SAHTE - BÖLÜM 19

3.5K 172 29
                                    

LÜTFEN BÖLÜME BAŞLAMADAN OY VERİN.

Multi: Damla

Bölüm Şarkısı: Pera - Biri Vardı

Keyifli Okumalar!

***19. Bölüm***

2 yıl sonra...

Eslem...

Sonunda ders bittiğinde derin bir nefes alarak kafeteryaya yöneldim. Şu günlerde üniversite gerçekten yoğun geçiyordu.

Ama üniversiteyi kazanmak için çok uğraşmıştım. Tamam, çok güzel günler değildi ama yine de uğraşmış ve başarmıştım. Şimdi de çocuk doktoru olmaya uğraşıyordum.

Çocuk doktoru olmak istiyordum. Çünkü ölmeyi hak eden çocuklar değildi. Onlar tamamen masumdu, daha çocukluklarını yaşayamamışken kesinlikle yaşamayı en çok onlar hak ediyordu.

Ben de bunun için uğraşacaktım. Ne olursa olsun hasta çocukları hayata bağlamaya çalışacaktım.

Kafeteryada boş bir masa bulup oturduktan hemen sonra telefonum çalmaya başladı.

"Efendim Damla?" diyerek açtım.

"Napıyorsun?" diye sordu. Demek ki öylesine aramıştı.

"Hiç. Dersten çıktım şimdi. Kafeteryadayım."

"Derslerin önemli değilse dışarıda buluşalım mı? Önemli bir mevzu var."

"Nasıl önemli bir mevzu?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Ya anlatamam şimdi. Derslerin önemli değilse bizim cafeye gel."

Merak duygum yine baş kaldırmıştı. Kafamda ders programına bir baktığımda bundan sonraki derslerin çok da önemli olmadığını fark ettim. Zaten çok fazla çalışıyordum.

"Tamam. Geliyorum şimdi." deyip telefonu kapattım.

Çantamı aldıktan sonra okulun yakınlarındaki cafeye yöneldim.

Genel olarak bu cafede takılırdık hep beraber. Lisenin bitmesi bizi birbirimizden ayırmamıştı. Hatta daha da güçlenmişti arkadaşlığımız.

Bizim cafeye girdiğimde Sıla hariç herkesin burda olduğunu gördüm. Ve yüzleri de gülmüyordu. Daha da meraklanmıştım.

"N'oluyor ya suratlardan düşen bin parça?" diye sorarak Damla'nın yanına oturdum.

"Poyraz'la Sıla kavga etmişler." dedi Nisa.

"E bu her zaman olan bir şey." dedim omuz silkerek.

"Bu sefer ki bayağı ciddi."

"Nasıl ciddi?" diyerek Poyraz'a baktım. Gerçekten üzgün görünüyordu.

"Çok kötü bir şey yaptım ben Eslem."

Bana 'kanki' demek yerine adımı söylediyse gerçekten üzgündü.

"Ne yaptın Poyraz?"

"Tam bir malım ben. Sarıldığı kuzenini yanlış anlayıp ortalığı ayağa kaldırdım. Tabi bir de kuzenine yumruk atmış olabilirim."

Ofladım. Genel olarak biz olaya el atmadan barışıyorlardı ama bu olay biraz daha ciddiydi.

"Aferin Poyraz. Yine yapmışsın yapacağını. Biz sana demiyor muyuz gereksiz kıskançlıklar yapma diye?" diye kızdım.

Poyraz Sıla'yı o kadar seviyordu ki her hareketini bilmek, her an yanında olmak istiyordu. Başka kimseyle görüşmesin istiyordu. Sıla'yı çok güzel seviyordu.

SAHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin