Media: Duygu🌼
Yazarın Ağzından Devam- ERTESİ GÜN
Gözlerini yavaşça açarken başının ağrısını daha da fazla hissetti Bekir. Dün gece ki doğum günü ardından kızları evlerine bırakıp erkek erkeğe Gediz'in evinde kalmışlardı. Yattığı yerden hafifçe kalkarak oturur pozisyona geçti. Etrafa göz gezdirdiğinde ise Furkan'ın yerde ölü gibi yattığını görmüştü fakat Gediz ortalıkta yoktu. Gözlerini ovarken aynı zamanda yataktan da kalktı.
"Günaydın yada tünaydın mı demem gerek?" Gediz içeri girip masada duran parfümü tam anlamıyla üstüne bocalamıştı. Üstüne başına gösterdiği özen ile oldukça iyi görünüyordu. "Kahvaltı yaptın mı?" Bekir'in sorusu ile parfümü masaya koydu bu sefer aynanın karşısına geçip saçlarını düzeltti.
"Hayır kardeşim, Meltem'le bugün sinemaya gideceğiz."
"Senin evindeyiz lan bari hazırla öyle git."
"Benim evim senin evin Beko, şimdiden kolay gelsin." Gediz odadan çıktıktan bir kaç saniye sonra dış kapının kapanma sesi gelmişti ve böylece evden tamamen uzaklaştığı anlaşılmış oldu. Gözleri Furkan'a kayınca başının neden ağrıdığını hatırladı. Furkan gece boyunca horladığı için aşırı sinirliydi. Ayağı ile yerde yatan Furkan'ı dürtükleyince Furkan suratını buruşturup konuşmaya başladı. "Geveze dur bir dakika..."
"Ne gevezesi lan? Kalk!" Bekir'in ani bağırması ile Furkan gözlerini açtı. Yasemin'i görmeyi planlıyordu ki yukarıdan ona sinirle bakan Bekir'in gözlerini gördü. "Allah'ım bu ne biçim kabus, uyanınca başlıyor!"
"Boş yapma!"
"Niye bölüyorsun lan uykumu?"
"Gece böldüğün uykularıma sayarsın!Kim bilir ne görüyordun rüyanda?"
"Bak sen sabahları çok çirkefleşiyorsun ona göre!" Furkan kalkıp yerde duran tişörtünü anında üstüne geçirdi. "Saat kaç lan?" Bekir telefonunun ekranını açarak saate bakıp "Bir buçuk." dedi. Furkan saati duyması ile telaşlanması bir olmuştu Gediz'in dolabını açıp az önce giydiği tişörtü çıkarıp tekrar üstüne başka bir tişört seçip giydi. "Ne oluyor lan? Ne bu acele?"
Furkan dün gece doğum günü esnasına Duygu'yu kenara çekip Yasemin'i nasıl etkileyeceğini sormuştu. Çünkü Yasemin'in ona yüz vermiyor olmasına artık dayanamıyordu. Duygu'nun cevabı ise "Kızı zorla öptün, asılıp duruyorsun ona adam akıllı bir jest yap." olmuştu. Furkan'nın aklına sevdiği kızı yemeğe çıkartmak gelmişti. Tabii bu durumdan Yasemin'in haberi yoktu. "Yasemin'i yemeğe çıkartacağım." Dün gece eve geldiklerinde Bekir'e, onu öptüğünü söylemişti.
"Oh ne güzel ya biriniz yemeğe gidin biriniz sinemaya! Ne güzel anasını satayım ya." Furkan, Bekir'in karşısına dikip ona aşşalayıcı bir tavırla baktı. "Sap olmak senin geri zekalılığın."
"Sen sap değil misin sanki?"
"Ben sapım ama sevgili olma yolunda ilerliyorum, sen anca Duygu'yu anlamadan dinlemeden yargıla." Ve kapıdan çıkarken tekrar geriye doğru baktı. "Kabul et bu sözümden etkilendin." Bekir adım atacak gibi olunca Furkan öpücük atarak odadan çıktı ve bir kaç saniye de evden uzaklaşmıştı.
Furkan haklıydı ama Bekir bir türlü bunu kabullenmek istemiyordu. Ne olursa olsun kıskançlığı ve gururu çok ağır basıyordu. Yıllardır sarılmanın hayalini kurduğu kızı başkasına sarılırken görmüştü. Hemde Kerem'e. Evin içinde dolanırken aynı zamanda da kendi kendine konuşuyordu.
"Benim suçum değil ki! Ben gidiyordum yanına ama o Kerem'i seçti." İştahı falan kalmamıştı. Oda aynı arkadaşları gibi çıktı evden. Nereye gidecekti bilmiyordu, şuan her şeyden çok Duygu'nun yanına gitmek isterdi ama yapamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖDEŞTİK
Ficção AdolescenteBirbirinden nefret eden iki farklı grup düşünün... Lise bitse de aynı mahallede yaşadıkları için yaz tatilinde de bu savaş durmuyor. Peki bu anlaşmazlığa aşkta karışırsa... . Dostluk ve aşkın buluştuğu sımsıcak, bizden, bir hikaye. Ödeştik serisinin...