Media: FURKAN
Bölüm şarkısı:
Yazarın Ağzından Devam
Belinde hissettiği ağrı sebebiyle yavaşça gözlerini araladı Meltem. Sırf Gediz uyanmasın diye bütün gece oturur pozisyonda kalmıştı. Şimdi ise yaptığı şeyin pişmanlığını yaşasa da hala dizinde uyuyor olan Gediz'i görünce iyi hissetmişti. Uyurken gerçekten çok yakışıklı görünüyordu zaten Meltem için Gediz hep yakışıklıydı. Ama sevdiği insanı uyurken izlemek gerçekten çok güzeldi.
Yavaşça dizlerini çekerken hemen Gediz'in başının altına yastık koymuştu. Gediz kıpırdayıp uyanır gibi olsa da yine rahat bir pozisyon bulup uykusuna devam etti.
Meltem yataktan kalkar kalmaz bacaklarını hareket ettirdi. Çok fazla ağrıyordu. Aşağıdan müzik sesleri gelmeye başlamıştı. Sabahın köründe bile eğlenmeye gelen insanların olmasına şaşırıyordu. Bu insanların hiç mi derdi yoktu? Ama dün geceyi düşününce Gediz'inde sırf acısını bastırmak için kendisini müziğe verdiğini hatırladı. Dün gece iyi ki gelmişti yoksa onca zaman Gediz'in acısını anlamadığı gibi birde bu durumdayken onu yalnız bırakmış olacaktı.
Odaya daha dikkatli baktığında gerçekten çok güzel dizayn edildiğini gördü. Az eşya ile koskocaman oda yinede harika görünüyordu. Çalışma masasına doğru ilerlediğinde çerçeve ve bir kaç çizim gördü. Kağıtları eline aldığında ise bu çizimlerin gerçekten çok güzel olduğunu düşündü. Diğer kağıdı eline aldığında ise kendisinin resmi olduğunu fark etti.
Gediz, Meltem'in fotoğrafını çizmişti. Resmi daha dikkatli incelerken arkadan gelen ses ile irkildi. "Sana küçükken başkalarının eşyasını karıştırmaman gerektiğini söylemediler mi?" Gediz yatakta oturur pozisyona gelip ellerini havaya kaldırarak esnedi. Dağılmış saçları ve şişmiş göz altları ile, bu şekilde bile fazla tatlı görünüyordu.
"Kağıtta ben varsam karıştırmam da sakınca yok bence."
"Yakalandım galiba..." Gediz ayağa kalkıp Meltem'in yanına geldi ve ellerini beline sarıp sımsıkı sarıldı. "Günaydın prenses."
"Günaydın...Bu resimler çok güzel, böyle bir yeteneğin olduğunu bilmiyordum."
"Aslında yetenek gibi görmüyorum,arada sırada karalıyorum bir şeyler." Meltem sinsice gülümseyip kağıdı kendine çekti. "O zaman bunu almamda bir sakınca yoktur değil mi?"
"Olmaz." Gediz, çizdiği resme bakarak Meltem'i görmediği zamanlar özlemini gideriyordu. Beraber fotoğrafları hiç yoktu ve Meltem fotoğraf çekilmekten nefret ederdi. "Neden ya?"
"Çünkü ben o resme bakarak özlem gideriyorum."
"Yine çizersin." Gediz elini Meltem'in belinden çekerek saçlarını düzeltti. Karşıda duran aynaya bakıp saçlarına daha iyi bir şekil vererek cebindeki telefonu çıkardı. "O zaman fotoğraf çekilelim sende bu resmi al, ben telefonda ki fotoğrafımızla özlem gideririm."
"Fotoğraf çekilmeyi sevmem biliyorsun!"
"Karar senin." Gediz alttan alttan gülerek Meltem'in gergin suratına bakıyordu.
"Of tamam! Cidden çok uyanıksın." Gediz cevap vermeyerek telefonun ön kamerasını açmıştı. Ekranda kendisini gören Meltem ise suratını buruşturup geri çekildi. "Üstten çek, kilolu çıkıyorum." Gediz inadına kamerayı daha da indirince Meltem geri çekildi. Ve sandalyenin üstüne duran şapkayı kafasına geçirdi. Ardından askılıkta asılan Gediz'in hırkasını da alıp giymesi için Gediz'e fırlattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖDEŞTİK
Teen FictionBirbirinden nefret eden iki farklı grup düşünün... Lise bitse de aynı mahallede yaşadıkları için yaz tatilinde de bu savaş durmuyor. Peki bu anlaşmazlığa aşkta karışırsa... . Dostluk ve aşkın buluştuğu sımsıcak, bizden, bir hikaye. Ödeştik serisinin...