Güçler Okulu 3

Bu Da Bizim Affetme Yaşımız

Medyada Elif'in gülüşü
Şarkı•••> Our Last Night-Sunrise

Elif'in eski evine gitmeliydik. Ayaz bizimle gelmek için ısrar ediyordu. Ama iyi olmadığını biliyordum, orada kavga çıkartırdı. "Ayaz, sen burada kal. Hem... Elif uyanınca bize haber verirsin. "

"Hazal haber verebilir. Ben de gelmek istiyorum. "

"Ayaz bak, sen iyi değilsin. "

"Evet iyi değilim! Iyi değilim Derin! Kahroluyorum, bitiyorum, ölüyorum!" Yakasını çekiştirip, "Allah alsın canımı Elif'e versin de rahatlayayım artık yeter!" diye bağırdı. Bir kaç adım geri atıp sırtını duvara yasladı ve yere çöktü. Ağlayacak gibiydi sanki...

Açelya, kardeşinin yanına oturup dağınık saçlarını düzeltmeye başladı, "Kardeşim yapma böyle..."

Başını kaldırıp bana baktı, "Derin burada hiç bir şey yapmadan duramam. Zaten benim yüzümden bu halde, çabalamam gerek. "

Oflayıp, "Tamam gel. " dedim ve onu ayağa kaldırdım. Titreyen ellerinden birini uzatıp elimi tuttu. Itiraz etmeden onu dışarı çıkardım.

Akşam karanlığında bir taksiye binip eve gittik. Savaş, taksi parasını ödeyip yanımıza geldi. "Bak Ayaz, öncelikle seni uyarıyorum. Sakin kal. Tamam mı?"

Başımı salladı ama ben hala güvenemiyordum. Yine de o eve önünde sonunda gidecektik. Omuzlarımı düşürüp pes ettim ona karşı. Sırtımı dikleştirip kapı zilini çaldım.

"Buyrun?" diyerek genç bir kız açtı kapıyı.

"Banu Şimşek içeride mi?"

"Evet. Kim diyeyim?"

Bizi tanımazdı herhalde. "Acil bir mesele. "

Başını sallayıp içeri girdi kız. Bir kaç saniye sonra Banu Hanım gülümseyerek geldi yanımıza. Ama Savaş'ı tanıyınca gülümsemesi soldu. Dişlerini sıkarak tısladı, "Senin ne işin var burada!"

Hemen söze atılıp, "Lütfen hemen kızmayın. " dşyerek kavga etmelerini engelledim. "Acil bir şey olmasa gelmezdik. "

Kadın saçlarını savurarak "Hah!" diye söylendi. "Sizinle benim aramda ne tür bir 'acil durum' olabilirki?"

"Bakın, Elif bir kaza geçirdi. Çok kan kaybetti, durumu kötüleşiyor ve-"

"Ee? Banane bundan?" diye sözümü kesince Ayaz yumruklarını sıkıp "Bırakta kız anlatsın..." diyince Savaş kulağına bir şeyler fısıldadı. Bense anlatmaya devam ettim. "Aranan kan bulunamıyor. Bulunamazsa ölecek. Kan grubu B(Rh)+. " dediğimde kadının yüz ifadesi değişti, "Yani sizinle uyuşuyor. "

Başını iki yana sallayarak "Orhan!" diye bağırdı ve kocasını çağırdı. "Götür bunları buradan!"

Tam arkasını dönmüşken koluna yapıştım. "Banu Hanım lütfen bir dinleyin..."

"Gidin buradan! Kan falan vermeyeceğim!"

"Lütfen! Sadece 1-2 saat sürer işimiz. "

Orhan Bey, elimi tutup karısının kolundan kurtardı, "Hayır dedik ya kızım!" diyip beni sertçe ittirdiğinde Ayaz "Bırak lan kızı!" diye bağırıp Orhan Bey'i ittirdi. Adam bir kaç adım sendeledikten sonra Banu Hanım, hemen kocasını sakinleştirmeye çalıştı.

Ayaz sinirle ellerini saçlarından geçirdi, "Siz değer vermiyor olabilirsiniz ama ben o kıza aşığım. Geldik burada efendi gibi yardım istedik. Efendiliğini bil yoksa ben sana bildiririm!"

Adam bir kaç adım öne attı, "Dünki velete bak sen... Sen mi bana efendilik bildireceksin? Bildir bakalım. "

Ayaz hiç durmadan yumruğunu savurdu fakat adam bu kadar basit bir hareket yapacağını tahmin etmiş olacakki kolunu tutup bileğini hızla çevirdi. Bileğinden kemik kıtlaması duyunca Savaş adama yumruk attı. Ayaz, diğer eliyle Banu Hanım'ı zorla götürmeye çalışıyordu. Banu Hanım, kurtulup eşinin yanına dönünce Ayaz tam tekrar hamle yapacak ve Savaş tekrar kavgaya girişecekken çığlık attım, "Yeter!"