20. Bölüm

339 25 18
                                    

"Ne?"dediğim sırada kendimi çoktan banyoda bulmuştum. Kaçma hayallerim ayaklarım yerden kesilince suya düşmüştü. Beni küvete bıraktığı anda  buz gibi suyun içime girmesiyle bedenim donduğu için ağzımdan minik bir çığlık çıktı.

"Baran!!!! Kapat şu suyu."

"Sen beni böcekle tehdit ederken iyiydi."

Küçük çığlıklar atmaya devam ederken bir yandan da onun beni daha fazla ıslatmasını engellemeye çalışıyordum tabi bu ne mümkün...

"Sende bana silah tutmuştun."dedim ellerimle kolumu sıvazlayıp az da olsa ısınmayı ümit ederek.

Soğuk suyla dolan küvetten çıkamıyordum çünkü Baran kafama , içeri de durmam için, bastırıyordu.

"Sen kaşındın!" dedim. Bir avuç suyu avucumla Baran'a yolladım.

"Küçük hanım siz çok mu şımardınız ne?"

Baran kapattığı suyu yine açtı ve kafamdan aşağı tuttu. İçimden Baran'a söverken vücudumun artık kelimenin tam anlamıyla donmaya başladığını fark ettim.

"Unuttun herhalde. Ben babamın el üstünde büyüttüğü tek kızıyım. Şımarık olmam gayet normal."

"Peki şımarık bayan, o zaman size iyi günler."dedi ve beni o ıslak halimle orada bıraktı. Bir havlu getirirdi insan. Ama biz Baran'dan bahsediyoruz. İnsan diyebilmek için şahit lazım.

"Ya bana havlu getir!!"diye arkasından bağırmama rağmen beni dinlemedi tabiki.

O ıslak halimle odama gidip üstümü değiştirdim. Ve sonra ıslak t-shirt'ü top haline getirip Baran'ın odasına daldım.
Sonra da hızla ona fırlattım. Üstü hafif ıslanmıştı. Ama sırtının kızaracağından emindim.

"Şımardın sen."

"Senden korkmuyorum. Beni vuramayacağını biliyorum çünkü."dedim gülerek.
Gözlerini kocaman devirdi. "Hem böcekten korkan biri bir insanı nasıl öldürecek ki?"
diye sordum yine bilmiş Benefşe misali....

"İkisi farklı şeyler!"dedi yüz hatları gerilirken.

"Hı hı peki."dedikten sonra odasından çıkacakken, "Bunu unuttun!"dedi. Çoktan arkamı dönmüş ve yüzüme ıslak tişörtü yemistim. Canım çok yanmıştı. Dişlerimi öyle bir sıktım ki kırılacaktı.

***

Bana bahsettiği iş gezisi için bir kaç kıyafet ile kapıda dikilen Baran'a göz devirdim.

"Gezide resmi kıyafet mi giyeceğim."

"Bu üzerlerinde çok daha iyi bir etki yaratır."dedi.

"Peki bu adamlar kim? Kimlerden? Ne iş yapıyorlar?" dedim ve duraksadım. "Hani oraya gittiğimiz de onların suratlarına aval aval bakmak istemiyorum."

"Bir içeri girip soluklansaydım keşke."dedi ve bu sefer göz deviren o oldu. Açıkçası bana karşı böyle iyi olduğu zaman çekilebilir bir insan oluyordu.

Gidip üstünü değiştirip yanıma geldiğinde elinde bir kaç dosya da vardı.

"Bunlar da adamların isimleri ve resimleri var. Hakkında bilgilerde yazıyor. Hepsini ezberlersin!"dedi. Ve kucağıma fırlattı.

Gidecekken kolunu sıkıca kavrayıp yanıma çektim.

"Öyle olmaz Baran Bey! Bana yardımcı olmanız gerek!"

"Ne konuda sekreter Karahan!"

"Bunları öğrenmem ve okumam biraz zaman alır o yüzden iki gün için de yetiştiremem. Bu teknik sorun için suçlu olan da sizsiniz. İşinizi son güne bıraktınız. Neyse, şimdi sizde oturup bana bunları özetleyerek anlatacaksınız."

CESURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin