10- SIRLAR

14.2K 987 243
                                    

Media: Sude

Duygu'nun Ağzından Devam

"Bak arkana yastık falan koyayım mı kızım?" Gözlerimi devirip anneme döndüm. Bugün bunu çoğu kez yapmıştım zaten. 

"Ya iyiyim anne, hem merak etme kızlar burada sen eve git." Doktor bugünde istirahat etmemi istemişti. Bende maalesef hastane odasına sıkışıp kalmıştım. "Evet Aysel Teyzeciğim, bak kızın turp gibi biz kalacağız yanında." Meltem'in ısrarı ile annem zorda olsa kabul etmişti. Ama haklıydık hem endişeleniyordu hem de hastane köşelerinde harap oluyordu.

"Bak ben arayınca kesinlikle açın." Hep bir ağızdan "Emredersin Aysel Sultan." dememizle annem gülümsedi. Alnıma bir öpücük kondurup odadan çıktı. 

Yasemin ise annemin oturduğu sandalye boşalır boşalmaz direk oturmuştu. "Özür dilerim kuzum yanında olamadım."

"Ne özrü ya? Hem yalnız değildim ki Meltem vardı. Hatta Bekir ve Furkan'da yalnız bırakmamışlar beklemişler." Meltem ve Yasemin'in yüzü düşmüştü. 

"Bir sorun mu var?" 

"Yok yok..." Kapının aniden açılması ile odaya Gediz, Bekir ve Furkan'ın dalması bir olmuştu. Bekir'in elinde pembe peluş bir tavşan vardı, Gediz ve Furkan'ın elinde ise poşet.

"Hoş geldiniz." dedim yattığım yerde doğrulurken. Üçüne minnettardım ne olursa olsun ben yatarken hep burada kalmışlardı. Yani öyle duymuştum. Yasemin direk kalkıp Meltem'in yanına geçmişti. Bekir elinde ki oyuncak tavşanı koltuğa koyarken "Geçmiş olsun." demeyi de ihmal etmedi. 

"Gerek yoktu..." 

"Çok korktuk, şükürler olsun ki iyisin Allah'ın cadısı." Bekir konuşurken aynı zamanda benimle göz teması kurmamaya özen gösteriyordu. 

"Ya ben iyiyim ne abarttınız! Hem sen ve Furkan olmasa kim bilir ne olurdu?" Meltem'in alaylı bir şekilde kahkahasını duyunca Bekir dişlerini sıkmış, Furkan ise gözlerini devirmişti. Gediz ortamda ki gerginliği anlamış olacak ki elinde ki poşeti bana uzattı. 

"Ajanımdan duyduğum kadarı ile dedektif romanlarını çok seviyormuşsun." Ve ardından Meltem'e göz kırpmıştı. 

"Bayılırım! Teşekkür ederim.Sen bir numarasın." Gediz gülümseyip Meltem'in diğer tarafına geçmişti. 

"Sıraaa bende!" Furkan sinsi sinsi gülüp bana yaklaştı. "En güzel hediye benim." Verdiği poşeti açtığımda birden çok dergi görmüştüm. 

"Ne dergisi bunlar? Moda mı? Bulmaca mı?" diye sorduğumda "Yoo üstünde yakışıklı, kaslı çocuklar vardı. Bende alayım gözün gönlün açılsın istedim." demişti.

"Ulan insan gibi hediye alsana kıza!" Bekir'in dediği şeyi umursamayarak bana umutla baktı. "Beğendin mi? Aslında benden daha kaslısı yok orada bak gene idare eder." Gülümseyip teşekkür ettim.

"Kaslısı yoktur da daha haysiyetlisi vardır." Yasemin'in söylediği cümle sayesinde ortamda derin bir sessizlik oluşmuştu. O da haklıydı, sonuçta Furkan onu çok üzmüştü. Furkan, Yasemin'e döndü.

"Doğru diyorsun. Ama ben yaptığım hatayı düzelticem..."

"Haysiyet sonradan kazanılan bir şey mi sence?" Konuşma Gediz'in çalan telefonu sayesinde yarıda kalmıştı. Ve şuan o telefonun çalması çok iyi bir zamanlamaydı. 

"Alo." Gediz'in yüzünden gerginliği belli oluyordu.Telefonu kapatıp Meltem'e döndü. "Benim gitmem lazım patron çağırıyor acil iş varmış." Ardından bana döndü. "Tekrar geçmiş olsun ben yine gelirim akşam."

ÖDEŞTİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin