Güçler Okulu 3

*ÖZEL BÖLÜMLER*

Bozuk moralim için vote ve yorum eksik etmeyin. Hatta bol bol yorum yapın!!!

"Ya ne demek biz gelemeyiz?" diye itiraz ettim.

İlayda sakinliğini koruyarak "Melis, gelemezsiniz işte. Bu kadar basit."

İlayda'nın yatağında dizlerimin üstüne çıkıp zıplamaya başladım. "Ya neden ya, neden?"

"Zıplama yatağımda! Ben topluyorum orayı!" diye bağırınca zıplamayı kestim. Sonra bizim kızlara baktım ve "Ya, siz de itiraz etsenize!" dedim.

Hepsi "Biz neden gelemiyoruz?" diye itiraz etmeye başladı. İlayda bize yanaklarını şişirerek ofladı. "Saçmalamayın! Kız isteme öyle herkesin geldiği kalabalık bir ortamda olmaz." Dedi.

Nisa, parmağını İlayda'ya doğru şıklatarak "Ya kız tarafındaki anne-babanın 10 tane çocuğu varsa?" dedi. Hepimiz başımızı yavaşça ona çevirdik ve kısılmış gözlerle "Çatlak!" dedik.

Nisa oturduğu sandalyeden kalktı. Sağ elini yumruk yapıp Süperman gibi havaya kaldırdı ve zıplayarak "11.513!" diye bağıdı.

İlayda'nın yatağındaki ufak yastıklardan birini alıp Nisa'nın kafasına attım ve "Shutta Fuck!" diye bağırdım (sanırım öyle yazılıyordu). Nisa yastığı yerden alıp yatağa, üstüme atladı ve yastığı yüzüme bastırırken "Sana fuck! Sana fuck!" diye bağırdı.

İlayda sinirlenerek "Yeter ya!" diye bağırdı ve ikimizi de yataktan itti. "Fuckladınız yatağımı. Tamam mı, fuckladınız!" diye bağırdı.

Zeynep, İlayda'yı "şu mala bak" der gibi eliyle işaret etti ve "Küfür etmenin yeni yollarını keşfediyor." Dedi.

Düştüğüm yerde zar zor kalkarken "Çanağı kırdım galiba." Dedim.

İlayda gözlerini kocaman açtı ve "Nee?!" diye tiz bir sesle çığlık attı. "Hangi eşyamı kırdın gerizekalı?!" dedi.

Ona boş bir ifadeyle baktık. İlayda bize anlam veremeyerek bakarken "Ne? Niye öyle bakıyorsunuz?" dedi.

Ayağa kalktım ve "Götümdeki çanaktan bahsediyorum salak." Dedim.

Elini açıp göğsüne koydu ve "Oooh! Canıma değsin!" diye bağırdı.

Göz devirdim ve "Ya biz neden gelemiyoruz?" dedim.

O da göz devirdi. "Kızlar bir saçmalamadan durun! Kız istemede gelin, damat ve aile fertleri olur sadece. Arkadaşların orada işi ne?"

Berfin, "O konuda haklısın ama merak ediyoruz işte n'apalım..." diye mızmızlandı.

Ona şirince gülümsedim ve gözlerimi kırpıştırarak baktım. Çocuk sesimle konuşarak "Barbie lütfeeeenn..." dedim.

İlayda bana gözlerini kısarak baktı ve benden biraz uzaklaşarak "Melis, sen şirin olmaya çalışma. Lütfen." Dedi.

"Eğer sen gelmemize izin vermezsen bu tipi yapmaya devam ederim." Dedim ve ona yaklaştım.

Omuz silkti. "Yap. Ben de bakmam." Dedi.

Ayağa kalktım. Ellerimi belime koyduktan sonra kaşlarımı çattım ve ciddi bir ifade takındım. Ciddi sesimle, "Bunu yapmak istemezdim ama beni mecbur bıraktın." Dedim.

Kaşlarını çattı ve "Neyi?" dedi.

Başımı, aileniz sizin bir yaramazlığınızı gördüğünde başını sallar ya aynen öyle salladım ve "Gıdıklama elleri!" diye bağırdım. Hep beraber İlayda'nın üstüne atladık.

İlayda'yı gıdıklamaya başladık. Onu gıdıklarken bile çığlıkları arasında "Gelmeyeceksiniz!" diye bağırmaya devam etti. En sonunda gıdıklamayı bıraktık ve asılmış suratlarla ona baktık. Bize sırıttı ve "Ama salon camının hemen yanındaki ağaca tırmanabilirseniz başka. "