BÖLÜM 4

51 8 5
                                    

   
Medya: Elisa( Taylor swift)

   Kafamda çılgınca sorulara cevap ararken Bulut komiserin göz hizama eğilip " iyimisin " demesiyle kekeleyerek " iyiyim" dedim. " Kızım noluyoooo " diyen iç sesime cevap düşünürken, " ozaman size birkaç soru sorabilirmiyim" dedi. Elisa benden hızlı davranıp " tabiki buyrun" dedi. Komiser bir sandalye çekip Elisa'yla aramıza oturdu.
    Neler soracağını merakla bekliyorduk. Sormaktan daha çok anlatmaya başlamıştı. Bardaki o adamın aslında bir silah kaçakçısının sağ kolu olduğunu, hala yakalayamadıklarını ve verdiğimiz ifadelerle tehlikede olabileceğimizi söyledi. Bu yüzden bi ekip arabası bizi takip edecekmiş. Biz Elisa ile birbirimize korku dolu bakışlar attık. Komiser kısa bir duraksamadan sonra o adamın bardan tek başına mı ayrıldığını sordu. Ben "hatırlamıyorum" derken Elisa "sanki esmer bir kızla" dedi ama emin olmadığını o sırada benle ilgilendiğini söyledi.
       Gözlerim şaşkınlıkla irileşmiş olmalı ki "ne oldu yoksa birşey mi hatırladınız" dedi komiser. Ben  "hayır hayır" diyerek aklıma gelen görüntüyü hatırladım. Tabiki benim hayal gücümden onlara bahsetmiyecektim!!! Tabi hayal gücüm olduğunuda kabullenmiş değilim o da ayrı...

     Kısa bir duraksamadan sonra komiserin dediği "tehlikede olabilirsiniz" kelimeleri geldi aklıma ve komisere dönüp " bizim tatilin bitmesine 2 gün var biliyorsunuz peki İstanbula döndüğümüzde ne olacak" dedim. Elisa'da benim gibi sorduğum sorunun cevabını merakla bekliyordu. Pür dikkat komiserin ağzından çıkacak kelimeleri bekliyorduk.
     Biraz düşündükten sonra "birkaç ayarlama yapıp size bu sorunuzun cevabını vereceğim" dedi. Tedirgin ve korku etrafımızı sarmıştı. Şimdi dönsek otelde bizi koruyan polisleri bırakıp savunmasız olacaktık. Ailelerimizede söylememiştik. Ya dönüşte birşey olursa ne yapardık. Beklemek berbat birşeydi.

Komiserin birkaç ayarlama yaptıktan sonra bize dönüş yapacağını söylediğinden beri benim odamda takılıyorduk. Elisa müzik dinliyor, bende gördüğüm görüntüleri çizerek neden gördüğümü düşünüyordum. 2 gün içerisinde bir görüntü daha görmüştüm ama diğerleri gibi bulanık değildi. Oldukça netti ve baya baya film gibi uzundu yada bana öyle gelmişti.

    Görüntüde Bodruma 10km var tabelası, tabelanın hemen dibinde başlayan ayak izleri ve ayak izlerinin sonunda ise göze çarpan parlak bir bileklik vardı.
     Artık hayal gücüm olmadığını düşünüyordum. Elisa'nın söylediği esmer kız ve hiç görmediğim bileklik bunlara kanıt niteliğindeydi. Ama hala Elisa ile paylaşmaya hazır değildim. Gördüklerimin ne olduğunu öğrenmeden yada anlamadan kimseye söylemeyecektim gerçi hoş daha kendimede doğru düzgün itiraf edemiyordum ki...
    
  Bu arada evleri arayıp bir hafta daha kalmak istediğimizi söyledik. Hala Bulut komiserden haber yoktu ama en azından polislerin otel çevresinde güvenliğimizle ilgilendiklerini biliyorduk.
     Elisa'ya dönerek " dışarıda polisler var, otelde kalabalık, kamera sistemi felan en azından havuza insek" dedim. Canım Elisa'm sanki iki gündür bunu dememi bekliyormuş gibi " eh mademki çok istiyorsun hadi hazırlanalım " demezmi. Tabiii kocaman sırıtmayıda ihmal etmeden.
 
   " Oh be dünya varmış daha önce niye inmedikki" diyen Elisa'ya "evet fazla film izlemenin zararları" dedim. Güneş gözlüklerimizi takmış sezlonglarda güneşlenirken biryandan sipariş ettiğimiz buz gibi meyve sularımızı içiyorduk. Herkes kendi grubuyla eğlenceli saatler geçiriyordu. Eğlenenlere bakıp gülüyorken havuzun karşısında bize bakan esmer kızı görünce şok oldum. Okadar polis varken onun buraya gelebileceğini düşünmemiştim.

   Telefonumu çıkarıp komiseri aramaya çalışıyorken Elisa'nın"ne oldu? ne gördün?" demesi ile sakin olmaya karar verdim. Bu kadar kalabalık bir ortamda ve dışarıda polisler varken bize birşey yapamazdı dimi?
     Komiser telefonun ilk çalışında açmıştı. O an ne demem gerektiğini bilemeden "o kadın burda" dedim. Bulut komiser "hangi kadın" diye sorduğunda bakışlarımla kadını aradım ama sanki yer yarılmışta içine girmişti. Komiser " alo Sema ordamısın?" demesiyle " acaba hayal mi gördüm" diye kendi kendime söylendim. Elisa korkmuş bir halde bana bakıyordu. Telefondan tekrar komiserin  "alo Sema alo" demesiyle "o adamın yanında ki kadın az önce burdaydı" dedim.
       Komiser " anlamadım sen nerden tanıyorsun" dedi. O sırada da ben anlayamamıştım ne demek istediğini, tabii sonradan kafama dankkk etti.

Bizde bir resmi yoktu ve sadece esmer kız olarak lafı geçmişti. Şimdi nasıl bu durumu toparlayacağım inanınki hiç bilmiyorum. yoksa... yoksa kafayımı yiyorum...
     Telefonun karşısında hala benden bir cevap bekliyordu Bulut komiser. Ben " bize bakıp duran esmer bir kız vardı havuzun karşısında.. ben telefonu bulup sizi ararken kötü kötü bakıp ortadan kayboldu" dedim. Bulut (artık onu sadece ismi ile yazacağım komiser olduğunu hepimiz ezberledik dimi😉) "tamam oradan biryere ayrılmayın yoldayım" dedi ve telefonu kapattı.
    Herşeyden bihaber olan Elisacığım saf saf bana bakıyordu. Kendimi haklı çıkarmak ister gibi "sen görmediinmi dik dik baktı" dedim ama Elisa hala hiçbir şey demeden bana bakıyordu. Yine cevap alamayınca " acaba benmi yanlış anladım" dedim. Canım kankim elini omzuma koyup " korktuğunun ve tedirginliğinin farkındayım, bende aynı durumdayım ama o kadını tam olarak görmedik bile kesin yanlış anladın sen " dedi. Elimle saçlarımı geri atarak " belkide" dedim.

   Yarım saat sonra Bulut gelmişti. Dışarıdaki polislerle konuştuğunu hiçbir süpheli durum görmediklerini söylemişti bize. Hala tedirgindim onlara söyleyemesemde onun o kadın olduğuna emindim. O tehditkâr bakışlar ve görüntüdeki kadının yüzü aynıydı. " Kamera kaydı yokmu bi baksak " dedim kendimden emin olmayan sesimle. Bulut bakışlarını yüzümde gezdirdikten sonra derin bir nefes alarak " peki içiniz rahat edecekse bakalım" dedi.
    Bulut önde biz arkasında otelin kamera odasına girdik ve kayıtlara bakmaya başladık. Bizim olduğumuz tarafı gösteren kamera vardı ama karşı tarafı gösteren kamera malesef yoktu. Diğer giriş - lobi - otopark kameralarındada birşey çıkmadı. "Herhalde yanlış gördüm özür dilerim sizide yordum buraya kadar " dedim. Bulut sıcak bir gülümseme ile " bende size geliyordum zaten önemli değil" dedi. "Kafeye geçelim " dedi.
   
Kafede siparişlerimizi verdik. Elisa ve ben ice tea şeftali (vazgeçilmezim😂), Bulut ise sade soda istedi. Ne söyleyeceğini merak ediyorduk.Bulut anlatmaya başladı. Bardaki adamın adının Cevdet olduğunu ve dün bir baskında yakalandığını artık kolay kolay içeriden çıkamayacağını söyledi.

Rahatlamıştık hemde çok. Bulut komisere teşekkür ederek odalarımıza geçtik. Bu gece rahat ve deliksiz bir uyku uyumamız lazımdı çünküü yarın çarşı pazar ne varsa altüst edip bu haberi kutluyacaktık..

Sabah gözlerimi açtığımda karşımda bir adet Elisa ile karşılaştım. Nasıl oldugunu anlayamadım ama beni uyandırmadan odama girmeyi başarmıştı. 😃 Günaydın faslını geçtikten sonra banyoya gidip rutin işlerimi hallettim. Kahvaltı faslını geçtikten sonra odalarımıza gidip hazırlanmaya başladık. Çarşı gezmesi yapacağımız için kısa bir şort ve askılı bir badi geçirdim üzerime. Saçlarımı saldım hafif bir makyaj yapıp Elisa'nın odaya gittim. Elisa'da kısa bir şort ve straplez bir üst giydi, hafif makyaj yaptı ve saçlarını tepeden topladı.

Elisa ile çarşı gezmek keyifliydi. Her gördüğümüz mağazaya girip çıkıyor,  yorum yapıyorduk ve tabiki alışveriş😃 Artık iyice yorulmuştuk, yorulmamıza rağmen Elisa karşıda gördüğü mağazaya koşarak gitti. Ben geride kalıp " bodrumu sok poşete bi o kaldı almadığın" diye söylenirken ağzıma kapatılan kokulu bişeyle karanlığa gömüldüm.

GÖRÜNTÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin