içeri girdim. "Evet, Elif... Nasılsın görüşmeyeli?" diyerek gülümsedi doktorum.

Yüzüme sahte bir gülümseme ekledim. "Iyilikten geberiyorum. " dedim gıcık bir şekilde. Bunu hemen hemen her geldiğimde yapardım herhalde.

Doktorum gülümseyerek yanıt verdi, "Her zamanki cevaplar demek..." Sonra gözlüklerini düzeltip eteğini tutarak bacak bacak üstüne attı. "Durumun nasıl gidiyor?"

"Ayaz'la sevgili olduğumuzdan beri çok daha iyi. "

Gözlüklerinin arkasından bana baktı, "Bu davranış bozuklukların düzeliyor yani?"

Başımı salladım hevesle, "Evet. Ayaz beni çok iyileştirdi. "

"Madem davranış bozukluğunu yendin, hayata tamamen yeni bir başlangıç yapmak için gereken bir şey yok mu?"

Yüzümdeki gülümseme soldu. "Bunu hiç bir öğretmene söylemek istemiyorum. Babamdan aldığım bir güç bu. Hem... Ben bunun bir sır olarak saklanmasına çok alıştım. "

"Elif, 11. sınıfta bir sınava girmen gerektiğini biliyorsun değil mi? Hiç derslere girmezsen nasıl sınavı geçeceksin?"

"Bilemeyeceklerki. Hayvanlara dönüşebildiğimi bilmezlerse beni o sınava da sokmazlar. Sadece Ateş Elementi'nin sınavına girerim. "

"Şimdi öyle söylüyorsun ama ileride bu gücün artacak ve arttığında kendin yardım isteyeceksin. Gerçek illaki su yüzüne çıkacak. Ne kadar erkense senin için o kadar iyi olacak. "

"Yapamam. Anlamıyorsunuz. Ben yeni bir başlangıç yapmaya çalışıyorum ama her gün babamdan aldığım bir gücün dersine girersem onu nasıl unutabilirim?"

"Sadece hatırlamazsan unutacağını sanıyorsun. Ama bunun için uğraştıkta daha çok hatırlıyorsun. Bu neye benziyor biliyor musun," derken kollarını masaya koydu ve konuşmamız biraz sohbete dönmeye başladı. "Hani sevdiğin bir çocuk vardır, onu unutmaya karar vermişsin falan... Ama sürekli ben onu unutacağım karar verdim unutacağım, dersen mi hatırlarsın yoksa her şeyi oluruna bırakıp onu umursamıyormuş gibi yaparsan mı?" dediğinde anlattığı şeye hak verdim. "Onu unutmak istiyorsan daha çok karşısına çık ama çıktığında onu umursama. "

"Teşekkürler. Bu iyi bir tavsiye. " diyerek başımı salladım ve ayağa kalkıp odadan çıktım.

Hazal, koluma girip "Ee, nasıl geçti görüşme?" diye sordu.

Çıkışa doğru ilerlerken "Sence?" diye sordum.

"Görüşmelerin sana iyi geldiğini kabul etmelisin Effycik. Sen sadece umutsuz ve pes etmiş davranıyorsun. "

Dediklerini umursamadan "Yorgunum..." diye mırıldandım. "Okula gidip Ayaz'ı görmek istiyorum. "

Yüzüne hain bir gülümseme ekledi ve bana bakarak, "Ayaz'a sarılmak istiyorsun mesela. " dedikten sonra kulağıma yaklaşıp "Ayaz'ı öpmek istiyorsun mesela. " diyip kahkaha attı.

Otobüs durağına varmıştık. Durakta sadece bizim olmamızı fırsat bilerek hemen boş banka oturduk. Hazal, çantasından çıkardığı suyu içerken "Öpmediğimi nereden biliyorsun?" diye sordum.

Su boğazına takılıp öksürmeye başladığında biraz da şişeden yakasına su dökmüştü. O yüzünü silerken bir yandan öksürüyor, ben de sırtına vuruyordum. "Şaka yaptım Hazal..."