1.Bölüm

2.3K 305 149
                                    

Kitabı okumaya başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz!

"Bıraksana beni... Ya bırak diyorum."

Kollarımdan tutan, siyah takım elbise giyinmiş, uzun boylu,bu iki adamın elinden kurtulmaya çalışıyordum.

Tabiki yaptığım mantıklı değildi.

Ama yine de insan can havliyle çırpınıyor ve kurtulmayı deniyordu. Babamın adamlarıydı. Bundan emindim.

Biri konuştu.

"Bakın bu babanızın emri."

Açık kumral saçlı çocuğa baktım. Onu ilk defa görmüştüm. Büyük ihtimalle yeni birini tutmuştu babam benim için.

Onlardan kaçmak için elimden geleni yapıyordum ama gücüm yetmiyordu bile.

"Hadi güzelim zorluk çıkarma."diyen Emir'e baktım.

Babamın anlattıklarından sonra onu sevmem için hiç bir sebep olmadığına karar vermiştim. Dahası onu sadece iki kere görmüştüm.

Yakışıklı bir yüzü vardı. Siyah saçları alnına düşüyordu. Kop koyu kahverengi gözlere ve esmer bir tene sahipti. Sağ kulağında delik olmasına rağmen küpe takmıyor olması ilgimi çekmişti. Hoş bir tarzı olan sıradan biriydi aslında.

Babamın en yakın arkadaşının oğlu olduğu için, babam bana, ona fazlasıyla güvendiğini söylemişti. Ona uzak davranmama gerek olmadığını da söylemişti.

Hiç konuşmamış olmamıza rağmen, babam hakkında çok şey söylediği için, onunla ilgili birçok şey biliyordum.

Kolumdan sürükleyip beni zorla arabaya bindirdikleri sırada onu biraz süzdüm. Madem ona güvenebilecektim de niye bana bu kadar kaba davrandılar diye düşünmeden edemiyordum.

Ben arabaya yerleştirdikten sonra kumral saçlı olan o çocuk ön tarafa oturdu. Onu pek görememiştim.

Emir de yanıma oturdu. Arabayı süren kişiye gidelim dedikten sonra araba hareket etmeye başladı.

"Çok zor biri olduğunu söylemiş miydim?"diyen Emir'e kısacık bir bakış attım.

"Beni daha tanımıyorsun bile."

Kısa bir anlığına yanıma iyice yaklaşınca gerildim ve nefesimi tuttum. Nefesi kulağıma değdi,geçti. Sıcacık nefesi kulağımı gıdıklamıştı. Beklemediğim bir anda elini saçıma doğru uzattı. Saçlarımı geriye, kulağımın arkasına doğru yavaşça çekti.

Hızla eline vurup saçlarımdan çekmesini sağladım.

"Bana dokunma."dedim sinirle.

"Hadi ama bir şey yapmıyorum." dedikten sonra da saçlarımla oynamaya devam etti.

Bu sırada ön koltuğa geçen kumral çocuk konuşmaya başladı.

"Ona dokunmanız yasak."dedi.

Haklıydı.

Haklı olmak zorundaydı. Ben Adnan Karahan'ın kızıydım.

Fakat ilgimi çeken başka bir şey vardı. Yeni korumam beni korumuştu.
Aman ne kadar komik. Zaten başka ne yapacaktı. Onun görevi buydu. Yine de bu gibi bir durumda bir şey söylemiş olması hoşuma gitmişti.

"Adnan bey böyle emir verdi."dedi kısa ve net bir şekilde.

Emir geri çekildikten sonra konuştum.

"Sen kimsin?"diye sordum Emir'i daha iyi tanımak için ve sonra devam ettim.

"Ve benden ne istiyorsun?" Yüzümün aldığı ifadeyi ben bile tam zor tahmin ediyordum. Ama yüzümde ondan nefret edercesine bir bakış olduğundan emindim.

CESURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin