SAHTE - BÖLÜM 20

3.8K 169 18
                                    

LÜTFEN BÖLÜME BAŞLAMADAN OY VERİN.

Multi: Doruk <3

Bölüm Şarkısı: Emre Aydın - Duymak İstiyorum

Keyifli Okumalar!

***20. Bölüm***

Doruk...

Uçaktan dışarı adımımı atar atmaz sıcak dört bir yanımı sarmıştı. Mayıs ayında bu kadar sıcak da neydi böyle?

"Abi geri mi dönsek ne yapsak ya? Vazgeçtim ben şu an."

Yakasını sallayarak kendine ufak çaplı bir serinlik yaratmaya çalışan Çağan'a baktım ve güldüm.

"Yok oğlum, bundan sonra geri dönüşü yok. Kendimi affettirmeden gitmeyeceğim." dedim kararla.

Beraber gülüştükten sonra malikaneye gittik. Hizmetçilerden biri kapıyı açınca direkt içeri daldım. Şu an tek derdim sıcaktan kurtulmaktı. Neyse ki içerisi serindi.

"Abi mayısta bu kadar sıcaksa biz ağustosta falan napacağız ya?" diye yakındı Çağan.

"Ben de bilmiyorum lan. Kavruluruz herhalde." dedim bıkkınlıkla.

"O değil de sen ne yapmayı planlıyorsun lan?" dedi benim odama girdiğimizde.

Cidden ben ne yapacaktım? Hiç düşünmemiştim.

"Bir anda çık bence karşısına. Ha bir de, senden kaçamayacağı bir yer olsun. Bir de mümkün olursa seni mecburen dinleyeceği bir yer." dedi Çağan.

"Ben nerden bulayım lan öyle yeri?" dedim yakınarak.

Sonraysa beynimde şimşekler çaktı. Tam da bizlik bir yerim vardı karşısına çıkmak için...

***

Dolabının arkasında beklerken artık nefessiz kaldığımı hissediyordum. Nerde kalmıştı bu kız?

Evet, ben çok zekiyim.

Odasında, dolabının içinde onu bekliyordum. Babasından korktuğu için bağırmayacaktı, kaçamayacaktı ve beni dinleyecekti.

Sonunda kapı açıldı ve ben de aniden saklandığım yerden çıktım. Eslem tam elini ışığa doğru uzatmışken kolundan tutup kendime çevirdim.

Tam çığlık atmaya çalışacakken elimle ağzını kapattım ve doğrudan gözlerinin içine baktım.

Gözleri gözlerimle buluşunca çırpınmayı bıraktı ve kocaman olmuş gözleriyle gözlerime bakmaya devam etti.

Hızlıca atan kalbini duyabiliyordum. Çok yakın bir pozisyondaydık. Penceresinden gelen ay ışığı yüzlerimizi biraz aydınlatıyordu. Ne kadar da özlemiştim o okyanus gözlerini...

"Şimdi elimi çekeceğim ama sakın bağırma, tamam mı?" dedim.

Hala şoktan çıkamamış bir şekilde bana bakmaya devam ediyordu. Ben de herhalde bağırmaz diyerek elimi yavaşça çektim.

Bir adım geri giderek hala şok olmuş bir yüz ifadesiyle bana bakmaya devam ediyordu. Galiba hala burda olduğuma inanamıyordu.

"S-sen..." dedi en son konuşmayı başarıp. Ama hala şaşkın yüz ifadesi terk etmemişti yüzünü.

"Evet, burdayım." dedim ben de onun gibi fısıltıyla çıkan sesimle.

SAHTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin