İlk görev kolay gibi görünsede aslında beni en çok korkutan şeydi. Nasıl olurda yıllardır dışarı çıkmayı başaramayan ben bir anda her şeyi değiştirebilecektim. Bu çok imkansız gibi geliyordu kulağıma.
'Artık burada tıkılı olmayacaksın Benefşe....'
Dışarının havasını bilmeyen, nelerle karşılaşacağımı bile bilmeyen ben bir anda buradaydım işte. Ama kendim kaşınmıştım. Ben seçmiştim.
"Peki bu nasıl olacak?"
"Bak sana kısa bir bilgi vereyim. Ben bilgisayar mühendisiyim. Ve de bir hacker. Ayaz da doktor. Baran sana kim olduğunu anlatana kadar bu bizde saklı kalsın ama şunu bil buradan ayrılmak çocuk oyuncağı olacak. Sen sonrası için kork."
Bu nasıl bir rahatlatma şekliydi. Zaten emin değildim kararımdan.
"Peki nasıl başlıyoruz?"
Biliyorum bugün 'peki' lafını çok kullandım. Ama sanırım kullanmaya devam edeceğim.
"İlk önce."dedi arkamdan gelen ses. Arkamı döndüm ve kapıya yaslanmış bir şekilde duran Baran'la göz göze geldim.
"Kameraları iptal edeceğiz."dedi. Hiç korkmuyordu. Biraz bile. Ben ise altıma yapacak gibiydim. İşte aramızda ki bu kocaman fark bizi değiştiriyordu. O herşeyi yapabilirdi ama ben herşeyi yapamazdım.
***
"Yolda ki kameralar iptal. Evin kameraları şartelleri kapattığımız da kapanacak." dedi rahatlamış gibi ellerini çıtlatan Çise. Ve arkasına yaslandı."Harikasın."dedi Baran.
"Burada bana cidden lazım olacak mı? Bence siz işinizi halledin ben burada kalırım."
Hemen kork Benefşe!!
Sen sus ya! Karışma bana.
"Dışarı çıkmak istediğini sanıyordum."
"Ben dışarı bir saat çıkıp eve geri gelmekten bahsediyordum. Nereden bilebilirdim sizin böyle ilginç bir planınız'ın olduğunu!!"
"Vaz mı geçiyorsun?"diye sordu Baran.
Hepsi bana korkakmış gibi bakarken onları bunu söyleyemezdim elbette.
"Yok daha vazgeçmedim."dedim.
"Sevindim."dedi her zamanki soğuk ses tonuyla.
Onun bu tavırlarına oldukça alışmıştım. Hatta bazen ben bile onun gibi konuşuyordum.
Çünkü onu taklit ediyorsun!
Sus artık ya resmen beni rezil ediyorsun!
"Ne zaman gidiyoruz?"diye sordu Akın. Benimde cevabını epey merak ettiğim bir soruydu bu. Yanıtını dinlemek için kendimi ortama iyice adapte ettim.
Oluşan sessizlik gittikçe bedenimin daha fazla gerilmesine sebep olsa da cevabını duymayı her geçen saniye daha da merak ediyordum.
"Buna Benefşe karar versin.'' diyince kapattığım gözlerimi araladım.
"B-ben mı?"
Kafasını salladı. Ama ne diyeceğimi bilmiyordum. Aklıma sadece bir an önce halledip kurtulmaktan başka bir şey gelmiyordu.
Etrafımda göz gezdirdim. Ama bunu yaparken bütün gözler üzerimde olduğu için tedirgin olmuştum.
"Peki buradan hemen ayrılalım."dedim. Çise'nin yüzü gülüyordu. Baran her zaman ki gibi sert bakışlarının ardından gülümseyecek gibi oldu ama gülümsemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Teen Fiction"Nereden başlasam daha çabuk biter." Bunu nasıl söyledim pek bir fikrim yoktu ama bu korkunç oyunun bitmesini istediğimden emindim. Beklemediğim bir anda bana yaklaştı dizleri dizime değiyordu. Sağ kulağıma yaklaştı. Nerdeyse dudakları kulağıma de...