21- Grup Kumsalda

12.3K 695 356
                                    

Selam gençler♥ Yeni bölümle karşınızdayım geç kaldığım için kusuruma bakmayınız sırf bu yüzden daha uzun yazmaya çalıştım, iyi okumalar' (Başlığın saçmalığına aldırmayın  :D )

.
Media: FURKAN💜

Yazarın Ağzından Devam

Saniyeler sonra ayrılan dudakları istem dışı tebessüm ederken Bekir, Duygu'ya eskisi gibi aşkla bakıyordu. Fakat bu defa bakışlarında farklı olarak umutta vardı. Sevdiği kızın yüzünde ise mimik kıpırdamıyordu. Şaşkındı, heyecanlıydı, kırgındı... Ama hiçbirini yüzünde belli edemiyordu.

Bekir'in eli hala daha Duygu'nun belinde iken tam konuşacaktı ki kapının vurulma sesi ile ikisi de telaşla birbirlerinden ayrıldılar. "K-kim o?" Duygu salondan kapıya doğru bağırırken gözlerini bir saniye bile Bekir'den ayırmıyordu. 

"Kızım açsana kapıyı!" Gelen Duygu'nun annesiydi. Evde baş başa olmaları ve az önce öpüşmüş olmaları dışında bir sorun yoktu. Ki bu sorunlar bile fazlası ile büyüktü. 

"Eyvah! Annem geldi." 

"Ne olacak ki? Aysel teyzem beni sever." 

"Sever ama kızı ile bir evde baş başa isen sevmez!" Onlar tartışmaya devam ederken Duygu'nun annesi sinirle kapıya vuruyordu. "Odama git hemen." Bekir sinsi bir şekilde sırıtıp "Olur." derken çoktan Duygu'nun odasına yol almıştı bile. Duygu derin bir nefes alıp kapıyı açtı ve annesinin kızgın bakışlarına aldırmadan elindeki poşetleri alıp mutfağa taşıdı. "Ağaç ettin beni." 

"Tamam anne ya." Aklı ise odasında dağılan eşyalarını Bekir'in görmesindeydi. Bir kaç dakikadır annesinin ev için aldığı şeyleri poşetlerinden çıkarıp buzdolabına dizmiş ve odasına yol almıştı bile. Kapıyı açıp hemen içeri girip ardından annesinin bir anda dalmaması için kilitledi. Bekir ise Duygu'nun yatağına uzanmış etrafı inceliyordu.

"Kalk yatağımdan, ayakkabılarınla uzanmışsın birde!"

"Ne yapayım kızım? Acele soktun beni buraya." Ardından Bekir ayaklarını yere indirip Duygu'ya baktı. "Gelsene." Duygu ise gözlerini devirip ondan uzak oturmaya çalıştı. Cidden aşırı sinirliydi. "Hadi ama! Bir Furkan ve Yasemin vakası daha başlamasın... Uzatacak mısın?"

"Neden uzatayım ki? Alt tarafı bana ümit  verip okul tercihlerimi değişmeme sebep oldun sonra da bana köpek gibi davranıp hislerinin eskide kaldığını söyledin ve kendi kendini dolduruşa getirdin..."

"Cidden ayıp etmişim ya..." Bekir hala daha inatla Duygu'nun gözlerinin içine bakarken Duygu etrafa bakıyordu. "Yani biz şimdi aynı üniversiteye mi gideceğiz?" Gözlerini Bekir'e yöneltikten sonra ise Bekir'in sinsice sırıttığını görmüştü. "Sana ne?"

"Ne bileyim, dokuzuncu sınıftan beri hayalim buydu benim. Çok sevindim o yüzden." Duygu cevap verme gereği duymamıştı. Zaten konuşmakta zorluk çekiyordu. Az önce Bekir onu öpmüştü ve Duygu sadece kaskatı kesilmişti. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da ona olan siniri uçup gitmişti sanki. O anın büyüsünde kalmıştı.  

Yatağından kalkıp pencereden dışarıya baktı. Zaten birinci katta olmalarından dolayı Bekir'in buradan direk çıkabileceğini düşündü. Tam karşısında olan Remzi amcanın bakkalın önündeki taburede oturmuş olması da büyük şanssızlıktı. Eğer Bekir pencereden çıktığını görürse on dakikaya kalmaz bütün mahalle öğrenirdi.

Bekir ise pencereden dışarıya bakmakta olan Duygu'ya aldırmadan masanın üstünde duran günlüğüne odaklandı. "Saklıyorsun.." Ardından günlüğü eline alıp içinde ki yazıları tekrar okudu. Bu masum yazıların Duygu'nun okumuş olmasından rahatsız olup utansa da belli etmeyecekti. Artık korkmak, çekinmek yoktu. Sevdiği kız onun için kalmıştı bu şehirde ve Bekir bunun kıymetini bilmeliydi.

ÖDEŞTİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin