Media: Yasemin
İyi okumalarrrr♥
Yazarın Ağzından Devam
Furkan kaç dakikadır Bekir'in günlüğünü okuyordu bilmiyordu. Ama dalıp gitmişti. Kardeşinin bu denli büyük olan aşkını saklamasına mı üzülse yoksa sırdaşına bu konuyu hiç açmamasına sinirlense mi bilemedi. Ama okuduğu her sayfa da canı yanmıştı. Zamanın geçtiğini fark edince yatağın yanında olan sırt çantasına günlüğünü koydu. Onu Bekir'e geri vermeye hiç niyeti yoktu. Bu günlüğün durması gerektiği yer Duygu'ydu. Film CD'lerini alıp aşağıya inmek için evden çıkmıştı. Ve anahtarı, Bekir'in yaptığı gibi paspasın altına koydu.
Aşağıya inip kapıyı çaldığında Duygu açmıştı.
"Kız, niye suratın düşük senin?" Furkan terliklerini çıkartıp içeri girdi. "Kerem geldi, Bekir'de aşırı gergin. Yine kavga çıkacak gibi." Furkan, karşısında ki kişinin bu kadar saf olmasından dolayı artık çıldıracaktı. 'Acaba Bekir neden gergin' demek istese de sustu. Şuan zamanı değildi, Duygu ile yalnız kalınca günlüğü verecekti.
"Tamam ortamı her zaman ki gibi komik espirilerim ve neşeli hallerimle sıcacık yaparım." Duygu gülümseyip içeri giderken Furkan'da peşinden gitmişti. Ama Yasemin'in yanında oturan Yiğit'i görmeyi beklemiyordu. Az önce sıcacık yapmak istediği yer şuan buz kesmişti ve ısınması çok zordu. 'Ulan Gediz ben senin arkadaşlarının...' İçinden her zaman ki küfürlerini ederken CD'yi laptopa takmak için işe koyuldu. Oradan da televizyona bağlayacaklardı. Masalar kurulmuş üstlerinde içecekler ve patlamış mısırlar hazırdı.
"Nerede kaldın lan?" Bekir'in sorusu ile ona ölümcül bakışlarını attı. "Sana ne oğlum?" Bekir, Furkan'dan böyle bir tepki beklemiyordu. Günlüğünü okuduğunu ve hayatında ki belki de en önemli bir şeyi en yakınından sakladığı için ona kırgın olabileceği aklının ucundan geçmiyordu. Furkan'ın dengesiz halleri diyerek umursamadı. Zaten yeterince sinirliydi.
"Mutfağımı batırmışsınız bu arada aferin." Duygu, Gediz ve Meltem'e bakmıştı. "Hep Gediz'in sakarlığı." Meltem bütün suçu sevgilisine atarken Gediz'in şaşkın bakışlarını umursamadan sinsice sırıttı.
"Kusura bakma baldız, ben gitmeden hallederim."
"Yok, şaka yapıyorum." Kerem ise sırf konuşanların arasında Duygu var diye konuya dahil olmaya çalıştı. Bekir her zaman ki gibi fark etmişti. "Zaten Gediz hep böyledir kül kedisi. Batırır her yeri."
"Hadi lan oradan nereyi batırdım?" Onlar sohbete devam ederken Bekir 'kül kedisi' kısmında kalmıştı. Kerem'in, Duygu'ya lakap takmasından nefret ediyordu. O sadece Duygu'nun 'Allah'ın Cadısı' olarak kalmasını istiyordu. Kül kedisi olarak değil. Belki de en çok kıskandığı şeyde buydu.
Furkan ise hiçbir şey umursamayarak Yasemin ve Yiğit'in yan yana oturması ile ilgileniyordu. Bu çocuğun amacı belliydi. Kesin barda görmüş ve Yasemin'i beğenmişti. Ve Kerem'den de yardım istemişti. Yasemin'in mesaja cevap vermesi de cabasıydı! Ama o Furkan'dı, Bekir gibi bağırıp çağıramazdı çünkü Yasemin'de Duygu değildi. Hemen anlardı. Sadece Yasemin'e gıcık olduğunu belli edip tüm huzurunu bozacaktı.
Filmi açıp ışığı kapattı. Ve "İyi seyirler gençler!" diyerek Yasemin ve Yiğit'in önüne geçti. "Ayıp ama ya benim yerime oturmuşsunuz, neyse sığarız hepimiz buraya." Ardından ikisini de kalçası ile iterek ortalarına oturmuştu. Artık küçük koltukta üçü de sıkışmış bir şekilde oturuyordu. Yasemin Furkan'ın kulağına eğilip fısıldadı. "Ne yaptığını sanıyorsun? Sıkıştık."
"Beni ilgilendirmez yerime oturmuşsunuz. İstemiyorsan kalk."
"İlk ben oturdum, sen kalk!"
"O zaman sus filmi izle."Yasemin oturduğu yerde daha rahat olmak için kımıldamaya çalıştı fakat Furkan ve Yiğit yüzünden bu çok zordu. "Sıkıştırdın bizi!" Yine fısıldayıp Furkan'ın kulağına aynı şeyleri söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖDEŞTİK
Dla nastolatkówBirbirinden nefret eden iki farklı grup düşünün... Lise bitse de aynı mahallede yaşadıkları için yaz tatilinde de bu savaş durmuyor. Peki bu anlaşmazlığa aşkta karışırsa... . Dostluk ve aşkın buluştuğu sımsıcak, bizden, bir hikaye. Ödeştik serisinin...