Güçler Okulu 3

Özel Bölüm 2

Şimdi size bir sürprizim var! Herkes kitabın başından beri Derin ve Rüzgar olmasını istiyordu. Hala daha böyle mesajlar alıyorum. Derin ve Yekta'yı ayır, Rüzgar'la sevgili yap gibi mesajlar alıyorum.

Size sürprizim; bu aslında son özel bölüm olacaktı ama bu bölümden sonra da bir bölümcük Derin ve Rüzgar özel bölüm yapmayı düşünüyorum. Sanki onlar sevgiliymiş Yekta hiç olmamış gibi yani. Sizce yapayım mı? Yap derseniz yapacağım yani.

Bir de... İlaydacığımın yani Barbie'nin fikriyle olan sürpriz; normalde 4 son olacak ama daha sonra Güçler Okulu Özel Bölümler diye bir kitap açacağım ve oraya yazılmamış bazı özel ve eğlenceli anları yazacağım. Mesela herkesin düğününü yazmadım. Herkesin doğum anı falan baya böyle detaylıca yazacağım. Sırf komedi içerecek.

Şimdi kaldığımız yerden bölüme devam...

İçeri girer girmez Kayra konuşmaya başladı. "Ya bu girişte bir kadın vardı, sürekli sadece akrabalar ziyarete gelebilir, deyip duruyordu böyle ümüğünü sıkacaktım onun. " dedi ve diğerleriyle birlikte karşımda dikildi. "Biz zaten akraba yerine geçiyoruz yani. "

Yelit, "Kız Derin aldılar mı apandisi? Organsız!" deyip kahkaha attı. "Kanka artık karnın ağrıdığında su torbası tutabilirsin nasıl olsa organsızsın. "

Açelya başladı azarlamaya. "Kız anestezi etkisinde hala, sataşmasanıza!"

Gerçekten de bir onları dinliyordum bir de kafamı yastığa koyup 2 saniyelik uykuya dalıyordum. Annemle babam odadan çıkınca "Yekta nerede?" diye sordum.

Herkes bir an birbirine bakarken Açelya hemen cevap verdi. "Işi vardı. Gelir sonra. "

"Telefonumu uzatır mısın?"

Başını sallayıp telefonumu bana verdi. "Mesaj bile atmamış. " dedim bu defa. "Ne işi varmış?"

"Annesiyle temizlik yapıyor. Yani annesine yardım ediyor işte..."

"Mesaj bile atamayacak ne var bunda?" dedim sinirle.

Sonunda Ayaz, "Söyle gitsin işte ne var!" diye bağırdı. "Yekta psikiyatriye gidiyor. "

Tam tepki verecekken anestezi etkisiyle tekrar uyudum. Ama yaklaşık 5 saniye sonra bilincim yine açıldı ve kafamı kaldırıp Ayaz'a döndüm. "Neden?"

"Sudem'i unutmak için. "

Bu defa da şaşırdım. "Ne alaka? Yani şu an zaten beynimin azıcık bir kısmını kullanabiliyorum biraz açık konuşun."

Açelya lafı devraldı. "Sizin ilişkiniz gittikçe ciddileşti. Yani demek istediğim; biz basit bir Anadolu lisesinde okuyan ve tek derdi sigara içerken okul müdürüne yakalanmamak olan gençler değiliz. Yani yaşadığınız şeyler ilişkinizi ciddileştirdi. O da buna saygı duyuyor ve Sudem'i unutmak istiyor. "

"Ya ben-" dedim ve uyudum. Yine bir kac saniye içinde tekrar kafamı kaldırdım. "Ya ben, Sudem'i unutsun demiyorumki. Unutmasın! Karışamam hatta hiç unutmasa da olur. Niye kendini zorluyor ya?"

Rüzgar, "Ya tamam!" dşyerek kızdı. "Ameliyattan çıktın sen. Kafan hala bir milyonken kendini strese sokma. Sonra hesabını sorarsın. Di mi kız Kayra?"

Kayra, bir mesaj algılamış gibi başını salladı hemen. "Hee... Aynen kanka! Mesela sen şey yap... Bize dikişlerini göster. Estetik dikişmiş seninkiler ben çok merak ettim..."

Yelit kaşlarını çattı. "Bu yaşta estetik mi yaptırdın kız?"

O kafayla bu bana komik geldiği için gülümsedim. "Artık estetikliyim. Ajda Pekkan'a taş çıkarırım. " Sonra gülmeyi kesip Kayra'ya döndüm. "Dikişlerin nerede algılayamıyorum. Bir saniye, ben bir bakayım." deyip yorganı tuttum. Yorganı azıcık havaya kaldırmamla hemen geri örttüm. "Çıplağım. "