Uzun bir aradan sonra yeni bölümle karşınızdayım. Özür dilerim biliyorum çok geciktim as üni ye hazırlanıyorum. Affedin beni. Lütfen yorum yapın. Okul açılmadan önce iki bölüm daha yazabilirim sanırım ama bu sizin de performansınıza kalmış. Sizi seviyorum ballı kurabiyelerim.
Güçlü bir ses bütün bu yerde yankılanmıştı. Ama en çok da içime işlemişti. Sanırım korkuyu bir kez daha tam anlamıyla yaşamıştım. Bu duygu yanımda Baran varken hep olacak bir şeydi.
Yerde öylece kalmıştım. Elbette ki kulaklarım çınlıyor, ellerim de titriyordu. Her şey o kadar bulanıktı ki kulaklarımın değerini birkez daha anlamıştım...
Baran silahı yere fırlattı ve bana doğru yürüdü. Sonra ben ondan uzaklaşmak için biraz geriye doğru çekildim ama o kolumdan öyle bir tuttuku hem canım acıdı hemde "gidiyoruz!" demesiyle kalkmam bir oldu.
Arka kapıyı açtı ve beni içeri doğru hafifçe itti. Sonra kapıyı kapattı. Ve kendiside arabaya bindikten sonra bir kaç saniye oturdu. Ben arka koltuğa dizlerimi kendime çekecek şekilde uzandım ve ona bakmayı reddettim.
Bana bir şeyler söylemesi için bekliyordum sanırım onunla konuşmam lazımdı. Nefretimi dökmem lazımdı. Bir çok şey lazımdı ama yapamıyorum. Çünkü bunları yapacak kadar güçlü değildim ve olamazdım...Kulağımın ağrısını boşverdim. Ve gözlerimi kapattım. Uyumak istiyordum. Uyku her şeyi unutturuyordu insana. Bu yüzden uyku benim için bir kaçış yoluydu.
***
"Benefşe uyan artık geldik, duymamazlıktan mı geliyorsun yoksa cidden duymuyor musun?" demesiyle gözlerimi açtım.
"İn hadi!"
Kalktım ve gözlerimi ovuşturdum. Hava kararmıştı.
"Neredeyiz?"
"Çise'nin evine geldik!"
"Tamam."dedim ve arabadan indim. Çise güzel tek katlı bir evde yaşıyordu. Belki de burası sadece çalışma alanı olarak kullandığı bir yerdi... Bana mantıklı gelen ikinci seçenekti...
Kapıyı çaldığında ben Baran'ın altı adım gerisinde suç işlemiş çocuklar gibi kafamı yere eğmiş bekliyordum. Kapıyı açan Çise "Hosgeldiniz!"diye seslendi... Ve Baran'a sarıldıktan sonra içeri girmesine izin verdi.
"Dışarıda mı kalacaksın?"diye sordu bana ve devam etti "gel hadi!"
Kafamı salladım ve içeri girdim. Bana sıkıca sarıldı. Her seferinde nasıl bu kadar yakın olduğunu düşünüyordum. Ve Baran gibi biriyle nasıl arkadaş olduğunu da bir çok kez düşünmüştüm. Birbirlerine güveniyorlardı.
"Hemen işe koyulsak iyi olur Çise."dedi Baran sert bir tavırla. Bana sinirli olduğu için ona da sert davranmıştı. Yani en azından ben öyle düşünüyordum.
Çise de fark etmiş olacak ki ona sordu. "Neyin var?"
"Yok bir şey."dedi. Şaşırmamıştım. Her zaman ki gibi kestirip attı.
Bilgisayarın başına geçtiler ve beni mavi koltukların üzerinde bırakıp gittiler.
"Benefşe istersen uzanabilirsin!"dedi Çise. Kafamı salladım ama onları dinleyecektim.
"Bir an önce işe koyulmamız lazım."
"Bak onların sistemine girebilirim ama gizli dosyalarını nerede sakladıklarını bilmiyorum hem bilsem bile o kadar aptal değillerdir bir güvenlikleri vardır."
"Bir şekilde onlar hakkında bilgi öğrenmeliyiz!"dedi Baran sessizce.
"Aslında bakarsan pek hoşuna gitmeyecek şeyler öğrendim."dedi Çise sonra bir saniyeliğine durakladı. "Adnan Karahan herkese Benefşe'nin yokluğunu duyurmuş ve onu bulana da bir ödül olduğunu söylemiş, yani geçen gün gördüğü şu adam Uğur muydu? Her neyse işte o bir şeyler söylemiş olabilir ya da sizi takip ettiriyor da olabilir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Novela Juvenil"Nereden başlasam daha çabuk biter." Bunu nasıl söyledim pek bir fikrim yoktu ama bu korkunç oyunun bitmesini istediğimden emindim. Beklemediğim bir anda bana yaklaştı dizleri dizime değiyordu. Sağ kulağıma yaklaştı. Nerdeyse dudakları kulağıma de...