SAHTE - BÖLÜM 18

3.3K 165 19
                                    

LÜTFEN BÖLÜME BAŞLAMADAN OY VERİN

Multi: Poyraz

Bölüm Şarkısı: Faydee - Can't Let Go

Keyifli Okumalar!

***18. Bölüm***

Eslem...

Bu günü atlattım mı demiştim ben en son?

Hayat yine kıçıyla gülerek tek isteğim olan kendimi yatağa atmamı engellemişti.

Eve geldikten sonra gizli numaradan telefonuma gelen mesaj merak duygumu şaha kaldırarak evde durmamı engellemişti.

Doruk hakkında daha çok şey bilmek istiyorsan birazdan atacağım adrese gel.

Şimdiyse attığı adrese gidiyordum. İçimde tuhaf bir his vardı ama merak duygum çok daha ağır basıyordu. Bazen bu kadar meraklı olmamdan cidden nefret ediyordum.

Ama Doruk hakkında bir şeyler bilmeye ihtiyacım vardı. Aşık olduğum adamın benden gizli tuttuğu şeyleri bilmeye ihtiyacım vardı. En önemlisi, ona güvenmeye ihtiyacım vardı.

Taksici durduğunda geldiğimizi anladım ve parasını ödeyerek taksiden indim. Büyük depoların olduğu bir yerdi ve bu daha çok korkmama sebep oluyordu.

Yine de merak duygum ağır bastığı için 11. depoya doğru yönelmeye başladım.

Sonunda depoyu bulduğumda sanki beni bekler gibi kapısı açıktı. Ürkek adımlarla içeri girdim. Daha birkaç adım atmıştım ki kapı arkamdan hızla kapandı.

Yerimde sıçrayarak arkamı döndüm ve kapıyı yumruklamaya başladım. Bir yandan da bağırıyordum.

"Boşuna uğraşma Eslem. Burdan ben istemediğim sürece çıkamazsın."

Duyduğum kalın adam sesiyle yavaşça arkamı döndüm. Yaşlı olmasına rağmen karizmasını az çok koruyan adama baktım.

"Ne istiyorsun benden?"

Sesimi olabildiğince ifadesiz tutmaya çalışıyordum. Korktuğumu anlamasını istemiyordum.

"Sadece konuşmak." dedi sakince.

Tavırlarını ifadesiz tutsa da bu ondan daha çok korkmamı sağlıyordu. Sessizdi. Tıpkı fırtına öncesi sessizlik gibi.

"Ne konuşacağız?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Sen sadece dinleyeceksin. Ben konuşacağım."

Depo tam ortada duran bir masa ve iki sandalye dışında bomboştu. Elleriyle sandalyeyi işaret ederek sandalyenin birine oturdum.

Ben de onun karşısına. Ellerini birleştirip çenesini ellerine yasladı ve doğrudan bana bakmaya başladı.

"Sence kimim?" diye saçma bir soru yöneltti.

"Ben nerden bileyim? Zaten bu da merak ettiğim şeyler arasında." dedim normal tutmaya çalıştığım sesimle. Ve galiba başarıyordum da.

"Söylememi ister miydin?"

Bu adam beni delirtmeye mi çalışıyordu?

"Eğer konuşmazsan burdan çıkıp gideceğim."

Evet, saçma bir cümle olmuş olabilirdi. Adam da bunu alaycıl kahkahasıyla belirtmişti zaten.

"Şakacı kız. Ben istemediğim sürece burdan çıkabileceğini düşünmüyorsun değil mi?"

"O zaman beni buraya çağırma amacına uyarak, konuş." dedim sert sesimle.

SAHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin