Bölüm 11

67 11 0
                                    

vote ve yorumları unutmayalım :)

Sabah ablam beni apar topar uyandırdı.

-okyanus kalk geç kalıyoruz dedi.

Bir yandan da ah nasıl uyuyakalırım diye söyleniyordu. Ama saat daha 6 nasıl olurda geç kalıyorduk düşünmeyi bırakıp hemen hazırlandım ablam geç kalıyoruz dediyse büyük ihtimalle öyledir. Kahvaltıyı bile doğru düzgün yapamadan yola koyulduk. Ablam kesinlikle haklıydı. İşe geç kalmamak işten bile değildi. İstanbul'a gitmemiş olsanız bile İstanbul trafiğini kesin duymuşunuzdur. İnsanlar sabahın erken saatinde yola koyulmuşlardı. Ablam önce beni işe bırakacaktı sonrada kendisi işine gidecekti. Yol üstündeydi zaten

-bak okyanus sakın kavgaya belaya karışmıyorsun adam akıllı çalış dedi.

-peki ablacım olur dedim gülerek ablamda ne dediğini idrak ederek gülmeye başladı.

-of okyanus küçükken de aynısını derdim sana hatırlıyor musun? Sen çocukken de böyle kavgacıydın zaten. Dedi.

-abla küçüklüğümüzü sonra konuşsak su gaza biraz yüklen geç kalacağız dedim.

Ablamla beraber susup yolun geri kalanını sessiz bir şekilde tamamladık. Ablam fark etmese de araba kullanırken dikkati çok çabuk dağılıyordu. Malum birde İstanbul trafiği başlı başına kazaya davet zaten.

Sabah erken saatte işe gittiğimizden kimse olmaz sanıyordum ama yanılmışım. İçeride hazırlıklarla uğraşan birkaç insan vardı. Üstüne birde insanlar simit alıyorlardı sırayla. Bu gün sanırım kimse erken kalkamamıştı ve kahvaltı edecek zaman bulamamışlar belli ki...

Ablamla beraber içeri girdiğimizde bizi 40-45 yaşlarında bir beyefendi karşıladı. Beyefendi diyorum çünkü gerçekten bir bey olacak şekilde akıcı ve kibar konuşuyordu. Konuşsa uzun süre hiç sıkılmadan dinlerdim her halde ....

-merhaba nehir hoş geldin sende hoş geldin kardeşim deyip elini uzattı. Ablamda sıcak bir gülümsemeyle karşılık verip

-hoş bulduk abi. Bu kardeşim okyanus dün bahsetmiştim hani. bu da patronun emrah abi .. Dedi.

Emrah abi bana bakıp:

- küçük hanımefendi sensin demek sen yokken de ablan senden bahsederdi zaten dedi.

Ben anlamaz gözlerle ablamla adam arasında gidip geldim en son dayanamayıp:

-Sıkı muhabbetiniz var her halde dedim.

Adamda bana akıp:

- evet nehir kardeşim gibidir sagolsun kendi kardeşimden ayırmam esma ile yanı karım ile de çok yakın arkadaşlar ayrıcada kızımında öğretmenidir bu yüzden muhabbetimiz iyidir dedi.

Ablam geç kalacağı yeni aklına gelince tabi:

-Abi ben kaçayım daha sonra ben anlatırım okyanusa. Abi eti de kemiğide senin çalıştır bunu birazda aklı başına gelsin deyip güldü ben tam cevap vermek için hazırlanırken elini sallayıp gitti. Akşam bunun hesabını elbette ki soracaktım ne demek eti de kemiği de senin ne demek?

Ablam beni patronla tanıştırıp beni ona emanet edip gittikten sonra patronda beni ustamla ve diğer garson arkadaşlarla tanıştırdı. Ablamla aralarında ki samimiyet ne olursa olsun benim için o patrondu ve bende elemandım hiç kimseyle muhabbete girmek gibi bir niyetim yoktu.

-Okyanus sen hadi diğerleriyle tanış bende eve gideceğim burası benim olsada pek uğramıyorum Rüstem abiye güvenirim o bakıyor benim yerime dedi. Bende:

İNTİKAM ATEŞİ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin