11 / you are mine /

1K 100 37
                                    

Calum ve Ashton'ın Hawaii'de tatil yapıyor oluşu üzerine yb :-)

// Ashton //

"Nan, saklambaç oynayacağız. Üst kata çıkıp saklan ve ben seni bulana kadar sakın çıkma." dedim, en azından küçük çocuğa karşı öfkemi gizli tutmaya çalışarak. Kafasını hızla sallayıp üst kata fırladı. Calum'un kapıyı çalmasına kalmadan, hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm.Vücudumu öyle bir öfke dalgası sarmıştı ki, her yerim alev alev yanıyordu resmen. Tişörtümü çıkartarak bir kenara fırlattım. Kapıyı açtığımda Calum karşımda, kapıyı çalmaya hazır görünüyordu. Gözleri çıplak göğsüme düştüğünde ve yavaşça beni süzdüğünde öfkem eskisi kadar sabit kalmamıştı. Diyeceğim pek çok şey varken yumuşamak istemiyordum oysaki. İçeri girdiğinde onu duvara ittim. Bunu yapmamdan bıkmış görünüyordu. Gözlerini devirerek bana baktı.

"Yine ne yaptım amına koyayım!"

"O kızın arabasından indiğini gördüm." dedim dişlerimi sıkarak. Bağırsaydım Nancy duyardı ve koşarak aşağı inerdi, ki Calum'u dövmeyi planladığımdan, aşağı inip buna şahit olmasını istemiyordum.

"Ne bok olmuş yani?" diye diklendi. Her zaman karşı geliyordu. Bir bok yapamayacağını bile bile.

"Calum," dedim. Ürperdiğini şimdi görüyordum. "Sen beni kahrolası aldatıyor musun?"

"Seni aldatabilmem için aramızda en azından bir ilişki olmalı öyle değil mi?"

Derin bir nefes aldım. Sırf korkup kaçmasın diye kendimi dizginlemeye çalışıyordum. Neden eskiden her dediğimi sorgulamadan yapan çocuk, şimdi her dediğime karşı çıkıyordu?

"Cevap ver lanet olası!" dedim yakalarından tutarak.

"Seni aldatmam Ash, ne yapmış olursan ol sana bunu yapmam."

Gözüm hafifçe seğirirken yakalarını tutuşumu biraz yumuşattım. Bana Ash demesiyle her şey bitiyordu, her şeyi unutuyordum.

"Peki o kızın arabasından inmen?"

Tekrar gözlerini devirdi. "Hava eksi yüz derece falan siktiğimin Ashton'ı! Beni arabana alsaydın bunlar olmazdı! Sandy beni yolda görüp zorla arabasına aldı ve ayrıca dediğine göre soğukta titreyen bir köpek yavrusuna benziyormuşum."

Yüzümü buruşturdum. "Bunu bana ne sikime anlatıyorsun?"

Acı çekmem için mi anlatıyordu? Yoksa kıskançlıktan deliye dönmem için mi? Calum'daki sevimlilik sadece benim içindi. Siktiğimin Sandy'si bunu dile dahi getiremezdi. Kimse yapamazdı. Calum her şeyiyle benim olmalıydı.

"Pardon," dedi kırılma ifadesiyle. "Umursamadığını unutmuşum."

"Beni kıskandırmak için anlatıyorsun." dedim az önceki yorumunu göz ardı ederek.

Yüzüme doğru alaycı bir kahkaha attı. "Sende kıskanmak için gerekli olan duygular ya da kalp var mı ki?"

Yakasındaki ellerimi yüzüne çıkararak yanaklarını sabitçe tuttum ve öne atılarak dudaklarına yapıştım. Bunu bekliyormuş gibi ellerini çıplak belime koyduğunda inledim. Bendeki etkileri çok, çok büyüktü. Sadece bunu göremeyecek kadar kördü o. Nefes almasına zaman tanımayarak sertçe öpmeye devam ettim. Durmadan inliyordu, şehvetle onu delice öpmeye devam ettim.

shameless | cashtonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin