Bir önceki bölümde Cashton hakkında neler olduğunu okumştuk, bu da Michael'ın Islah Evi'nden kaçtığı gece Muke'un açısından neler olduğunun kısa bir özeti.
Islah Evi'nden kaçmak için birkaç sert görünümlü çocuğa cebimdeki son dolarlarımı vermek zorunda kalsam da, sonunda oradan kurtulmuştum. Mandy'le aramda ne döndüğünü çözemiyordum ancak uzun bir yolu sırf benim için gelmiş olması beni korkutuyordu. Korkutuyordu çünkü işlerin ciddileştiğini seziyordum ve bu olmasını istediğim bir şey değildi. Bana fazla değer vermesini istemiyordum çünkü benim ona verebileceğim azıcık değer ortadaydı. Ona bağlanamazdım, asla erkek arkadaşı olamazdım. O da benden bunu istemiyordu, henüz.
Arabasını gördüğümde rahatlayarak derin bir nefes verdim ve sigaramı ayağımın altında ezdim. Önümde durduğunda vakit kaybetmeyerek kapıyı açıp içeri girdim.
"Sikeyim, dışarısı o kadar soğuk ki-"
Cümlemi daha tamamlayamadan Mandy'yi kucağımda, dudaklarını dudaklarımın üzerinde buldum. Pekala. Her zaman işleri bu kadar hızlı ilerletmesinden hoşlanmıyordum ancak bu oydu, değil mi? Kalçaları kucağımda dans etmeye başlayınca dudaklarımızı ayırdım ve elimi onu durdurmak adına beline koydum.
"Ne? Hoşuna gitmedi mi?" dedi nefes nefese.
"Hayır, hayır, hayır." dedim hızla. "Çok iyi." Başımı arkaya atarak gözlerimi kapadım.
"O zaman?" dedi biraz bozulmuş bir sesle.
"Sadece, bunu hemen burada mı yapmak istiyorsun?" diye bahane uydurdum. Hala ikna olmuş görünmüyordu. "Benim yatağımda, arkada senin en sevdiğin şarkı çalarken..." diye mırıldandım boynuna doğru. Gülümseyerek sürücü koltuğuna geçti. "Beni nasıl ikna edeceğini biliyorsun, Gallagher."
Yanlış anlamayın, seksi seviyordum. Hem de çok. Sadece havamda değildim sanırım. Beni durduran bir şey var gibiydi.
"Bu Luke'un tişörtü mü?" dedim sonunda kokusundan anlayarak. Üzerinde Nirvana yazıyordu ve Mandy'ye bol gelmişti. Sırıttı ve başını salladı. Acaba Luke neredeydi? Birkaç haftadır onunla hiç konuşmamıştım, özlemediğimi söyleyemem.
"Senin evine gidiyoruz değil mi?" dedi müziğin sesini artırarak.
"Evet. Luke nerede?"
Omuzlarını silkti. "Eviniz boş mu?" diye sordu konuyu hızla değiştirerek. Kafamı salladım ve kafamı camdan dışarıya çevirdim. Belki de kendime gelebilmem için Mandy'le sağlam bir seks yapmam gerekiyordu.
Yarım saat sonra, eve yaklaştığımızda yol kenarında tanıdık bir silüet gördüm. Hızla bağırdım. "Mandy, dur!" Mandy kaşlarını çatarak yavaşladı ve durdu. Arabadan çıkmadan önce Mandy'nin sesini duydum ancak cümlesi bitmeden kapıyı örttüm. "Ne ya-"
Koşarak yolun kenarına ilerledim. Luke dizlerini bükmüş kusuyordu. Endişeyle omuzlarını sarstım. "Luke! İyi misin?" dedim hızla. Karnını tutarak dudaklarını nemlendirdi ve gözleri sonunda bana döndü. Göz altları mosmor olmuştu. Muhtemelen esrar, alkol, sigar ve uykusuzluktandı. Cevap vermedi, sadece bana baktı. Ona endişeyle bakıyordum.
"Mandy'lesin, öyle değil mi?" dedi hırıltılı sesiyle. Kafamı salladım ve arka tarafı gösterdim. "Arabası orada. Hadi, gel." Doğrulacaktım ki kolumu tuttu.
"Mükemmel buluşma gecenizi bölmek istemem!" diye bağırdı beni şaşırtarak. "Onun için Islah Evi'nden kaçtım, amına koyayım! Sırf başka bir vajinalıyı sikebilmek için!"
"Luke, sakinleş." diye mırıldandım koyu mavi gözlerine uysalca bakarak. "Sakinleş, tamam mı?"
Kafasını sallayıp oturdu, ben de karşısına oturdum. Buz gibi havada neden kolsuz tişört giyiyordu ki? Koluna değdiğim an irkildi. Üşümüştü. Kalın hırkamı onun omuzlarına bıraktım. Mandy'le olmama aşırı tepki veriyordu, biliyordum. Belki de ablasının kalbini kırmamdan korkuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shameless | cashton
Hayran Kurgu"Beni öpmekten bile korkuyorsun." "Seni öyle bir öperim ki Calum, adını bile unutursun." ✿ Gallagher ailesiyle tanışın! Calum, Michael, Fiona, Debby, Carl ve Frank Gallagher! Kendi başlarının çaresine bakmaya çalışan 5 çocuk ve bir alkolik baba. Ca...