12-ZAFER

11.2K 921 172
                                    

Media:Furkan/Yasemin

Yazarın Ağzından Devam

"Yalnız adamlar bizi dinlene dinlene dövdüler fark ettin mi?" Duygu, Bekir'in alnında ki kanı silmeye çalışırken Bekir bir türlü susmuyordu. Aynı şekilde Yasemin'de Furkan'a yardımcı oluyordu.

"Ben size 'dikkatli olun' demiştim değil mi? Bir kere dinleyin şu sözümü!"

"Ya biz nereden bilelim Yusuf'un bu kadar seveni olduğunu? Oysa ki çok iticiydi." Duygu ve Bekir'in konuşmasını bölen şey ise alt kattan bağıran Çiğdem Teyze idi.

"Yasemin, misafirler geldi kızım." Yasemin'in bozulan moralini üçü de görmüş ama ellerinden şuan da bir şey gelmemişti. "Kusura bakma geveze ben o kadar abartmasaydım..."

"Ne kusuru zaten benim yüzümden düştüğünüz hale bak."

"Artık geri kalan sende bu aileden kendini tiksindirmen lazım." Duygu'nun lafına karşı Furkan gözlerini devirmişti. "Allah aşkına adam akıllı inelim söyleyelim 'bu kız evlenmek istemiyor' diye. Bunun nesi zor?"

"Sen babamı bilmiyor musun? Onlar gittikten sonra evde kıyamet kopar. Onların kendisi vazgeçmesi lazım." Furkan bunun imkansız olduğunu düşünüyordu. Çünkü Yasemin'i istememeleri çok saçma olurdu. Güzeldi, hamarattı...

"Çok saygısız davran." dedi Furkan aklına gelen fikirle. "Elimden geleni yapacağım, siz durun burada birde annemi sinirlendirmeyin." Şuan gelen misafirler Yusuf'un annesi, kız kardeşi ve halasıydı. İlk başta hep beraber daha yakınen tanışıp ertesi gün istemeye geleceklerdi. Yasemin dudağına sürdüğü ruju daha da belirginleştirip daha kötü bir görüntü sağladıktan sonra aşağı kata indi. Peşinden de Duygu inmişti. Bekir ve Furkan kaldıkları odada oturmuş heyecanla gelen ailenin gitmesini bekliyorlardı.

"Kızım nerede kaldınız? Yasemin o ruj ne kızım?"

"Ne var anne? Süsleniyorum işte." Yasemin'in annesi bu berbat görüntüyü görünce oldukça sinirlenmişti. "Ya bu ne hal? Sanki seni değilde Duygu'yu görmeye gelmişler gibi davranma, hanım hanımcık ol."

"Çiğdem teyzecim neden öyle diyorsunuz? Gayet güzel oldu benim arkadaşım, hem makyajınıda ben yaptım."

"İyi halt ettin Duygu!" Yasemin'in annesi sinirle salona geçmişti. Yasemin ve Duygu ise peşinden. Salona geldiklerinde Yusuf'un annesi olduğunu düşünen kadının yanına gidip "Hoş geldin." demişti Yasemin, ardından sadece elini sıkıp diğer tarafa geçti. Karşında on iki yaşlarında bir kız vardı. "Sen kimsin?"

"Ben Yusuf abimin kardeşiyim." Yasemin gülümsedi. "Ayy görümcemsin yani, çok şükür büyük birisi değil her gün kavga ederdik vallahi." Gelen aile şaşkınca Yasemin'e bakarken o devam etti. "Merhaba teyzecim!" diye bağırmıştı. "Siz Yusuf'un anannesi mi yoksa babannesi misiniz?" Karşında ki kadın derin bir nefes aldı.

"Halasıyım kızım! Halasıyım bağırmana gerek yok duyuyorum." Yasemin ise gülümseyip Duygu'nun yanına geçmişti.

"Öpsene ellerini Yasemin." Annesinin sessizce uyarısını duyunca ister istemez kalkıp ellerini öpmüştü.

"Tekrar hoş geldiniz, kahve içelim hep beraber kadın kadına." Yasemin'in annesi ortamda ki gerginliği atmaya çalışmıştı fakat nafileydi. İki kadında, Yasemin'i saygısız bulmuştu. "Kızım hadi kahve yap sen."

"Ayy anniş bilmiyor musun ben anlamam kahveden." Yasemin gözlerini devirip Duygu'ya baktı. "Kanka git sen yap köpüklü yap he!" Duygu hemen ayağa kalktı. "Tabii ki."

"Otur sen!" Duygu, Çiğdem Teyze'nin bağırması ile hemen oturmuştu. Yusuf'u annesi ise şaşkın bir şekilde Yasemin'e bakıyordu. "Kızım sen kahve yapmasını bilmiyor musun?"

ÖDEŞTİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin