Bölüm-13

263 57 13
                                    

Uzun zaman sonra İzel ile görüşeceğiz ama yine geç kaldım. Şuan ateş püskürdüğüne yemin edebilirim. Sinan a İzel ile buluşacağımı haber verip apar topar evden çıktım. Bu aceleci halime sevgili cici anneciğim şaşırmış olacak ki 2 saat beni sorguladı. Bu kadın bir şeyler mi biliyor yoksa diye düşünmeye başlıyorum artık. Geldiğimden beri aynı cereme. Biraz daha devam ederse sormayı düşünüyorum.

İzelin yanına gittiğimde tahmin ettiğimin tam aksine çok neşeli görünüyordu. Üstelik de yalnız değildi. Bana başka birisinin geleceğini söylememişti ama kim bu acaba.
-Hoş geldin canım.
- Hoş bulduk. dedim yanındakini gösterip gözlerimle kim bu diyerek. Tanıştırayım erkek arkadaşım Mert. Daha nelerle karşılaşacağım acaba. 1.si Izel in bir erkek arkadaşı var ve ben neden bunu yeni öğreniyorum? 2.si bu çocuğu bir yerden tanıdığıma yemin edebilirim ama kim?

- Merhaba ben Pelin. diyip kestirip attım. Ona sıcak falan davranmayacaktım.

-Mert seni nereden tanıyorum ben? diye bir soru yönelttim fakat bu soru samimiyete çok uzaktı ve Izel in hiç hoşuna gitmemişti.

-Sanırım seninle bir dönem aynı ingilizce kursuna gitmiştik. Ama çok uzun zaman oldu. dedi.
Ingilizce kursu mu? Diye düşündüm içimden. Neyse illa ki bir şekilde hatırlarım diyip biraz normal davranmaya çalışmaya başladım.

-'Ee anlatın bakalım nasıl tanıştınız?'

Izel sanki yıllardır bu soruyu beklermişcesine bir saniye bile düşünmeden direk anlatmaya başladı.
-Aslında çok farklı bir hikaye değil klasik bir şekilde arkadaşlarımız tanıştırdı, yani ikimizin ortak arkadaşlarıyla bir buluşmadaydık ve bir kaç kere denk geldik. Başta benim aklımda öyle bir şey yoktu ama Mert çok ısrarcı davranınca dayanamadım ben de' dedi Mert e munzur bir bakış atarak.

Anladığıma göre bu pek de yeni bir ilişki değildi. Izel e gerçekten çok bozuldum ama bunu daha sonra konuşacaktım.

-'İyi ki de dayanamamışsın' diyip Izeli kendine doğru çekip yanağına bir öpücük kondurdu Mert.
Artık gerçekten midem bulanmaya başlıyordu. Tam liseli aşıklar gibilerdi. Izel böyle biri değil. Yoksa öyleydi de ben mi şimdi görüyorum bilmiyorum. Mert benimle tanışmak için gelmiş ve şimdi de bizi yalnız bırakmak için kalkmak istedi. Sonunda.

-'Benim neden bundan daha şimdi haberim oluyor hanımefendi?' diyip kollarımı birleştirdim ve gözlerimi Izele diktim.

-'sana söyleyecektim ama yüz yüze söylemek istedim noldu kötü mü ettim yani?'

-'Oyle olsun bakalım ama şaşırdım doğrusu önceden herhangi bir yerde görüp bir daha görüp görmeyeceğin mechul olan çocukları bile arar bana anlatırdın. Şimdiyse çoktan sevgili bile olunmuş anca haberim oluyor.'

-'Haklısın.' diyip dudaklarını sarkıttı sadece.

Onun bu haline kıyamadığımı ve ne kadar sinirli olursam olayım gülmeye başladığım için yapıyor hep. Yine tam da dediğim gibi oldu tabii. Mert gittikten sonra tek konumuz yine Mertti. Yani tamam yeni biri var bu mükemmel ama biz uzun süredir görüşmüyorduk ve benim hayatım çok radikal bir şekilde değişmişti. Sinanla ilgili bile tek kelime konuşmadan içim dışım mert olana kadar konuşup eve gittik. Saat epey geç olmuştu ve eve gittiğimde herkes uyumuştu. Sinanı arayıp onunla biraz konuşmak bana iyi gelecekti.

Mutfağa gidip kendime bir kahve yaptım ve bahçeye çıktım. Hava çok güzeldi. Hafif bir esinti vardı ama kesinlikle soğuk değildi. Yine de ince bir hırka giymiştim. Sinan ı tam 2 kere aradım fakat bir türlü cevap alamıyordum. Uyumuştur diye düşündüm ama genelde haber vermeden uyumazdı. Tam ndişelenip armadaşlarını arayama başlayacakken aradı. Arkdaşlarıyla dışarıya çıkmış gürültüden duymamış???!!!!?!??!?? Bunu duyunca sinilerim ciddi ciddi tepeme çıkmıştı. Ama bir şey diyemiyordum. -''Aa tamam canım ben rahatsız etmeyeyim o zaman sizeyi eğlenceler.'' Diyip kapattım. Allahım ben naptım ya? Offffff. Resmen kendi rızamla onu o yamyam kızların içine bıraktım. Neden kimler var diye sormadım ki zaten. Kendi kendimi bütün gece yiyip durdum. O halde bahçede uyuyakalmışım. Sabah uyandığımda her yerim kaskatıydı. Telefonun çalmasına uyandım. Arayan sinandı. -'Efendim?' Çok sert çıkmıştı sesim. Umrumda değildi artık içimden geldiği gibi davranacaktım. Bütün gece ben o haldeyken kim bilir o naptı. Sesimdeki tonu farketmişti ve sebebini sorduğunda cevap vermedim. Ona bütün gün soğuk davrandım. Sebebini de söylemiyordum. Sanırım utanıyorum söylemeye. Çocuk gibi kıskançlık yapıyorum sonuçta çocuk bunları çekmek zorunda değil. Ne diyorum ben o bana yaparken iyiydi şimdi arayıp içimden geçen her şeyi söyleyeceğim görecek o. Kendi kendimle iç savaşım bittikten sonra Sinan ı aradım ve ağzıma ne geldiyse söyleyip telefonu suratına kapattım. Resmen çok kaale bile almadı. Sanki inadına yapıyor. Sonradan üzüldüm ağır konuştuğum için ama o da hiç takmadı.

Madem kısasa kısas yapıyor, ben de ona yapacağım. Izel i aradım ve Mert i ve arkadaşlarını çağırmasını söyledim. Bu gece sabaha kadar eğlenelim. Parti başlasın!

"Bakalım partinin sonu kaç ölü kaç yaralıyla bitecek..."

Acıyı SevmekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin