Her ne kadar üçüncü şahıstan yazmaya bayılsam da Duygu ve Bekir için istek geldi, ama üçüncü şahısta sevenler vardı dslkvslvlkv O yüzde azar azar bu isteklerden yapacağım. Hepinizin gönlü olsun sizleri seviyoruuuum♥
Media: Gediz ve Meltem★
Duygu'nun Ağzından Devam
Gündüzleri televizyonda hiçbir şey olmamasından nefret ediyorum. Ama asla dışarı çıkmak istemediğim için tekli koltuğa oturmuş yanımda ki sehpaya koyduğum cipsten yiyordum. Ve izlediğim şey Yemekteyiz programıydı...
Programda ki teyzenin, salatada neden domates olduğunu sorduğundan beri içimde ki nefret duygusu yavaş yavaş çoğalırken telefonumun aniden çalması ile dikkatim dağılmıştı. Arayan Furkan'dı. Gözlerimi devirirken kesinlikle Yasemin'le arasını düzeltmek için benden yardım isteyeceğinden adım gibi emindim.
"Efendim Furkan'cım?" Fakat düşündüğümün aksine Furkan'ın sesi çok kötü geliyordu. "D-duygu.." Hemen oturduğum yerde dikleştim. "Furkan ne oldu, iyi misin?" Sesi ağlamaklı geliyordu. "Korkutmasana beni ne oldu?"
"Bekir..yerde yatıyor, iyi değil başını vurdu..." Duyduğum şeyle aniden ayağa kalktım. Korku ve endişe bütün bedenimi ele geçirirken ne yapacağımı şaşırmıştım. "Nasıl yani? Nasıl başını vurdu?" O an ise aklıma sadece Gökhan gelmişti ve eğer Bekir'e zarar vermişse benim elimden kurtulamazdı.
"B-bekir nasıl? Neredesiniz?"
"Kavga çıktı Duygu, kumsaldayız , yerde yatıyor başı kanadı. Ne yapacağım ben?" Telefonu mu koltuğa fırlatır fırlatmaz anında kapıya koşmuştum. Spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip apartmanın dışına doğru koşmaya başladım. Dolan gözlerim sayesinde yolu bulanık görmeye başlasam da bir saniye bile olsa duraklamamıştım.
Bekir'e bir şey olma fikri beni mahvediyordu.Kafamda ki kötü düşünceleri atmaya çalışsam da başarılı olamıyordum. Deli gibi korkuyordum. Telaştan Furkan'a kumsalın neresinde olduklarını bile sormamıştım.
Gözümden yaşlar akmaya başladığı an çoktan kumsala gelmiştim bile. Etrafa göz gezdirdiğimde kimseyi göremedim fakat biraz ilerledikten sonra yerde yatan Bekir'i görmüştüm. İçim sızlamıştı, onu kaybetmek asla istemiyordum. Hiç düşünmeden ona doğru koştum, yanına geldiğimde ise hemen diz çökmüştüm. "Bekir!" diye bağırsam da ses gelmemişti. Başında ki kan yere doğru damlarken göz yaşlarımda ona eşik ediyordu. Ellerini tutup var gücümle tekrar bağırdım. "Bekir, yalvarırım uyan!"
Furkan yoktu, büyük ihtimalle yardım çağırmaya gitmişti. Bekir'e sımsıkı sarılarak bu defa hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. "Yalvarırım bırakma beni..." Başının altı fena halde kanamıştı ve kanın beni tutmasına rağmen korkusuzca bakıyordum. "Bekir, ne olursun."
Ardından kumsalda birileri var mı yok mu diye bakmıştım. "Yardım edin!"Hiç kimse yoktu bir an önce Furkan'ın gelmesi için dua ediyordum. Tekrar Bekir'e sımsıkı sarılmıştım, şuan kollarımda bilinçsiz yatıyor olması beni paramparça ediyordu. Daha dün benimle yakınlaşmak için çaba sarf ederken şuan konuşamıyordu bile. Başımı göğsüne koydum. "Özür dilerim, ben... ben de seni çok seviyorum. Yalvarırım uyan! Artık senden kaçmayacağım ben, ne olursun..." Sonlara doğru sesim kısılırken zar zor konuşabilmiştim.
"Seni kaybetmek istemiyorum." Gözlerimi kapatıp daha sıkı sarılmıştım. Kokusunu içime çekerken Allah'a dualar ediyordum. Fakat bir anda Bekir'in kıpırdaması ile gözlerimi aniden açtım. Hayal mi görüyordum? Kafamı kaldırdığımda ise bana piçimsi bir şekilde sırıtan Bekir'i görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖDEŞTİK
Teen FictionBirbirinden nefret eden iki farklı grup düşünün... Lise bitse de aynı mahallede yaşadıkları için yaz tatilinde de bu savaş durmuyor. Peki bu anlaşmazlığa aşkta karışırsa... . Dostluk ve aşkın buluştuğu sımsıcak, bizden, bir hikaye. Ödeştik serisinin...